Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '08

 
Kategori
Haber
 

Çelişkiler ülkesi Türkiye..!

Çelişkiler ülkesi Türkiye..!
 

Çelişkilerle dolu bir ülke, Türkiye. İş hayatım çok yoğun, geri kalan vaktimi de bizim ufaklığa ayırıyorum. Yani birşeyler yazmak için pek vakit kalmıyor. Bugün üstüne üstük hastayım da. Ama söylenen bunca şeyden sonra insan yine yazmadan duramıyor.

Nedir bu çelişkiler. Birkaç zaman önce ismi malum kendini doğuştan çağdaş ilan etmiş bir hanımefendinin konuşmasına şahit oldum. Hanımefendi üniversite mezunu kadınları temsil ettiğini söylüyordu. Konu başı açık ya da kapalı kadın olunca bir kadından diğer kadınlar için:

-Önemli olan kadınlarımızın eğitim görmesidir. Hiçbir şey bunun önünü kesmek için gerekçe gösterilemez..!

demesi beklerken, tam tersine bir kadın için -çağdaş kadın olmanın- tek yolunun başını açmak olduğunu anlatan cümleler duyduk. Daha sonraki konuşmalarında bu zat üslubunu da sertleştirmiş:


- .... Ne olursa olsun bizim dediğimiz olacak

demişti. Yani hakimiyet bizdedir diyordu. Peki onlar kim derseniz, malum ülkenin imkanlarının üzerinde oturan, imtiyaz sahibi, bu vatanın her defasında sadece sefasını çekip, cefasını bizlere bırakan seçkin kimseler(!!!). Eee hani Yüce Önder' in dediği gibi:

Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindi ???

Demokrasilerle siyasi partileri ancak halk kapatabilir. Alın size Anavatan Partisi örneği. Rahmetli Özal' ın %40' ların üzerinde oy alarak iktidara geldiği günü dün gibi hatırlıyorum. Ya şimdi. Parti meclise bile giremedi. Yani herşeyin adresi halktır. Halk vezir de yapar, rezil de. Son seçimde halkın yarısının oyunu almış (Hakediyor veya Etmiyor), iktidar partisini kapatmaya kalkıyor, bununla da yetinmeyip şu an ülkenin en tepesinde olan Cumhurbaşkanı için suçlamalar yapıyorsunuz. Sonra da sıkılmadan:

-Biz Ulu Önder' in gösterdiği yolda, muhasır medeniylet seviyesine çıkacağız..!

diyorsunuz. Bu kafayla biraz zor. Siz ve bu düşüncelerinizle biz en fazla az gelişmiş Uganda gibi bir ülke oluruz. Kendimize de el alemi böyle güldürürüz. Belli ki birileri Milli Şef İsmet İnönü döneminin tek partili, gücün, imkanın bir grup kesimde toplandığı o günleri özlüyor. İyi de madem amacınız böyle bir sistem kurmak neden bununla taban tabana zıt Demokrasi, Cumhuriyet, Özgürlük, Eşitlik gibi kavramları ağzınızdan düşürmüyorsunuz. Bu da büyük bir çelişki.

Bir Ulu Önder düşünün ki:

-Özgürlük benim karakterimdir.

diyecek kadar özgürlüğe tutkun. Bir Mustafa Kemal'i düşünün, bir de onun yanına gidip adı başörtüsü, türban, yazma her neyse onun yüksek öğrenimde serbest bırakılmasını şikayet eden insanları. Halen yasaklardan medet uman, çözüm üretmeyen aksine kilitleyen bir zihniyet. Ne kadar taban tabana zıt. Alın size başka bir çelişki.

3 yılım akademisyenlikle geçti. Türkiye' deki üniversitelerin problemlerinin ne olduğunu yaşayarak öğrendim. Yüksek lisans tezimi bitirebilmek için 6 ay boyunca bilgisayarımı üniversite-ev arasında taşıyıp durdum. Çünkü üniversitenin bana benim bilgisayarım ayarında vereceği bir bilgisayarı yoktu. Durum diğer üniversitelerde de çok farklı değil. Binalardan bozma üniversiteler. İmkansızlar içerisinde yapılmaya çalışılan bir yüksek öğrenim. Asıl acı gerçek yapılan uluslararası bilimsel çalışmalarda kendini gösteriyor. Maalesef Türkiye üniveriteleri akademik çalışmalar bakımından gelişmiş ülkelerin klasmının da bile değil. Peki bu durumda en büyük vazifesi bu ve buna benzer sorunlara çare bulmak ve sadece bilim yapmak olan bilim adamları ne yapıyor. İnsanların beyniyle değil, dışındakilerle uğraşıyor ve eforlarını siyaset yapmak için harcıyorlar. Bu da inanması zor bir diğer çelişki.


Diğer bir çelişki de ATATÜRK' ü tekeline almaya çalışan ana muhalefet partisinde. Her defasında partilerini ATATÜRK' ün kurduğunu söyleyerek, kendilerini Cumhuriyet' in ve Demokrasi' nin olmazsa olmazı gösteriyorlar. Ancak İsmet İnönü döneminde Yüce Önder' in resmini paralardan kaldıran da yine bu parti. Demek ki bu parti artık Ulu Önder' in çizgisinde değil. Zaten son yıllarda takındıkları siyasette üstüne oturmaya çalıştıkları değerlerle 180 derece zıt. Bu da başka bir çelişki.

Keşke tüm yaşadığımız çelişkiler bu kadar deyip kestim diyebilseydim. İnanın bu çelişkiler üzerine kitaplar bile yazabilirsiniz.

Hoşcakalın..!

 
Toplam blog
: 410
: 3283
Kayıt tarihi
: 13.04.06
 
 

Bilgisayar, elektronik, internet alanındaki son gelişmeler. Tüketici elektroniğindeki trendler. Otom..