Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Cesur kalp, titrek bacaklar...

Cesur kalp, titrek bacaklar...
 

Biri hayatına girdiğinde, görünmez bir el, seni kolundan kaldırıp iki direk arasına gerilmiş bir ipin üzerine koyuyor. Karşındaki insan ise aynı görünmez el tarafından ipin karşı tarafında yerini alıyor. O gergin ip üzerinde, heyecanlı bir ruh halini taşıyabilmek, ipin üzerinde düşmeden durabilmek, kendi hareketlerini yönetebilmek dahası kendi hareketlerinin karşıdakinin hareketlerine uyumunu sağlayabilmekle başlıyor herşey.

Şimdi bir ip üzerinde olduğunu varsay. Bulutsuz mavi bir gökyüzü altında ve ayakların yerden çok çok yukarda...Yüreğinde kıpırdanan ölümcül bir heyecan.Belki aklında, ipin tam ortasında buluşmuş gözleri parlayan iki ruh ya da içinde kıpırdanmaya başlayan korku zerrecikleri "ya düşersem" diye...Korkma karşındakinin aklında da aynı korkular var...O da korkuyor düşmekten, ipin tam orta noktasında ellerinizin birleşememesinden...

Göze almak en büyük cesaret oysa. Bunu çıkarma aklından. O ipin üzerinde duruyorsan göze aldığın bir şey var; düşmeyi, titreyen bacakları, yerinden çıkacakmış gibi atan bir kalbi göze almışsın zaten. Gerisi kolay...Şimdi kararlılık zamanı.Ve unutma cesur bir istekle sarmalanmış bir kalp kararlıdır...

Bacakların titreyecek ilk zaman. O titrek bacaklar, o cesur kalp sayesinde yürümekten bir an bile vazgeçmeyecek. Korkma... Korkma ve kalbine güvenmekten vazgeçme. Onun heyecanlı atışını göz ardı etme. Onu aklından çıkarma. Çünkü bacaklarının direncini sağlayan o. Bacaklarına hükmeden o.Korkma...

Yola devam.Karşındakinin de aynı kalbi taşıdığından eminsen hele hiç korkma.Denge sağlanacak. O seni düşmekten kurtaracak. O senin dengeni bulmanı sağlayacak. Kalbin görünmez elleri çoktan birleştiyse denge zaten var, korkma. Varış olmasın hedefin... O çıkacakmış gibi atan kalbin keyfini sür. Uzaktakine, titreyen bacaklarınla usul usul yaklaşabilmenin keyfini...Düşecekmiş gibi olduğunda ipin sarsıntısının ve o sarsıntının durduğu an üzerinden geçen serçelerin... Bir kez daha düşmeden yola devam edebildiğini görmenin, karşındakinin "gördün mü, bir kez daha düşmekten kurtulduk" diyen gözlerinin keyfini sür...

Belki de budur zaten aşk denilen. Orta noktada düşmeden birleşebilmek değildir de, o ip üzerinde tüm sarsıntılara rağmen birlikte dengeyi bulabilmektir. Ne dersin? O korkuyu kalbinde taşıyabilmeyi becerebilmektir ya da. O direğe tırmanıp altında derin bir uçurum yatan ipin üzerinde olmayı göze alabilmektir...

Belki de...

FOTOĞRAF:http://www.deviantart.com

 
Toplam blog
: 408
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..