Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

25 Kasım '10

 
Kategori
Dostluk
 

Sabahın ilk ışıkları ile dün Ankara'ya çıkartma yaptık!

Sabahın ilk ışıkları ile dün Ankara'ya çıkartma yaptık!
 

Çok sevdiğim iki nefer...


25.11.2010

22 Kasım gece saat 22.30 da Kadıköy Haldun Dormen Tiyatrosu önünde otobüsümüz hazır bizi bekliyordu. Çok zamandan beri hem genel başkanımızı hem genel başkan yardımcımız Gürsel Tekin’ni kutlamak ve iktidar yolunda bize düşen her görevi yapacağımızı, daima yanlarında olacağımızı bildirmek üzere Ankara’ya gitmeyi planlıyorduk. Aldığımız karar gereğince bu tarihe ertelenmişti.

Herkes sözlenilen saatte oradaydı. Bir curcunadır gitti sormayın. Sanki yıllardır birbirimizi görmemişçesine muhabbetlere daldık.

Diğer otobüslerimiz Taksim’den kalkacaktı Sn. Oya Tümer ve Avrupa yakasındaki diğer Kadın Kolu Başkanlarımız oradan hareket edeceklerdi.23.30 da karşıdaki aracımızın da harekete hazır olduğunu öğrenince biz de yola çıktık.

Şarkılar, marşlar söyledik. İlk durağımız Adapazarı yakınlarında bir lokanta oldu. Orada diğer arkadaşlarımızı bekledik çaylarımızı yudumlarken. Derken, onlarda geldiler. Karşıdan gelen ekip daha kalabalıktı.

Lokanta kapısında sevgili başkanımız Sn. Oya Tümer’i ve onları karşıladık. İnanın görülmeye değerdi. Bu dostluklar kolay, kolay yıkılmayacak dostluklar.

Toplam 150 kişi ideal ve sevgi ile birbirine bağlı olan kadınlardık. Bazı arkadaşlarımıza haber veremedik kusura bakmazlar inşallah.

****

Ben şahsen gece yolculuğunu hiç sevmem, her taraf karanlıktır, karanlıklardan çok korkarım çocukluğumdan beri. Nereye gittiğini göremez, nerede olduğunu bilemezsin. Gündüz, insan sağına, soluna bakar oyalanır ama inanırmısınız Ankara’ya kadar bir iki kez daha mola verdik ve zaman nasıl geçti anlamadım bile. Yol boyunca muhabbet koyu olduğundan hiç birimiz uyumadık.

Sabahın ilk ışıkları ile Ankara derin uykudayken vardık oraya. Doğruca Öğretmenler Evine gittik. Orada mükellef bir kahvaltı yaptık. Daha sonra kıyafetlerimizi değiştirdik. Gürsel Başkan ile randevumuz sabah 11.30 da idi.

Ben yeni Genel Merkezimize ilk defa gidiyordum. Çok mükellef bir bina olduğunu internetten indirdiğim resimlerden biliyordum ama binanın kendisini görmek bayağı heyecanlandırmıştı beni.

Gürsel Başkanın toplantısının henüz bitmediğini öğrendik. Bu arada önceki İl Sekreterimiz Sn. Uğur Afacan geldi yanımıza çay ikram edildi bize.Onunla da hasret giderdik.

Saat 12 gibiydi Gürsel Başkan yanımıza geldi ve geciktiği için özür diledi. Henüz toplantısı bitmemişti. Mecliste gurup toplantımız vardı önce oraya gidip Genel Başkanımız Sn. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını dinlemek üzere sonra da saat 16 gibi genel merkeze dönüp Gürsel başkanla rahatça görüşebilme kararı aldık.(Gürsel Başkan saat 16 dan sonra gece 22.00 kadar bizimle rahat rahat, görüşebileceğini söylemişti.)

Bu günlerde ne kadar yoğun bir tempo içerisinde çalıştıklarını biliyorduk ve bize zaman ayırmaları bizim için çok önemli ve gurur vericiydi. Genel Merkezin bizlere tahsis edilen birkaç seçim otobüslerine doluştuk TBMM ‘sine doğru yola koyulduk.

Ve nihayet meclis bahçesinde kalabalık bir şekilde ilerlemeye başladık. Herkes bize ilgiyle bakıyordu. Çeşitli sıkıcı aramalardan geçtik toplantı salonuna kadar. Bu bize hayli zaman kaybettirdi haliyle.

Neyse tam zamanında içeri girebildik ama içerisi tıklım, tıklım dolmuş ayakta duracak yer dahi kalmamıştı. Kendimize ite kaka ilerleyerek ayakta izleyebilecek yerler bulabildik, işte bu sırada Genel başkanımız Kılıçdaroğlu da kürsüye alkışlarla çıktı.

Konuşmalarının aralarında çok güzel mesajlar vardı. Sözleri sık, sık alkışlarla kesildi.

BDP ile ittifak tartışmalarını değerlendirirken “CHP üzerinde ciddi oyunlar oynandığını söyleyerek bu tartışmaları hayretle izlediğini söyledi. Biz milletle ittifak yapacağız, CHP üzerinde ciddi oyunların oynandığını ve sağ medyaya asla inanmamamızı anlattı. Füze kalkanından ve CHP iktidarında öğretmenleri baş tacı edeceğimizden bahsetti.

Çok güzel bir konuşmaydı.

O konuşmasını bitirip yukarı kendi odasına giderken birçok milletvekilimiz ile kısa merhabalaştık ve önceki liderimiz Sn. Baykal ile de o hengâme arasında görüştük. Dış kapıya yönlendiğimiz sırada İst. Milletvekilimiz Sn. Bihlun Tamaylıgil aramıza katıldı ve bizlere öğle yemeği ısmarladı meclis returantında.

Daha sonra Genel başkanımızın odasında kendisini ziyaret ettik fazla konuşamadık. Zira dışarıda yoğun bir kalabalık onu bekliyordu. Anlayışlı olmamız gerekiyordu. Gayet sağlıklı görünüyordu bizden sonra, biz İstanbul yollarında iken ameliyata girmesine şaşırdık ve üzüldük. Sıkıntısını hiç belli etmemişti.

Genel başkanımızla kısa görüşmemizden sonra (resim dahi çektirmeye zaman bulamadık.) Meclis genel kurulunu görmek isteyip istemediğimizi sordu Bihlun Hanım. Hep birlikte elbette dedik.

Size bir şey söyleyeyim mi? Meclis binası bize öylesine karışık geldi ki sor mayın. Nereden nerelere çıktık indik dolandık durduk. O kadar çok oda kapısı, koridorlar vardı ki. Şaşırdık. (Sanırım herkes kendi odasına gidişi biraz zamanla öğrenmiştir. Heh heh heh! Şaka tabi .)

Genel başkanın odasından genel kurul salonuna varana kadar birçok yol katettik. Oraya yaklaştığımız anda tekrar bir aramadan geçirildik ve çantalarımızı orada bulunan dolaplara konmamız istendi.

Eh! Bu kadar aranmamız bizi gerçekten bıktırmış söylenmemize sebep olmuştu. Meclis binasına girmeden aranmalarımız tepeden tırnağa yapılmıştı, sonra bir daha bir daha! Of ya!

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel kurul salonuna girmeden bir polis amiri bize nasıl hareket edeceğimizi anlattı. Sessiz olmamızı, alkış yapmamamızı vs.

Neyse bir sürü tembihin ardından nihayet o meşhur ceylan derileriyle kaplanmış koltuklara üst katta oturduk ve aşağıyı seyrettik. O sırada bir vekil konuşuyordu.

Bir ara düşündüm oturduğumuz koltuklarda kimler oturmuş kalkmışlardı, yani kimler gelip geçmişlerdi. Cumhurbaşkanları, komutanlar ve yabancı konuklar.

Orada fazla kalmadık zira saat 16.00 ya geliyordu. Genel Merkeze gitmemiz gerekiyordu. Bihlun Hanım giderayak bahçede tekrar bir çay ikramında bulundu bize. Bu sırada birçok vekilimizde geldiler yanımıza. Onlarla da görüştük. Bihlun Hanımla vedalaşıp kendisine ilgisinden ötürü teşekkür ederek genel merkeze döndük.

*****

Gürsel Başkan bizi toplantı salonunda ağırladı. Geniş güzel bir salondu burası. Bu destek ziyaretimiz kendisini de mutlu kılmıştı. Görüş alışverişi yaptık. Gürsel Tekin ;

Kadını ve genci olmayan bir siyasetin asla başarılı olamayacağını, genel başkanımızın kadınlara çok güvendiğini hep birlikte iktidara yürüyeceğimizi söylediğini bize aktardı.

Partimize sahip çıkmamızı başta kadın kolları yöneticilerimiz olmak, üzere partimizin her yöneticisi sizlere çok güveniyor dedi.

Sonra ben ve birkaç arkadaşım konuşma yaptık. Bu konuşmalarımız arasında Oya başkanı ne kadar çok sevdiğimizi, ona olan bağlılığımızı anlattık. Örgütle barışık ve kadın örgütünü kucaklayan bir başkan olarak hepimizi nasıl bir sevgi yumağı olarak bir arada tuttuğunu anlattık.

Oya Tümer kürsüden konuşmasını yaptı bol alkışlar arasında.

Velhasıl nefis bir toplantı oldu. Bu toplantımız sırasında Genel Sekreterimiz Sn. Süheyl Batum’dan haber geldi bizleri görmek isteyerek odasında beklediği söylendi. Buradaki toplantıdan sonra kendisini görmek üzere 11.ci kata çıktık, bir koridordan geçtik, bir kat aşağıya indik.

Sayın Genel Sekreterimiz bizi o her zamanki güler yüzü ile karşıladı. Çukulata ikram etti. Konuşmasında tıpkı genel başkanımız gibi konuşarak yanlı basına asla inanmamamızı söyledi.

Vakit bir hayli geçmiş ve biz dönüşe kalmıştık bile. Zira bazılarımız adaya geçeceklerdi vapurla. Vapur saatleri belliydi.

Sohbet o kadar güzeldi ki istemeyerek oradan ayrılmak zorunda kaldık. Ben çıkarken sayın genel sekreterime size doyamadık ama mecburen kalkmak zorundayız diye özür dilemesi yaptım.

Hiç uyumadan gidip geldik, kısa gün içerisinde çok yer gördük ve parti üst kurullarımız ile görüşebildik. Hepimiz mutlu ve yarınlardan büyük umutlu olarak İstanbul’a döndük.

Uykusuzluktan değil de, gerek meclis olsun, gerek genel merkez olsun oralarda dolanmaktan başımız dönmüştü. İçimizdeki sevgi ile bunu anlamamıştık ama dönüş yolunda biraz yorgun düştüğümüzün farkına vardık. Yorgun savaşçılar gibiydik tıpkı.

Yorgun ama çok mutlu…

Genel Başkanıma geçmiş olsun dileklerimi ilettim ama buradan tekrar edeyim. Bize ilgilerini esirgemeyen tüm partili vekillerimize genel başkanımız Sn. Kılıçdaroğlu’na, Genel Sekreterimiz Sn. Süheyl Batum’a ve de Örgütten Sorumlu Genel Başkan yardımcımız sevgili Gürsel başkanımıza çok teşekkür ederiz. İktidar yolunda birlikte var gücümüzle çalışacak Türkiye’mizi aydınlık mutlu yarınlara kavuşturacağız. Herkes buna inanmalıdır.

Sevgilerimle.

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara