Chelsea'nin Zamanı "Gelecek"

2003 yazında tıpkı bu sezon gibi transfer mevsiminin şampiyonu olan Chelsea, pek çok yıldız ismi kadrosuna katarak takım çehresini tamamen değiştirmiş ve önceki yıllara nazaran daha iyi noktada ligi tamamlamıştı. Dönemin iki devinden Manchester United'ı geride bırakan Chelsea için efsanevi bir şekilde namağlup şampiyon olan Arsenal'i geçmek pek mümkün olmamıştı. Puan tablosundaki durum derbi maçlara da yansıyor, Manchester United'ı evinde devirip, deplasmanda berabere kalan Maviler, Arsenal'e iki maçta da boyun eğiyordu.

Aldığı 1 yıllık transfer yasağının ardından kulübün evladı Frank Lampard yönetiminde kendi yağında kavrulan ve bu sayede Mason Mount, Tammy Abraham, Reese James gibi 3 gelecek vaad eden isim kazanan Chelsea, uzay futboluna geçen üstteki rakiplerine yetişebilmek adına biriken parasını cömertçe harcamaktan çekinmedi. Bundesliga'nın parlayan yıldızları Werner ve Havertz, Ajax'ın başka seviyeye çıkmasında pay sahibi Ziyech, ligin en iyi sol beklerinden olan Chilwell transferin bombaları olarak öne çıkarken, stoper mevkiine bir tecrübe bir de potansiyel kattı Chelsea. Thiago Silva'nın ilerleyen yaşına rağmen savunmayı istenen düzeye çıkarmasına kesin gözüyle bakılırken, adı Fenerbahçe'yle de anılan Malang Sarr kiralanmaması durumunda Silva ile birlikte defans göbeğine adını yazdırabilir.

Transferler sezon başlamadan yetiştirilmesine karşın pek çoğunun sakatlık sürecinde olması şanssızlığıydı Chelsea'nin. Lampard'ın yıl içerisinde daha çok yedek bekleteceğini tahmin ettiğimiz isimler geride kalan 2 haftada forma şansı bulurken, takım formasyonu da henüz netleştirilemedi eksikler yüzünden. Bu defolar ligin ilk haftasında Brighton deplasmanında kendini hissettirmesine rağmen sahadan 3 puanla ayrılmaya engel teşkil etmemişti ancak rekortmen son şampiyon Liverpool karşısında sinen bir takım izledik. Oysaki geçtiğimiz yaz yine sezon başında İstanbul'da Süper Kupa finaline çıkan iki takımdan Chelsea rakibinden çok daha iyi bir oyun sergilemiş ancak penaltılarla teslim olmuştu. Geçen sezon iki lig maçında da olduğu gibi yine kazanan Liverpool, Chelsea ile farklı seviyelerde olduklarını net şekilde gösterdi.

Geçen haftadaki maçta savunma arkasına çok iyi sarkan Werner bu maçta o etkinliğinde olmasa da performansıyla umut vermeyi sürdürdü. Ancak Kai Havertz için aynı şeyleri söylemek pek mümkün değil. İki maçta da beklentilerin altında kalan yıldız oyuncu henüz adaptasyon sürecinden çıkamamış görünüyor. Brighton önünde harika performans çizen Reese James dün de takımın nadir iyilerindendi ve forma savaşında eline geçen fırsatı iyi kullandı. Brighton'lı sağ kanat Tarıq Lamptey karşısında şaşkına dönen Alonso, yine kötü görünmesine rağmen şanslı bir günündeydi. Zira geçen haftaki Mohammed Salah olsaydı karşısında hayatının kara günlerinden birini yaşayabilirdi ama Mısırlı oyuncu standartlarının altında kaldı bu kez. 

Sıkıcı geçen ilk yarının son dakikasında Christensen o hatayı yapıp kırmızı kart görmese belki sahadan puanla ayrılabilirdi Maviler ama o hareket oyunun kırılma anı oldu. Henderson derinlemesine müthiş bir pas göndererek ilk yarıyı kulübede geçiren yeni transfer Thiago'ya selam çakarken, bir anda Mane'yi unutan Chelsea savunma bloğu da tribündeki diğer Thiago olan Silva'ya "Gel kurtar bizi" mesajı gönderiyordu. Geçen sezon sıra dışı bir performans sergileyen Liverpool'a karşı henüz kadrosunu ve sistemini oturtamamış bir Chelsea'nin, 11'e 11'ken bile az olan şansını 10 kişi kalmasıyla yok etmesi çok zaman almadı. Trent-Firmino ortak yapımı pozisyonu golle süslemek Mane'nin klasını gösterirken, adı gibi kepaze bir hataya imza atan kaleci Kepa, kalaslığının bedelini ödetiyordu. Kalan kısa sürede kaleye de bir transfer lazım ama bütçesini aşan bir takım için kolay bir karar değil.

Nitekim 2003-2004 sezonunda transfer taarruzunu gerçekleştirmesine rağmen ligi ancak 2. basamakta bitiren Chelsea için bu kez de ana hedef bu olmalı. Liverpool ve City'inin ikisini birden geçmek çok olası durmasa da en azından geçen yılki gibi aksayan bir Manchester City ya da hem sakatlık hem de puan kaybı yaşamadan yoluna devam eden Liverpool, bu kez biraz şanssız olursa pusuda bekleyebilecek bir kadrosu var Batı Londra ekibinin. An itibariyle arkasında gözüken Manchester United, Arsenal ve Tottenham çok ışık vermediği için forma reklamını doğrularcasına potansiyel bir üçüncü adayı gibi gözüken Chelsea, en azından üst tarafla makası kapatabilirse gelecek yıl biraz daha savunma yönüne ağırlık vereceği transferlerle eski günlerine dönebilir. Hatırlarsanız 2004'ü "The Invincibles"ın ardında ikinci bitiren Mavi-Beyazlı ekip Drogba, Robben, Cech, Carvalho gibi transferlerin ardından uzun bir süre Premier Lig'in önderi haline gelmişti. Ellerinde uzunca süre birlikte oynayabilecek yaşta epeyce oyuncu olan Chelsea'nin zamanı gelecek. Şimdilik bekleme ve tetikte olma zamanı.

https://jeneriklikpaslar.blogspot.com/