Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '10

 
Kategori
Siyaset
 

CHP’nin çıkmazı

CHP’nin çıkmazı
 

CHP Kemal Kılıçdaroğlu


CHP’de başkanlık seçiminden sonra çok sancılı bir süreç yaşanıyor.

Eski Genel Başkan’dan memnun olmayan birtakım odaklar, hiç de yakışık olmayan bir yöntemle Deniz Baykal’ı koltuğundan ettiler.

Bunun tam da kurultay öncesine gelmesi, bu derin odakların ince hesaplarını göstermesi bakımından da oldukça dikkat çekiciydi.

Kısa süreli bir sarsıntıdan sonra genel başkanlık için Kemal Kılıçdaroğlu uygun görülmüştü ve seçildi de.

İlk zamanlarda Kılıçdaroğlu, büyük bir umut odağı oldu.

İlk başlarda kopartılan gümbürtü, atılan manşetler havası yavaş yavaş dinmeye başlıyor.

Çünkü tabiri caizse CHP’de tam bir “fetret devri” yaşanıyor.

Dağılmadan önceki süreç de denilebilir.

Burdaki dağılma sakın milletvekilleri ile ya da seçilmişlerin dağılması şeklinde algılanmamalı.

Bu dağılma parti içerisindeki fikir dağılmasıdır.

Ortaya konmaya çalışılan projelerde, çözülmek istenen sorunlarda ya da alınan kararlarda ortak bir tavır görünmüyor.

Son zamanlarda bu sorunu gün yüzüne çıkaran iki önemli olay daha yaşandı

Birincisi başörtüsü sorunu konusunda CHP’nin tutumu.

İkincisi ise 29 Ekim resepsiyonu.

Hatırlayacağınız gibi referandum sürecinde CHP, başörtüsü sorununun çözümüne talip olduğunu açıkladı.

Tabii bu yıllarca üniversiteler başörtüsüne karşı çıkmış, hatta bu sorunun çözümü için düzenlenen anayasal değişikliği; Anayasa Mahkemesi’ne götürüp iptal ettiren bir partiden beklenmiyordu.

Bu aynı zamanda hem şaşkınlığa yol açtı hem de iyi niyet olarak yorumlandı.

Şaşkınlığa yol açan durum CHP’nin yasakçı tutumdan vazgeçip çözüm için adım atmak istemesi; iyi niyet ise CHP’nin ortadaki bir haksızlığı yok etmek istemesi idi.

CHP’nin bu çıkışından sonra gözler bu defa AK Parti’ye çevrildi.

AK Parti’nin “öneri getirsinler” çözelim demesinden sonra, çözler bir daha CHP’ye çevrildi.

Bu defa CHP’den istenen sorunun çözümü için atılacak adımlardı.

CHP sorunun çözümüne talipti talip olmasına; ama çözüm noktasında aynı iradeyi gösteremedi.

Aradan bir aydan fazla zaman geçti; hala da ortaya konulması beklenen çözüm konulmadı.

Süreç uzayınca basında da bunun farklı yansımaları oldu.

Basına yansıyan açıkmalamara göre, Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışından sonra; parti tabanında derin bir çatlak oluştu ve ciddi bir rahatsızlık meydana geldi.

Bu çatlağın ne kadar derin olduğu da günden güne basına yansımaya devam etti.

Parti içerisindeki milletvekillerinin yaptığı açıklamalarda rahatsızlıklar dile getirildi.

Sonuç olarak Kılıçdaroğlu bu konuda nerdeyse yalnız bırakıldı.

Çözüm için yeterli olan irade gösterilmedi.

İkinci çatlak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu.

Bu konuda da parti içerisindeki farklı sesler biraz daha gür çıkmaya başladı.

Önce Muharrem İnce’den, “resepsiyona katılmayacağız” açıklaması geldi.

Aradan birkaç saat sonra bu defa Kılıçdaroplu’ndan “karar vermek için henüz erken” şeklinde farklı bir değerlendirme geldi.

Tabii bu da krize yol açtı.

Aynı partiden iki farklı açıklama gelmesi, elbette ki normal karşılanacak bir açıklama olamazdı.

Parti başkanının farklı düşünmesi, grup başkanvekilinin farklı düşünmesi krizi gün yüzüne çıkarmış oldu.

Kaldı ki Muharrem İnce’nin dile getirdiği karar, kişisel bir karar da değildi.

Sözlerindeki “katılmayacağız” ifadesi bunun en büyük göstergesiydi.

Tabii daha sonra söylemlerde birtakım farklılıklar oluştu; ama bu da yeterli olmadı.

Bu sorunda en çok dikkat çeken konu hiç kuşkusuz şu oldu:

Başörtüsü sorununun çözümüne talip olan bir partinin, aynı zamanda eşi başörtülü olan bir Cumhurbaşkanının verdiği resepsiyona katılmamasıydı.

Bu tam anlamıyla bir çelişkinin dışa yansımasıydı.

Bu saatden CHP’nin ne yapacağını açıkçası kestirmek zor.

Bir taraftan başörtüsü sorununu çözmesi için adım atılması bekleniyor, diğer tarafta ise resepsiyon krizi var.

Tabii işin içinde bir de samimiyet testi var.

Bu süreçten sonra ne olur bilinmez; ama CHP’nin daha net ve daha çelişkisiz bir politika sergilemesi bekleniyor.

Bunun yapılmaması hem CHP’ye zarar verecektir hem de insanların CHP hakkında düşündüklerini tekrardan göz önünden geçirmesine yol açacaktır.

www.muratvarol.com

 
Toplam blog
: 16
: 619
Kayıt tarihi
: 27.04.10
 
 

1985 yılında Bingöl'de doğdu. İlkokulu yaşadığı köyde okudu. Ortaokula Bingöl İmam Hatip Lisesi'nde ..