Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '07

 
Kategori
Haber
 

Cevap isteyen sorular

Cevap isteyen sorular
 

Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, PKK terör örgütü mensuplarına “Gel ananın babanın yanında otur” diyor ve bunun için de yasal düzenlemeler yapmak için Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte hazırlık yapıldığını vurgulayarak, yakında yasal ortamın da hazırlanacağını söylüyor.

PKK terör örgütü içinde yer alan birçok insanın, aslında ekonomik koşullar nedeniyle ve özellikle de “Kandırılarak” suç örgütünün içinde yer aldıkları, bilinmeyen bir şey değil. Zaten bu bilgiler ışığı altında hem “Eve dönüş yasası” çıkartıldı hem de Türk Ceza Kanununda da gerekli düzenlemeler yapıldı.

TCK’nın bu konu ile ilgili maddesi şöyle:

“Etkin pişmanlık
MADDE 221. - (1) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(3) Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(4) Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi hâlinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi hâlinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır.

(5) Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir.”

Görüldüğü gibi, Sayın Başbakan’ın da dediği doğrultuda, eğer hiçbir eyleme katılmamış, eline silahı almamış ve sadece dağlarda dolaşmış ve kandırıldığını da anlamış olarak “Ben geldim” demişse, yukarıdaki yasa maddesi gereğince her hangi bir ceza almadan “Anasının, babasının dizinin dibinde oturması” için hiç bir engel yok.

Peki, o halde Sayın Başbakan, yeniden yapılacak “Yasal düzenleme”yi hangi amaçla istemektedir?

Soru bu…

Eğer bu soruya aklı başında, anlayabileceğimiz ve kabul edebileceğimiz gibi bir açıklama gelirse, millet olarak elbette biz de arkasında olur ve destek veririz.

Değilse?…

Çocuk katillerinin “Affına” yönelik olması kuşkusunu taşıdığımız bu çalışmaya destek vermemiz olası değildir. Bu güne kadar “Amacına ulaşmamış” bir yasa daha yapılmış olur, o kadar.

“Amacına ulaşmamış kanun” deyince, bir örnek daha vermek istiyorum “Amacına ulaşmamış” veya “Ulaşması” için her hangi bir çaba dahi harcanmamış…

Yine TCK’nın belirttiğim maddesinin devamı olan madde. O madde de şöyle söylüyor:

“Şapka ve Türk harfleri
MADDE 222. - (1) 25.11.1925 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanunla, 1.11.1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanunun koyduğu yasaklara veya yükümlülüklere aykırı hareket edenlere iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir.”

İşte bu hüküm gereğince, sokakta dolaşan, sarıklı, takkeli, cübbeli zat-ı muhteremlerin toplanması ve hâkimin “Takdir hakkına” göre iki aydan altı aya kadar da içeride tutulması gerekir.

Buradan çıkan sonuç, demek oluyor ki yasalar “Uygulanmak” için değil, bir hesaba dayalı olarak yapılmaktadır.

Peki, o zaman soruyu tekrar ve başka bir şekilde soruyorum…

Sayın Başbakan’ın terör örgütünün çökertilmesine ve suça katılmayanların “Analarının ve babalarının dizinin dibinde oturmalarını” amaçladığı söylenen bu yasa çalışmasının amacı ne?

Sakın “Dışarıdan” bir dayatma olmasın?

Sakın ucu “İmralı” sakinine kadar uzanıyor olmasın?

Sakın bu güne kadar askerlerimizi şehit eden, çoluk çocuk demeden katledilmelerini emredenlerin da “analarının, babalarının dizinin dibine” getirmesin?

Böyle bir şeyi asla istemiyoruz ve kabul de etmiyoruz. Cevabı, kesinlikle açıklanması gereken bu sorulardır ve açıklanmasını da açıkça bekliyoruz vesselam…


11 ARALIK 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..