Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '07

 
Kategori
Haber
 

Kuşku duyulmayacak kurum…

Bazı kurumlar vardır, hakkında hiçbir zaman “Kuşku” duymazsınız. Hatta aklınızdan bile geçirmezsiniz. İşte bu kurumların başında da “Yargı” gelir.

Eğer toplum olarak “Yargı” kurumundan “Kuşku” duymaya başlamışsak, için için çürüyoruz, yok oluyoruz demektir.

Ancak –belki de bizim aklımız ermiyor- öyle olaylara tanık oluyoruz ki “Hayır… Yargı kurumundan kuşku duymayı aklıma bile getirmemeliyim” desek de bir yerlerde bir şeyler oluyor aklımızın almadığı.

Örneğin, bir olaydan dolayı adam mahkemeye çıkartılıyor, hâkim “Serbest” bırakıyor. Savcı veya karşı tarafın avukatı itiraz ediyor, bir üst mahkemenin hâkimi bu kez adamı tutukluyor.

Buna benzer birçok olaya tanık oluyorduk, ama öyle bir haber çıktı ki basında, hiçbir benzeri bu güne kadar görülmedi.

33 şirketin ortağı olan bir kişiye, Sulh Hukuk Mahkemesi, “…hukuki işlemleri yapma konusunda doğuştan yetersiz olduğu…” yönünde karar veriyor.

Mahkemenin böyle bir karar alması için, sanırım öncelikle bir sağlık kurulu raporu olması ve ardından da “Adli Tıp” kurumunun bu raporu onaylaması gerekir.

Bunlar yapıldı mı bilmiyorum.

Adam, 33 şirketin ortağı ve evli, ancak eşinden boşanmak üzere, boşanmak istediği eşi de 3 milyar dolar olan mal varlığının yarısını “Boşanma” halinde istiyor.

Eğer “…hukuki işlemleri yapma konusunda doğuştan yetersiz olduğu…” yönündeki karar kabul edilirse, adamın “evlilik” durumu da geçersiz sayılacak ve muhtemelen boşanacağı eşi, daha önceden yapılan “Resmi nikâh” işlemi de “Yapılmamış sayılacağından boşanmasına da gerek kalmayacak, her hangi bir hak da talep edemeyecek.

Bu nasıl bir iştir?

Bu nasıl bir mahkeme kararıdır?

Eğer bu kişi “…hukuki işlemleri yapma konusunda doğuştan yetersiz olduğu…” yönündeki karar gerçekleri yansıtıyorsa, bu adam nasıl oluyor da 33 şirketin sahibi sıfatı ile iş dünyasında bulunuyor?

Eğer bu kararı “Doğru” kabul edersek, adamın kendisi veya kendisi adına vekâleten bir başkasının yaptığı tüm işler de yapılmamış sayılacak. Çünkü “Vekâlet vermek” de bir hukuki işlem ise, şirketlerini yönetmeleri için birilerine verdiği vekâletler de geçersiz. Dolayısıyla bu adamın 33 şirketinin bu güne kadar yaptığı veya vekâleten yaptırdığı tüm işlemler de geçersiz.

Hakkında açılmış bulunan “Ceza davaları” sonucu verilecek cezadan da sorumlu olmayacak. Bir başka anlatımla adam “var” ama hukuken “Yok” sayılacak. Ceza verilirse cezasını çekmeyecek, evlendiği karısına boşanırken “Hakkını” vermeyecek, bu güne kadar yaptığı tüm iş ve işlemler “Yok” sayılacak, olmamış sayılacak…

Ben bu işi anlamadım…

Gerçekten ilginç bir durum ve sonucunu da merak ediyorum.

11 ARALIK 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..