- Kategori
- Deneme
Çeşme aktıkça hayat da akar
Su aktıkça hayat da akar...
“Çeşmenin suyu akmalı” . Aklımdan geçen cümle buydu. Çeşme aktıkça hayat buluyordu. Devir daim süregeliyordu.
Bazen az akıyordu suyu, bazen de gürül gürül. Az da aksa çok da açık kaldığı sürece temizliyordu. Hem kendisini hem de aktığı yeri.
Kapatırsan, doğalıyla akması gerekeni tutuyordu. Tuttukça da kireçleniyordu yolları. Sonrasında da istesen de damla damla zor akıyordu. İçinde kalanı dışarı akıtmayınca ; yolları açmak da iyice zorlaşıyordu.
Çeşme sürekli aktı mı; altında taş da olsa bir gün mutlaka aşınırdı. Taş bile düzenli akan suya karşı koyamazdı. Sabırla, çeşmenin her akıttığı su, taşı eritirdi.
Öyle bir gün, iki hafta ile değil, sürekli akmalıydı çeşme. Yılmadan, gocunmadan, sıkılmadan. Aktıkça akası gelmeliydi. Karşısında taşı görünce, bırak çeşmeyi kapatmayı, daha da çok akmak isterdi.
Çeşme açık kaldıkça, su, gittiği yeri temizlerdi. Temizlenen yerde taş bile olsa gün gelir incelirdi.
Çimen Erengezgin