Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

20 Eylül '12

 
Kategori
Siyaset
 

CHP Oslo belgelerini açıkladı! İşte o belge...

CHP Oslo belgelerini açıkladı! İşte o belge...
 

Bir zamanlar sağ politikacılar “Türkiye küçük Amerika olacak” derlerdi. Haklı çıktıklarını görüyorum. Hangi konuda diye soracaksınız, hemen söyleyim. İlerde kullanacakları konuların halkın alışması için sızdırılması konusunda.

İşte hükümetin PKK ile masaya oturduğuna dair belgeyi CHP li Haluk Koç açıklayıverdi. Bülent Arınç'ın tepkisi ise haklı olduğumuzu bir kez daha ortaya koyuyor.

Hatırlayınız. Başbakan “hazmettire hazmettire” diye bir cümle sarfetmişti. Hitabet ustasının bu deyişini bu konuda görüyoruz. Belli ki Bülent bey hazmetmiş. Gülerek “Oooo bunlar eskiden konuşuldu” diyor.

Yandaş basının hiç duymadığı bu belgeyi Sayın Haluk Koç'un affına sığınarak yayınlayalım.

“- Taraflar, süregelen Oslo ve İmralı süreci bağlamında, Kürt sorununun çözümü konusundaki kararlılıklarını koruduklarını bir kez daha belirtmişlerdir.

- Taraflar, bu güne kadar Oslo ve İmralı süreçlerinde vurgulanan Kürt sorununun kalıcı çözümüne yönelik temasların sürdürülmesi ve yürütülecek çalışmaların Anayasal ve yasal çerçevede sonuçlandırılmasının esas alınmasının gerekliliği konusunda varılan mutabakatları teyit ederler.

- Taraflar, 10 Mayıs 2011 de İmralıpılan görüşmede Sayın Öcalan tarafından sunulan, ’Türkiye’de Temel Toplumsal Sorunların Demokratik Çözüm İlkeleri Taslağı’, ’Türkiye’de Devlet ve Toplum İlişkilerinde Adil Barış İlkeleri Taslağı’ ve ’Kürt Sorununun Demokratik Çözüm ve Adil Barışı İçin Barış İlkeleri Eylem Planı Öneri Taslağı’ adı altındaki taslaklar konusunda, en geç Haziranın ilk haftasına kadar görüş ve önerilerini sunarlar. Kürt tarafı, sözü edilen taslakları memnuniyetle karşılar, prensip ve ilkesel olarak kabul eder.

- Taraflar, aynı süre içinde yukarıda adı geçen taslaklarda zikredilen Anayasa Konseyi, Barış Konseyi, Hakikat ve Adalet Komisyonu için isim düzeyinde çalışma yaparlar ve netleştirdikleri isim önerilerini sunarlar.

- Türk tarafı, seçimlerden sonra en kısa zamanda örgütü temsilen iki kişinin sayın Öcalan’ı ziyaret etmesi, yukarıda adı geçen konsey ve komisyonlar kurulduktan sonra, birer alt komisyonlarının da sayın Öcalan’la ilişkilendirilmesini taahhüt eder.

- Kürt halkının siyasi ve legal temsilcileri, basın yayın organları ve çalışanlarına yönelik uygulanan baskı, tutuklama ve çalışmalarını engelleme vb. yönelimlere son verilmesi ve KCK altında gerçekleşen siyasi operasyonlarda tutuklananların serbest bırakılması, sürecin yumuşatılması ve çözüm yönünde ilerlemesi için önemli bir adım olacaktır. Bu çerçevede Türk tarafı ilk adım olarak Nevruz ve sonrasında tutuklanan Kürt siyasetçileri bırakmayı taahhüt eder.

- Taraflar, seçimlerin güvenli bir ortamda geçmesi ve ortamın normalleşmesi için, en üst düzeyde kamuoyuna açık çağrı yapacaklardır.

- Kürt sorununun nihai çözümünün, ancak çatışmasızlık zemininde gerçekleşebileceğinden hareketle tüm askeri, siyasi ve diplomatik operasyonların ve eylemlerin durdurulması ve uygun tedbirlerin karşılıklı geliştirilmesi esastır. Bu çerçevede taraflar, 15 Hazirana 2011’e kadar her türlü operasyon ve askeri eylemlerini durdururlar.

- Taraflar, müzakereleri derinleştirmek ve gündemdeki konuları tartışmak üzere hazırlıklarını yaparak 2011 Haziran ayının ikinci yarısında bir araya gelmeyi kararlaştırmışlardır."

Sayın Koç'un yayınladığı belge bu. Başbakanın bu belgeden dolayı sorgulanmak istenen mit müsteşarını panik içinde korumaya alması, dahası kişiye özel kanun çıkartması ortada büyük bir suçun olduğunu gösteriyor. Zaten metni dikkatle okuduğunuzda tüylerinizin diken diken olmaması mümkün değil.

Ben metni yorumlamayacağım. Zaten okuyan herkes kendi meşrebine göre yorumlar. Ancak dikkatimi çeken birkaç hususu paylaşmak istiyorum. Bu anlaşma ile PKK saldırıları durulmuştu. Hatta sanırım AKP yaptığı manevralarla bu saldırmazlık durumunu seçimlere kadar sürdürmüş ve arzuladığı neticeyi de almıştı.

Ancak ne oldu ise oldu. Seçimlerden sonra AKP tabiri caizse yan çizmeye başladı. KCK tutuklamaları arttı. Tabii PKK saldırıları da giderek artmaya başladı.

Artık küçük çocuklar bile biliyor ki bize bunca saldırıyı PKK denen terör gurubu tek başına yapamaz. Onlar sadece maşa. Hem öyle maşa ki, eskiden vurur kaçarlardı. Şimdi ölene kadar direniyorlar.

Bizim de kanımız, bütün bu saldırıların silah, mühimmat, istihbarat, lojistik ve parasal desteği malum süper güçten geliyor.

Dikkatinizi çekiyor mu bilmem. Başbakan dış gezilerine bile zırhlı arabasını götürür oldu. Bu önlemler neden dersiniz?

Ben im aklıma tek bir neden geliyor. Verilen sözler tutulmadı...

İzmir 2012

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara