Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '10

 
Kategori
Siyaset
 

CHP de beklenmeyen durum!

CHP de beklenmeyen durum!
 

Sevgili Oya Tümer seni seviyoruz.


14 Şubat 2010 Sevgililer günü İst. İl Başkanlığı kongresinde büyük bir coşku ile Sn. Gürsel Tekin yeniden il başkanı seçilmişti.

Kongreden birkaç gün sonra İst. İl Kadın Kolu Başkanı Sn. Oya Tümer’in İstanbul İlçeleri Kadın Kolu Başkanları ile yaptığı örgüt toplantısı ile başlamıştı. Böyle bir örgüt toplantısı belki de ilk ti. Çok güzel bir toplantı olmuş tüm başkanlar ilçelerinde olan sorunlarını ve önerilerini dile getirmişlerdi. Bu sorunlar genel merkeze iletilmek üzere tek, tek not alınmıştı. O gün çok verimli bir toplantı olmuştu.

25 senelik partili olarak bir il kadın kolu başkanının, kadına böylesine değer verip, tek, tek dinlemesi inanın beni çok mutlu kılmıştı. Bu bir ilkti. İlçelerde örgüt toplantıları yıllardır yapılmazken Oya Tümer’in bir ilki yapması ona olan hayranlığımı artırmıştı. Örgütünün daima yanında olan ve çok aktif çalışkan, zarif güler yüzlü bir başkandı.

Her şey güzel gidiyor, kadınların ev ev, sokak, sokak çalışmalarıyla da CHP in iktidar yolunda ilerlediği gözleniyordu.

********

CHP de beklenmeyen durum.

İstanbul İl Kongresinden 2, 5 ay sonra (11.Mayıs. 2010) olağan üstü bir olayla Sn. Baykal istifa etmiş, 18 yıldır süren Baykal dönemi kapanmıştı. Daha sonra yapılan kurultayda halkın büyük desteğini ardına alan tek aday olarak Sn. Kılıçdaroğlu yeni genel başkan seçilmiş, Parti meclisindeki değişimle beraber Kılıçdaroğlu dönemi başlamıştı.

Kılıçdaroğlu’nun gelmesi ile birlikte CHP örgütünde bir heyecan ve sevinç başlamıştı. Herkes partide bir takım baskıların kalkacağını ve artık parti içi demokrasinin çalışacağını, Gürsel Tekin’in de genel başkan yardımcısı olacağını konuşur olmuştu.

Umutlar boşa çıkmaya başlamıştı.

CHP kurultayında Parti Meclisine seçilen Tekin, bir şekilde MYK’ ya alınmamıştı. Bu büyük bir hüsran olmuştu, herkes şaşkındı ve her kafadan ayrı sesler yükselmeye başlamıştı. Bu kadar çalışkan ve örgütün gençlik kollarından beri bir nefer gibi çalışan, İstanbul’da Kılıçdaroğlu ile yan yana çalışmış büyük sevgi ve başarı kazanmış bir insana nasıl yapılırdı bu?

Kim veya kimler engellemişti bunu? Gürsel Tekin neden istenmemiş onun yükselişi kimleri böylesine korkutmuştu?

Örgütün isteği ile yeniden İl Başkanlığına dönme durumundan söz ediliyordu. Parti Meclisini bırakıp eski görevine dönmesi isteği ve beklentisi gün geçtikçe örgütte artıyordu. Ona yapılan bu haksızlığı sanırım Genel Başkan Kılıçdaroğlu da anlamıştı.

Tüm umutlar henüz bitmemişti.

Parti Meclisine seçildiği için İstanbul İl Başkanlığı düşen Tekin, MYK kararıyla yeniden İst. İl Başkanlığına dönebilirdi. Çünkü il yönetimi yerindeydi, bir tek başkan eksikti.

Fakat ilerideki günlerde o zamanki CHP Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yapılan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından bir basın açıklaması yapıyordu.

Bu açıklamasında Gürsel Tekin il yönetim kurulu üyesi iki kişinin CHP kurultayında Parti Meclisi (PM) üyesi seçildiğini, böylece il yönetim kurulu sayısının 18'e düştüğünü hatırlatıyordu.

Okay, daha sonraki bir açıklamasında il yönetim kurulu üyesi 8 kişinin daha CHP Genel Merkezi'ne gelerek il yönetim kurulu üyeliğinden istifa dilekçelerini sunduklarını kaydetti.

''Böylece İstanbul il yönetim kurulu üyesi sayısı 10'a inmiştir. Başkan dahil 21 olan il yönetimi, üye tam sayısının salt çoğunluğunun altına düşmüş olmakla, kurul artık toplantı ve karar alamaz.Yeter sayısı bulunmadığı için CHP tüzüğünün 42. maddesi uyarınca İst. İl. Yönetimi boşalmıştır.” Dedi.

İl yönetimi düşünce Gürsel başkanın geri dönme olasılığı ortadan kalkmış oluyordu böylece.. İl Başkanlığı atamaları genel merkez tarafından donduruldu.. O günlerde onun dönüşünün eski sekreter Sn.Önder Sav tarafından engellendiği konuşuluyordu. Bu, Gürsel Tekin’i seven örgütün üzerinde büyük anti tepki uyandırmıştı.

Gerçekler öyle değildi aslında.11 kişi istifa etmiyor direniyordu. Bu direnenler arasında Oya Tümer de vardı. Amaç Gürsel Tekin’e sahip çıkma onu tekrar il başkanlığına döndürebilmek içindi tabi. En çok güvendiğimiz bir takım insanlara istifa etmeleri için milletvekili olma sözü verilmiş duyumlarını almıştık ve onlar istifalarını sunmuşlardı. Politikanın çirkin yüzüydü bu.

İşte, böylece CHP de başlayan bir takım olaylar ile birlikte, bazı kişilerin üzerinde de kader ağlarını örmeye başlamıştı.

Genel Sekreter Önder Sav’ın "Boşalan görev noktalarına genel merkezin bilgisi olmadan işlem yapılmayacaktır “genelgesinden sonra İstanbul’da CHP kulislerinde bir hareketlilik başlamıştı.

O tarihlerde büyük bir hayal kırıklığı içinde http://blog.milliyet.com.tr/Seytan_icimi_durtmeye_baslamisti_/Blog/?BlogNo=246039 yazımı yazmıştım bu sayfalarda.

İddialar çok vahim ve çirkindi.

PM’ de Gürsel Tekin’e ‘karşı infaz timi’ oluşturulduğu yolunda iddiaları ortaya atılmıştı. İddiaya göre, 27 Mayıs'ta Önder Sav tarafından bir karar alınmış ve PM’ ye girmek için il başkanlığından ayrılan Tekin'in İstanbul'a dönüş yolu da kapatılmıştı.

Parti içerisinde tek adam olan Önder Sav’ın yıldızı bir türlü Tekin ile barışmamış ve adeta onun siyasi hayatını bitirmek istercesine ilçe başkanları tarafından toplanan imzalar ile istenmeyen adam ilan edilmişti. Yani bir şekilde önü kesiliyordu. Oysaki imza toplayan ilçe başkanları daha birkaç ay önce yapılan İl Kongresinde güle oynaya oylarını Tekin’den yana kullanmışlardı.

Bu kısa zaman içerisinde ne olmuştu da böylesine değişmişlerdi.? Bu kısmı düşünmeniz için sizlere bırakıyorum.

*****

İşte tam da bu keşmekeş içerisinde İl Kadın Kolu Başkanı Oya Tümer, yine Kadın Kolu Başkanları ile il binamızda bir toplantı yapıyordu. Halen CHP. Kadın Kolları Genel Başkanlığı boşluğu vardı partide.

Yeni yönetim ile birlikte yıllardır boş olan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı atanacaktı. . Çok düşünmüş ve kendimce karar almıştım. Oya başkan kadın örgütünü çok iyi tanıyan ve İstanbul’da çok başarılı bir başkandı.

Hiç tanımadığımız ve örgütte emeği geçmemiş birisi atanmasın düşüncesi içerisinde, buradaki çalışmalarımızı tüm Türkiye’ye yayacak bir başkan olarak onun Kadın Kolları genel Başkanı olması aklıma iyice yatmıştı.

Ben o günkü toplantımızda kürsüye çıkıp İst. İl Kadın Kolu Başkanı Oya Tümer’i Kadın Kolları Genel başkanlığı için tüm arkadaşlara önerdim.

Bu önerim diğer başkanlar tarafından alkışlarla karşılık buldu. Herkes Oya Başkanı destekliyordu.

Ben önerimi henüz toplantı başlamadan önce başkanlık divanından izin alarak yapmıştım. Sonraya bırakmak istememiştim. İsabetli bir karar vermişim.

Hemen bir dilekçe hazırladık Oya Başkanın şaşkın bakışları arasında ve hepimiz imzalarımızı attık. Genel Merkeze fakslamak üzere tüm hazırlıklarımızı bitirip bir tane genel başkan bir tane de genel sekretere olmak üzere Ankara’ya gönderdik.

Henüz il başkanlığına Sn.Berhan Şimşek atanmamıştı. 39 ilçe başkanı, öneri benim olduğu için bu görevin takibini bana vermişler ve beni sözcü olarak seçmişlerdi.

Birlikte karar aldık hem genel sekreterimiz Sn. Sav’ı hem de, Genel Başkanımız Sn.Kılıçdaroğlu’nu yeni yönetimlerinden ötürü kutlamaya Ankara’ya gidecektik.

Müteaddit kereler aradım ve maalesef sn sekreterimizden randevu bir türlü alamadık. Ümidimi yitirmemiştim her gün arıyordum neredeyse.

Telefon ile sorduğumda 39 ilçe Kadın Kolları Başkanlarının imzaları ile yapılmış öneri dilekçemizin Sn. Önder Sav’a ve Sn. Genel Başkanımıza verildiğini öğrenmiştim.

Genel Başkanımızdan randevu talebimiz kabul görmüştü 15 Temmuz da gidecektik. Fakat ne oldu biliyor musunuz? Bizim Ankara/ya gideceğimiz, yola çıkacağımız saatlerde Kadın Kolları Genel Başkanı atanıvermişti. Hayırlı, uğurlu olsun dedik elbette.

Yalnız ben bu durumda Ankara’ya arkadaşlarımla gitmekten vaz geçmiş, gitmemiştim. Genel Başkanıma da bir özür yazısı yollamış kendisinin çok yoğun bir tempoda çalıştığını, ilerideki daha rahat olduğu bir zamanda yeniden randevu talep edeceğimi ve Kadıköy Kadın Kolu olarak mutlaka gideceğimizi belirtmiştim.

İşte böyle bir karmaşa içerisinde ben bu işlerle uğraşırken, CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Sn.Hakkı Suha Okay, bir açıklama ile Gürsel Tekin'in Parti Meclisi (PM) üyeliğine seçilmesiyle boşalan CHP İstanbul İl Başkanlığı'na, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi Sn. Berhan Şimşek'in atandığını açıkladı. Sn.Okay, isteksizliği her halinden belli bir şekilde kameralar önünde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Şimşek'ten boşalan MYK üyeliğine, Gürsel Tekin'i önereceğini açıkladı.

Bu açıklamadan sonraydı sanırım veya o günlerde ilçe başkanım beni odasına çağırdı.

İlçe başkanımın odasına girdiğimde bana açtı ağzını, yumdu gözünü. Efendim ben nasıl Genel Merkeze Oya Tümer’i önerebilirmişim?

Genel Sekreter Sn. Önder Sav sabah erkenden kendisine telefon açmış ve;

-Senin Kadın Kolu Başkanın ne yapmaya çalışıyor? diyerek kendisini azarlamış.

Ben duyduklarım karşısında inanın şaşırıp kalmıştım.

Ne yapmıştım ki bu kadar azarı işitecek?

Başkan genel sekreterimiz ne için sizi azarlamış ki? Ben nereden bileyim onun kızacağını. Bir kadın olarak neden diğer bir kadını öneremezmişim anlayamadım. Bu partide demokrasi, kadın hakları yok mu ya diye haliyle isyanları oynadım.

İlçe başkanım bana- Hayır yok, benden habersiz bir şey yapamazsın. Genel sekreterimizden habersiz bir şey yapamazsın. “O başkasını atayacakmış, katiyen Oya Hanım olmazmış” diyerek bana hakarete varan sözler etti. Ben ağlayarak o odadan çıktım.

Şaşkın ve çok üzüntülüydüm. Bu durum karşısında partimden soğumaya başlamıştım. İstifa etmeyi düşündüm, fakat önümüzde bir referandum vardı ve kişilere kızıp partime ihanet edemeyeceğim düşüncesi ağır bastı şimdilik kaydı ile vaz geçtim.

Düşüncelerim arasında genel sekreterimizin ne için bize bir türlü randevu vermediğini de o zaman anlamış oldum.

Sonraları ne oldu biliyor musunuz? Oya başkanımın bırakın Kadın Kolları Genel Başkanı olmasını, üstüne üstlük bir de İst. İl Kadın Kolu Başkanlığından alınıverdi.

Bu istenmezliğin esas sebebini sonradan anladım. Neden ki istifa etmemek için direnmiş ve bazı televizyon kanallarında açıklama yapmış.

Böylesine kin olmamalı partimde. Herkes özgür iradesi ile konuşabilmeli eleştirisini, önerisini yapabilmelidir. Siz önerirsiniz, kabul görür veya görmez. Bu her üyeye tanınmalıdır elbette.

Benim vicdan azabı çektiğim günler, aylar oldu. Oya Tümer’i önermeseydim belki de o halen İl Kadın Kolu Başkanı olarak kalacaktı diyerek kendi kendimi yedim bitirdim inanın.

Oya Tümer’e büyük haksızlık yapıldı. Onun yerine atanan şimdiki il başkanı avukat 28 yaşında bir bayan. Kendisini il başkanı olmadan önce ildeki yapılan toplantılardan tanıyordum. Ara sıra görüyordum. Çok konuşkan bir arkadaş değildi. Partiye yeni sayılacak biz zamanda üye olmuş ve hemen Esenler İlçe Kadın Kolu Başkanı olarak daha sonra da İst. İl Kadın Kolu Başkanlığına atanmış. Baş döndüren bir hız ile yükselişe geçmiş.

İşte ben bunların karşısında mücadele edenlerden sadece tekiyim. Partide emek veren insanların bu veya şu sebeple bir anda görevden alınmalarına emeğin kıymetinin bilinmeyişine isyan edenlerdenim. Şahıslar ile aramda hiçbir problem asla olamaz. Benim isyanım düzenedir. Kimse kimseye biat etmemelidir. İnanın bana tanıdıklarımdan birçoğu bu kadar emek AKP ye verseydin seni milletvekili yaparlardı diyenler çok oldu.

Bakınız benim görevden alınmam sırasında hukukçu bir il kadın kolu başkanından en azından beni bir aramasını, sorgulamasını beklerdim. Bu hiç olmadı. Sessiz kalmaya, uzaktan seyretmeye o makama gelmiş bir insanın hakkı yoktur. Üstelik başıma gelecekleri kendisine bir toplantıda anlatmış yardım istemiştim. Sanki beni hiç tanımamışçasına, dinlememişçesine Sn.Berhan Şimşek’in görevden almasına sessiz kalması, üstelik başıma gelen komployu hazırlayan kimseye röportaj vermesi ayrı bir konudur. Oysaki bir hukukçu olarak başıma çorap örenlerden hesap sormalı, hatta disiplin kuruluna vermeliydi. Bence hata yapmıştır. Bir gazetede çıkan kendisini met eden yaldızlı sözlerle de başkanlık olmaz. Daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi başkanlık, onurlu bir görev olduğu kadar sorumluluk isteyen bir makamdır.

Buralara nereden geldim ben de bilmiyorum vallahi. Hani laf lafı açar derler ya galiba öyle oldu.

Sn.Oya Tümer zamanında İl Kadın Kolunun bir internet sitesi vardı ve tüm ilçelerin ne görev yaptıkları resimleri ile diğerlerine örnek teşkil edecek şekilde yayınlanıyordu.

Bu sitede genel merkezimizden, iç ve dış politikalardan haberdar oluyorduk. Hem partili, partisiz siteye giren her okur, nerede hangi ilçe ne yapmış, nasıl çalışmış haberdar oluyordu. Bir birimizin çalışmalarından haberdar oluyor bu da bize daha çok çalışma ve adeta yarış hissi veriyordu. Şimdilerde böyle bir site oluşmadı.

Referandum çalışmalarımız sırasında İl Kadın Kolu yönetiminden kimseyi yanımızda göremedik. Görmeyi bırakın aylar geçtiği ve kaç kez şahsen istediğim halde İl Kadın Kolu Yönetimine nasıl ulaşacağımıza dair ne bir telefon nede internet adresleri listesi verildi bizlere.

İnsan ister istemez haksız yere görevden alınan diğer yönetim ile mukayese yapıyor tabi.

Şimdi önümüzde bir genel seçim var. Bizim ilçemiz ben görevden alındığımdan beri (ki ben istifa etmedim halen gerekçeli karar bekliyorum, hah hah hay!) yaklaşık bir buçuk aydır Kadın Kolu Yönetimi olmadığından toplantı yapılamıyor.

Genel Başkanımız Sn. Kılıçdaroğlu gibi örgüt çalışmaz veya çalıştırılamazsa vay halimize derim.

Oyun içinde oyunlardan bıktık, emeklerin hiçe sayılmasından bıktık.

Sn. Genel Başkanımızın emekten yana bir kişiliği olduğu, yalandan, dolandan hiç hazzetmediğini de biliyoruz.. Umarım partinin içerisinde tüm bu yanlışlıklar düzeltilecektir ve bir daha tekrarı olmayacaktır.

Gerek Genel Başkanımıza ve gerekse örgütten sorumlu Sn. Gürsel Tekin’e güveniyor ve inanıyoruz. Örgütteki canla başla çalışan insanlara layık oldukları değeri vereceklerinden asla şüphemiz yok.

Şahsi çıkarlarını düşünmeden fedakârca çalışan insanların yanlarında olacaklarını ve partiyi el birliği, gönül birliği ile iktidara taşıyacaklarına inancımız sonsuzdur.

Bu gün inanın farkında olmayarak sanki yazamadığım günlerin acısını çıkartırcasına uzun yazdım. Parti içi demokrasinin çalışacağı, emeğin harcanmayacağı bir CHP olması dileğim ile hoşça ve sevgiyle kalın.

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..