Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '06

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Çekebileceğin kadar işkence edeceksin…

Çekebileceğin kadar işkence edeceksin…
 

Korkarsan yazmayacaksın. İşsiz kalırım diye korkuyorsan çalışmayacaksın. Kör cesareti ile gidip yel değirmenlerine de saldırmayacaksın. Frenlerin yoksa gaza basmayacaksın. Gaza illa da basacaksan borçlarını ödeyip basacaksın. Kimse borç mirası almak istemez unutmayacaksın.

Yalayacaksan tükürmeyeceksin. İlla da tükürmek istiyorsan tatlı tatlı ve küfretmeden tüküreceksin. Gönder-al yapma süren kısa olacaksa acı yapmayacaksın.

Girişimci

Girişimci olacaksan korkmayacaksın. Batacaksın ama çıkacağını bileceksin. Kazandığını zevke değil işe yatıracaksın. Kapitalizmin körlüğünü ve sağırlığını tadacaksın. Verdikçe isteyecek bir işyerin olacak.

Parlak fikirlerin tepki toplayacak yılmayacaksın. Sana hak yemeği tavsiye edenler olacak. Kırmızı sözlükteki yedek kelimelerle cümleler kurup 18 yaş üstüne göndereceksin. Müşteriye her zaman güleceksin. Batarsan bile karamsarlığa düşmeyeceksin. Yelkenin küçük ise okyanusa çıkmayacaksın. Motorun yoksa yelkenine güvenip de fırtınaya meydan okumayacaksın.

Genç ve dinamik olacaksın. Sıfırdan başlarsan şansın çok fazla olacak bileceksin. İstediğin kadar zengin olmak elinde bileceksin. Zirvelerde dolaşsan bile nerden geldiğini unutan ‘marullardan’ olmayacaksın. Derdin marul olmaksa üzerine sıkılacak limondan da korkmayacaksın.

Para aslında elinde duruyor, hırsın seni esir almayacak kadar çalışacak sonra da mola verip güneşin nasıl battığına bakacaksın.

Akan hayatın geri dönmediğinin farkında olacak kadar kendini işine vereceksin. Kazanma kuşağında kaybedenlerden olmayacaksan, para kazanırken hayatı harcamayacaksın. Bir gün büyük patron olunca sonsuza kadar dizili Malezya Tower’ların olduğunu aklından çıkarmadan yaşayacaksın.

İşçi

Çalışıyorsan teslim olmayacaksın. Çalışıyorsan çalmayacaksın. Ne vaktini ne de emeğini heba etmeyeceksin. Hakkını vermeden çalışırsan gelenin sana yaramayacağını bileceksin.

Akıllı ve uslu hareket edeceksin. Patrona yalakalık etmekle mutlu olacaksan hiç çekinmeden yapacaksın, ancak bileceksin ‘yalama’ ile ‘mutluluk’ kelimelerinin hiçbir zaman buluşmayacağını…

Biliyorsan yapacaksın, bilmiyorsan susacaksın. Astını üstünü bilip saygını koruyacaksın. Kendini geliştirmezsen biteceğini bileceksin.

Patron

Hak yemeyeceksin. Bir bilen sen değilsin. 1 000 YTL maaş ödediğin adamları asgari ücretten sigortalı gösterirken utanacaksın. Kazanmıyorsan kapıya kilit vuracaksın. Çalışanın hakkını yiyerek zengin olmayı umuyorsan Malezya Tower’lar sonsuza kadar peşini bırakmayacak bilmelisin. Köleliğe karşı çıkıyorsan çalışanına insan gibi davranacaksın. İnsan olamıyorsan bile kölelikten medet ummayacaksın.

Hakaret ediyorsan duymaya hazır olacaksın. Kazık atıyorsan bir gün yiyeceğinden korkup bir duvara yaslanıp ömrünü noktalayacaksın. Kazıklıyorsan arkanı kollayarak yaşayacaksın.

Dünyaları sen yaratmadın. Elin o kadar uzun olsaydı kafan bu kadar çaresiz olmazdı. Orta kattan lüks kafelerde keyif kurup, her ay 10 gün kullandığın işçinin parasıyla fabrikalar yapmayacaksın. Yapacaksan bir gün başına çökeceğinden korkacaksın.

Patronsan, omuzu sade veya kalabalık bürokratlarla oturmayı marifet sayıyorsan seni değerli kılanın para olduğunu unutmayacaksın. Paran olmadığında bir değerinin olup olmadığını sorgulayamıyorsan ‘eyvah’ diyeceksin.

Paran varsa selam verenin olduğu bir dünya da paranla saadet kurup üstüne oturacaksan altına konulan minderin içindeki şırıngalara dikkat edeceksin.

Çalışanın hakkını yemek normal geliyorsa, fakiri gözetirken böbürleniyorsan, senden yardım isteyen eğitim gönüllülerine sırt çeviriyorsan aklın vicdanın bir gün hesaplaşacak unutmayacaksın.

Görüpte utanacağın insanlar varsa yüzsüz kalacaksın. Sokaklarda mağazalarda dolaşmayacaksın. Eski bir çalışanına attığın kazıklardan dolayı utanacaksan kazık atmayacaksın. Atarsan sırtında ağır bir duvarla yaşayacaksın.

Kibrin etrafındaki yüksek dağların üzerine çıktıysa bir paraşüt bulacaksın. Kibirliysen paraşütle yaşamaya alışacaksın. Unutma her balonun hayatına kastedecek bir iğne her zaman vardır.

Marka olamıyorsan, kurumsallık geyiği ile dergilere poz vermeyeceksin. Mühendis çalıştırıp ceket astırmayacaksın.

Vicdanın gecenin karanlığında ellerinin arasında olan kafanla savaşa tutuşmuyorsa dert edinmeyeceksin.

Kimbilir seninde içinde bir cevher gizlidir. Sen de ışığın parlak yüzünü yeşil kağıtlara tercih edecek kadar cesursundur. İçindeki cevherin peşinde koşacak kadar cesur olacaksın.

İnsan

Çekebileceğin kadar işkence edeceksin… Acıtmayacak kadar Malezya Tower’lar inşa edeceksin.

 
Toplam blog
: 12
: 1129
Kayıt tarihi
: 05.09.06
 
 

İktisat eğitimi aldım. 6 yıldır fabrikalarda yöneticilik yapıyorum. Ortadoğu ve yakın tarih okumalar..