Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

24 Mart '09

 
Kategori
Deneme
 

Cehalet sefalettir..

Cehalet sefalettir..
 

Toprak kendi ağacına tutunur,sefalete düşmemek için,akıl kendi bilgeliğine... kurtulmak...


*Cehalet, aklın, sefalet erozyonudur. Toprak ağacına tutunarak erozyondan, akıl bilgeliğine tutunarak sefaletten kurtulur. Akıl bahçende, cahillerin çer-çöp sellerinden koruyacak bir çınar ağacın olsun. O’nu taa çocukluğunuzda ekin…CEHALET SEFALETTİR..

*Dilinize hangi tatları yazdırırsanız, beyniniz onu okur ve bir alışkanlık alanı(zihin) oluşur. Bu size ait bir tasarruftur(irade). Tüm inanç ve davranışlarınızda, yüzlerce kez, beyninize yazanların size okutmasıdır.

*Aklımızın en verimli ve faydalı hali, Şu anda da tabi olduğumuz kozmik yasaları anlama kabiliyetidir. Gerisi teferruattır.

*Gizlilik içinde aydınlan. Sadece pilini doldurmaya devam et. Fenerin düğmesine bastığında köyünden çıktığın zaman olsun. Seni takip ettiklerinde ayak izlerine kalsınlar.

*Siz demir yığınlarını Okyanusta yüzdüremezsiniz.. Kimyanızı ve Matematiğinizi okyanusa okutmalısınız..

*İnsanın zihninin üstüne bir Millet çöker.

*Donunu indiren fermuarı kendi elinle çektiğin gibi aklına giydirdiklerini de kendi ellerinle çek. Başka ellere bırakma.. yine de sen bilirsin..

<ı>*Hedefini aklının dürbünüyle netleştir. Kalbinin atışlarına bırak; tam vuruş.. Ayağına sadece gitmek kalsın.

<ı>*Alışkanlıkların esiri olmak, tembellikten ve ölümden kötüdür. Siz ölümü bir defa da olsa tekrarlayamazsınız.

<ı>*Karanlık zamanlarda ışığınla fazla dolaşma. Mahremlerini Işığına verenler, ışığını söndürürler.

<ı>*Bana Tanrı’nın olup olmadığını soruyorsun. Önce, kirli ellerini yıka da gel.

*Mahrem yerimizi<ı> kendi ellerimizle yıkadığımız gibi, beynimizi de kendi ellerimizle yıkayın. <ı>Başka ellere bırakmayın, ellerini sabunlamamış olabilirler.!

*Kendi kendinize ışık olun. Sokak lambalarından yararlanabilirsiniz. Ama kör gözle neye yarar..

*Tanrı adına binlerce yıl bir çok kurbanlar adadınız, kanlar döktünüz.. O’nun ocağının (güneşinin)etrafına oturup ta ekmeğini paylaşarak yeseydiniz ne kaybederdiniz.. Ocak hala yanıyor, hamurunuzu alın gelin..

*Başkalarının koltuğunuz altına sıkıştırdığı karanlık fermanlara sığınırsanız, incimek ve inciltilmekten kurtulamazsınız. Kalbinin fermuarını aç, ”Tanrı size şah damarınızdan daha yakın”.. sesini dinle... incisen de incitilmezsin.

*Kurtuluş içinizdedir. Bağdat’a gidip kafanıza taşa vurursanız da, taş aynı taştır..

 
Toplam blog
: 164
: 239
Kayıt tarihi
: 23.02.09
 
 

Kalenderce yaşarım. Okurum, gezerim, Çocukluğum şanslıydı; özgürlük en büyük mükafatım. Hiç bir kal..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara