Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '07

 
Kategori
Siyaset
 

Kimleri seçmişiz

Kimleri seçmişiz
 

BAŞKAN - …ikinci konuşmacı, İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter.

Sayın Serter buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Serter süreniz dokuz dakika.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan, Sayın Millî Eğitim Bakanı nerede acaba? Kaçmasın, gelsin buraya, aylar öncesinden belli program.

CHP GRUBU ADINA FATMA NUR SERTER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî Eğitim Bakanlığı, YÖK ve Kredi Yurtlar Kurumu bütçesiyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.

Aslında konuşmama, Sayın Bakana teşekkür etmek için başlamayı planlamıştım. Çünkü, millî eğitimde gerçekleştirdiği bazı projeler nedeniyle, gerçekten, içtenlikle böyle bir teşekkürle başlamıştım ki, neyse, Sayın Bakan geri geldiler ve bu teşekkürümü duydular. Özellikle okul öncesi eğitim konusundaki başlatılan çalışmalar nedeniyle kendisine teşekkürlerimi sunuyorum.

Ancak, Millî Eğitim Bakanlığı, 25 milyonu aşkın öğretim çağındaki gençlerin sorunlarıyla ilgilenen ve çok geniş bir hizmet ağına sahip bir Bakanlık olarak, tabii, pek çok sorunla da baş etmek durumuyla karşı karşıyadır. Genellikle kamuoyunda pek az tartışılan konulardan birisi genel liselerin eğitim kalitesiyle ilgili yaşanmakta olan sorunlardır. Genel ortaöğretim sisteminde tam bir lise karmaşası yaşanmaktadır.

Yedi farklı lise türü bulunmaktadır ve bu yedi farklı lise türü içerisinde sınavsız girilen sadece genel liseler adı altındaki, o bizim bildiğimiz, eski klasik liselerdir. Bu liselerde 1 milyon 800 bin civarında öğrenci eğitim görmekte ve ne yazık ki, genel ortaöğretimdeki payı yüzde 79, 2 olan genel liselerin üniversite girişteki başarı yüzdeleri lise son sınıf düzeyinde toplamda yüzde 4, 5 dolaylarındadır. Lisans programlarına yerleşen öğrenci oranı sadece yüzde 2, 7'dir. Türkiye, yıllardır, neredeyse, meslek liselerini tartıştı, katsayıları tartıştı, ama bu genel liselerin sorunları, nedense, üstü örtüldü ve görmezden gelindi. Burada çok ciddi bir fırsat eşitsizliği yaşanmaktadır.

Millî Eğitim Bakanlığı, özel eğitim kurumlarına, özel okullara destek verme konusunda son derece istekli bir tavır izlemiş ve geçtiğimiz dönemde ciddi kaynak transferleri yapılmıştır. Ancak, ne yazık ki, 2007 yılında çıkarılan son genelgeyle, özürlü olan çocuklarımızın özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden yararlanmalarındaki devlet katkısı kesilmiştir. Ben Sayın Bakanın bu konuya özenle bir kez daha eğilmesi ve 15 bini aşkın çocuğumuzun yarıda kalan eğitimlerine devam etme olanağı yaratılmasını rica ediyorum.

Millî Eğitim Bakanlığı ve AKP İktidarının, eğitim kurumları içerisinde, özellikle cezalandırıcı bir tarzda yaklaştığı eğitim grubu içerisinde hiç kuşkusuz üniversitelerimiz yer almaktadır. Üniversitelerimize sağlanan olanaklar biraz önce dağıtılan Millî Eğitim Bakanlığı bütçe kitapçığında anlatılmış, özellikle bütçede sağlanan artışlardan söz edilmiştir.

Şimdi, ben size bazı rakamlar vermek istiyorum. Üniversite ve YÖK bütçesini toplu olarak ele aldığımızda ortaya global, total bir rakam çıkıyor. Şimdi, üniversitelerin üç ana kaynaktan gelir elde ettiklerini biliyoruz: Yarıdan biraz fazlası devlet bütçeleri olarak devletin verdikleri, yüzde 35'i döner sermayeden elde edilenler, yüzde 14'ü de öğrencilerden toplanan katkı payları. 2007 yılında öğrencilerden toplanan bu yüzde 14'lük pay bütçe rakamına eklenmiştir, üniversite bütçeleri rakamına eklenmiştir ve 2003'ten bu yana 32 yeni üniversite kurulmuştur. YÖK, artı, üniversitelere ayrılan toplam rakama bakıyoruz ve Sayın Maliye Bakanının sıkça hatırlattığı gibi gayrisafi millî hasılaya bunu oranlıyoruz, 2005 yılında yüzde 1, 07 olan bu payın 2007'de yüzde 1, 01'e düştüğünü, bu yıl da açılan 17 üniversiteyle yüzde 1, 02'ye ancak çıkarıldığını görüyoruz.

Üniversitelerin ciddi bir yatırım bütçesi yoktur. Üniversitelere para verilmez, kadro verilmez, ama üniversiteler yerden yere vurulur. Üniversite hocalarının ağzını açıp kendi fikirlerini söylemesine iktidarınız sabır göstermez. O yüzden milletvekili oldum. Dışarıda "sus" dediniz, gelip kürsüden konuşmak için siyasete girdim ve milletvekili oldum. (CHP sıralarından alkışlar)

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Dışarıda da konuşuyorsunuz! CHP'nin ağzı gibi konuşuyorsunuz!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Değerli milletvekilleri, 32 yeni üniversite kuruldu, acaba 32 yeni yurt kuruldu mu? Yurt konusunda öğrencilerimizin durumu nedir diye bakıyoruz ve ne yazık ki bu konudaki yetersizliklerle giderek yurt sorununun vakıf, dernek ve cemaatlere aktarıldığı gibi bir tabloyla karşı karşıya bulunduğumuzu görüyoruz.

BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - İkna odalarından da bahsedin biraz!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Özel yurtlar 70 bine yakın öğrenciye barınma imkânı sağlıyor, Kredi ve Yurtlar Kurumunun yurtları da 202 binin biraz üstünde öğrenciye barınma imkânı sağlıyor, oran giderek yükseliyor.

Her kayıt dönemi, üniversite kampuslarına gidin bir ziyaret edin, oradaki tabloyu görün, yan yana açılmış masalarda tarikatların nasıl bir öğrenci avı başlattıklarını lütfen izleyiniz. Her kayıt döneminde, öğrenci velileri bizleri arayarak, çocuğumuzu hangi yurda gönderelim de tarikatların esaretinden kurtaralım diye endişelerini ifade etmektedirler. Bir yandan tarikatlar, öte yandan ışık evleri… Işık evleri bütün Türkiye'yi kuşatmıştır…

LÜTFİ ÇIRAKOĞLU (Rize) - Çocukların beynini yıkadınız, üniversitede Nazi imha kampları oluşturdunuz.

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Bağırmayın, nefesinize yazık; beni susturamazsınız.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, müdahale etmeyiniz.

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Işık evleri bütün Türkiye'yi kuşatmıştır.

LÜTFİ ÇIRAKOĞLU (Rize) - Nazi imha kampları oluşturdunuz.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Laf atma, hayret bir şey ya! Çıkar konuşursunuz ya.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Fethullah Gülen, ışık evlerini açarken, Allah'ın kendisine bu konuda verdiği izinle giderek büyüyüp yayılacağını ve bir gün yeryüzünün bir mescit olacağını, yaptığı televizyon konuşmasında açıkça ifade etmiş ve ışık evlerini sahiplenmiştir. Işık evleri, sürekli olarak gençlerimizin beynini yıkamakta ve gizli bir örgüt gibi faaliyet göstermektedir. (AK Parti sıralarından gürültüler)

AVNİ ERDEMİR (Amasya) - Bugüne kadar bir tek bilimsel faaliyetiniz yok.

LÜTFİ ÇIRAKOĞLU (Rize) - Hangi demokrasi, hangi fikir? Üniversiteleri Nazi imha kamplarına dönüştürdünüz.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Sayın Başkan, müdahale edin.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Ben, Sayın Bakana sormak istiyorum: Bugüne kadar tarikat yurtlarıyla ya da ışık evleriyle ilgili ne yaptınız Sayın Bakan? (AK Parti sıralarından gürültüler)

Aslında, bu sorunun cevabını biliyorum…

ENGİN ALTAY (Sinop) - Sayın Başkan, laf atarlarsa konuşamaz ki.

BAŞKAN - İkaz ediyorum ben, ikaz ediyorum.

FATMA NUR SERTER (Devamla) - …çünkü, Sayın Bakanın Fethullah Gülen'e duyduğu hayranlığı, yazdığı makalelerinde, kendi web sayfasında yayınladığı için okuduk. Fethullah Gülen hocayı öve öve bitiremeyen bir bakanın ışık evlerine bir önlem almasını beklemek, zannediyorum, boşuna bir iyi niyet olur. (AK Parti sıralarından gürültüler)

M. NURİ YAMAN (Muş) - Niye rahatsız oluyorsunuz?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri…

AHMET YENİ (Samsun) - Konuştukça batıyorsunuz.

BAŞKAN - Sayın Yeni…

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Bana "atıyorsun" diyenlere, toplantıdan sonra, Sayın Bakanın yayınladığı makaleleri gösterebilirim. Hatta, istiyorsanız, size, buradan satırlar okuyabilirim. (AK Parti sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…

KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) - Niye rahatsız oluyorsunuz?

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Bakın ne diyor Millî Eğitim Bakanı: Fethullah hoca, devrimci, yıkan, döken, elinde bıçak, belinde silah bir nesildense…

AHMET YENİ (Samsun) - Konuştukça batıyorsunuz.

LÜTFİ ÇIRAKOĞLU (Rize) - CHP'nin rektörü oldunuz siz CHP'nin, Türk milletinin değil.

M. NURİ YAMAN (Muş) - Niçin rahatsız oluyorsunuz? Rahatsız olmayın.

BAŞKAN - Sayın Çırakoğlu, lütfen…

FATMA NUR SERTER (Devamla) - …tamir eden, elinde kalem, kalbinde iman, vatanperver bir gençlikten söz ediyorsun.

LÜTFİ ÇIRAKOĞLU (Rize) - Bir tek bilimsel yayınınız yok.

BAŞKAN - Sayın Çırakoğlu…

FATMA NUR SERTER (Devamla) - "Allah" diyorsun. "Peygamber" diyorsun. (AK Parti sıralarından gürültüler)

AHMET YENİ (Samsun) - Konuştukça batıyorsunuz!

ENGİN ALTAY (Sinop) - Sayın Başkan, müdahale etmiyorsun…

FATMA NUR SERTER (Devamla) - "Ebubekir, Ömer, sahabe" diyorsun. "Muhterem hoca efendi, okullar açmak, dershaneler açmakla katkıda bulunuyorsun." Bütün bunları söyleyen bir Millî Eğitim Bakanı 2004 yılında yayınladığı kitapta…

LÜTFİ ÇIRAKOĞLU (Rize) - Çocuklarımızın beyinlerini katlettiniz!

AHMET YENİ (Samsun) - Konuştukça batıyorsunuz!

BAŞKAN - Sayın Yeni, lütfen…

FATMA NUR SERTER (Devamla) - …Millî Eğitim Bakanlığının tanıtım kitabında yazdığı önsözde, cumhuriyetten, Atatürk'ten bir tek satırla söz etmeyip, Millî Eğitim Bakanlığını kökleri… (AK Parti sıralarından gürültüler)

AHMET YENİ (Samsun) - Konuştukça batıyorsunuz!

ENGİN ALTAY (Sinop) - Sayın Başkan…

FATMA NUR SERTER (Devamla) - …Osmanlı İmparatorluğu'na dayanan, 146 yıl geriye götüren bir tanımlama yapan, Balzac'a atıf yapan, ama cumhuriyetin kurucusu Ulu Önder'in…(AK Parti sıralarından gürültüler)

AHMET YENİ (Samsun) - Konuştukça batıyorsunuz!

BAŞKAN - Saygıdeğer arkadaşlarım, lütfen…

FATMA NUR SERTER (Devamla) - …bir tek satırla, bir sözünden önsözüne yer vermeyen bir Millî Eğitim Bakanı konusunda… (AK Parti sıralarından gürültüler)

AHMET YENİ (Samsun) - Dağıldınız, dağıldınız!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - …bazı endişeler taşımamız, kadrolaşmayı görüp yaşadığımız bir süreçte elbette doğaldır. (AK Parti sıralarından gürültüler)

AHMET YENİ (Samsun) - Dağıldınız, dağıldınız! Konuştukça batıyorsunuz!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Değerli milletvekilleri, neden sabır gösteremiyorsunuz? (AK Parti sıralarından gürültüler)

AHMET YENİ (Samsun) - Dağıldınız, bittiniz! Konuştukça batıyorsunuz!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Gerçekleri niçin duymak istemiyorsunuz? Gerçekleri… (AK Parti sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LÜTFİ ÇIRAKOĞLU (Rize) - Çocuklarımızın beyinlerini yıkamak için Nazi imha odaları kurdunuz!

AHMET YENİ (Samsun)- Paramparça oldunuz!

AKİF EKİCİ (Gaziantep) - Saygısızlık yapmayın lütfen! Tarikat deyince neden bu kadar tepki gösteriyorsunuz?

ENGİN ALTAY (Sinop) - Gelin, bir de saldırın bari! Hayrettir…

AHMET YENİ (Samsun) - Battınız, bittiniz!

ENGİN ALTAY (Sinop) - Hopluyorsunuz tarikat deyince! Ne oluyor? Yalan mı?

AHMET YENİ (Samsun) - Konuştukça batıyorsunuz.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Utanmasanız kürsüye yürüyeceksiniz? Yalan mı söylüyor ya!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri… (Gürültüler)

Arkadaşlar… Sayın Dodurgalı… Sayın Yeni… Sayın Tutan… Sayın Bozdağ… Sayın Ekmen… Saygıdeğer arkadaşlarım… Sayın Yıldırım, lütfen…

Sayın Serter, konuşmanızı tamamlayınız lütfen.

Sayın Serter, buyurun.

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Değerli milletvekilleri, gerçekleri öğrenmeye açık olmalısınız. Gerçekler sizi acıtmamalı. (AK Parti sıralarından gürültüler)

AHMET YENİ (Samsun) - Bittiniz, dağıldınız!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Millî Eğitim Bakanlığıyla ilgili kamuoyunda yer alan endişeleri burada duyarak bu endişelere çözüm getirecek uygulamaları başlatmak zorundasınız. (AK Parti sıralarından gürültüler)

AHMET YENİ (Samsun) - Konuştukça batıyorsunuz!

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Sürekli olarak aldığınız yüzde 47'lik oyun rahatlığı ve şımarıklığına lütfen kapılmayınız.

AHMET YENİ (Samsun) - Aşağıya doğru gidiyorsunuz.

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Gün gelir devran döner sayın milletvekilleri, gün gelir devran döner. (AK Parti sıralarından gürültüler) O nedenle, demokrasiye saygı, kürsüdeki konuşmacıya saygı göstermenizi ve şu tutumunuzun bizleri izleyen Türk halkı tarafından da doğru değerlendirileceğine inanıyorum. (AK Parti sıralarından gürültüler)

AHMET YENİ (Samsun) - Bittiniz siz.

FATMA NUR SERTER (Devamla) - Saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

ENGİN ALTAY (Sinop) - Sayın Başkan…

BAŞKAN - Sayın Altay, bir dakika efendim.

Saygıdeğer arkadaşlarım…

(Bir grup AK Parti ve CHP milletvekili karşılıklı ayağa kalktılar)

MEHMET ALİ ÖZPOLAT (İstanbul) - Bir bayana hakaret edilmez.

BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) - Ne demek ya! Ortamı bu kadar germeye hakkı var mı? (AK Parti ve CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri… Sayın Özçelik…

FATMA ŞAHİN (Gaziantep) - Ortamı bu kadar gerdiniz. Bakın da utanın!

ENGİN ALTAY (Sinop) - Fatma Hanım, ne oluyor! Ayıp ya! (AK Parti ve CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Arkadaşlar…

FATMA NUR SERTER (İstanbul) - Gerçekleri söylemeyecek miyiz? Niye ayıp olsun! Söylemeyecek miyiz? (AK Parti ve CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, birleşime beş dakika ara veriyorum.

***

Yukarıdaki satırların hiç biri benim kalemimden vallahi de billahi de çıkmadı. Meclis tutanaklarından aynen aktardım.

Niye mi aktardım?

Birincisi, kopyala yapıştır sistemi ile olduğu için zor değildi, onun için. İkincisi ise bana göre <ı>“İbret vesikası” olduğunu saydığımdan. Benze olayları da her gün hemen hemen yaşıyoruz.

Kimleri seçmişiz kimleri… Görmekte fayda var...

10 ARALIK 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..