Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

20 Eylül '12

 
Kategori
Siyaset
 

Titanik CHP

K. KILIÇDAROĞLU:

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MİT ve PKK'nın Oslo'da gerçekleştirdiği görüşmeler için, 'Silah bıraktıracaksa görüşmeler devam etmeli' dedi. Kaynak

F. LOĞOĞLU:

"Biz ‘Oslo’da niçin görüştünüz?’ diye sorgulamadık. Biz ‘Oslo’da ne görüştün, ne sonuç aldın?’ diye sorduk." Kaynak

E. Ü. TARHAN:

”Terör ve teröristin en zayıf olduğu, silahları bıraktığı, diz çöktüğü dönemde bir müzakerenin söz konusu solabileceği düşünülebilir. Ama dünyanın hiçbir yerinde terörle mücadele edildiğinde terörün en güçlü olduğu dönemlerde müzakere edildiğinin tartışıldığını görmedim. Terör ve terörist silahlarını bıraktığı takdirde müzakereyi hak eder.” Kaynak 

 H. KOÇ:

“Sorunun, terör bitirildikten sonra görüşülme yeri, Avrupa'nın karanlık başkentleri, hakem devletlerinin huzuru, terör örgütünün muhatap alındığı siyasi masalar değil, TBMM'dir. Meşru siyasettir, milletin önünde şeffafça sorunların tartışılmasıdır." Kaynak 

&

Bu isimler CHP’nin, deyim yerindeyse kafa takımından.

Baştan söyleyelim bu yaklaşımlar CHP için bir acizliktir. 4’ü için de bunu söylemek mümkün.

CHP, AKP’nin kuyruğu olmayı aşacak bir birikime ve vizyona sahip değil bu artık çok açık.

Terör örgütü olarak gördüğünüz bir örgüt ile silah bıraktıktan sonra “müzakere”ye oturmak ile, silah bırakmadan oturmak arasında kategorik bir ayrım yoktur. Bu ikincisi, sadece, biçimseldir, gösteriştir. Çünkü eğer terör örgütü dediğin bir yapı ile masaya oturup konuşmayı temel bir nokta olarak alıyorsan, silah bırakıp bırakmaması ikincil planda kalır.

Nitekim AKP’nin, -başta Başbakan Erdoğan terör örgütüyle görüşmeyi şerefsizlik olarak ilan ettikten sonra, gizli gizli görüştükleri ortaya çıkınca, ben partim adına değil hükümet adına konuşmuştum, -ya da tersi- diyerek olaydan sıyrılmaya çalışsa da- bizzat PKK ile Oslo Görüşmeleri olarak adlandırılan görüşmeleri yürüttüğü iyice alenileşti.

Eğer siz, terör örgütü denilen bir örgüt ile silah bıraktığında müzakereye oturmayı normal görüyorsanız, AKP’yi tebrik etmeniz gerekir. Çünkü adamlar risk alarak, örgütün silah bile bırakmasını dikkate almadan, bu sorunu çözmek için, masaya oturmuşlar ve oturmaktalar.

İnanın, şu yukarıdaki söylemler çocuk kandırmacasıdır. Dostlar alışverişte görsündür.

CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu acaba, şu kendini fesheden Has Parti denilen partinin başkanı ile tamamen aynı yapıda biri olduğunun ne zaman farkına varacak?

Bol keseden iyi güzel şeyleri söylemek kolay, ama bunu bir çocuk bile yapabilir.

Kılıçdaroğlu ve kadrosu evlere şenlik. Bu kadar çapsız insan nasıl bir araya gelmiş hayret!

CHP, çok açık bir şekilde bu Kürt meselesinde, PKK meselesinde temel ya da kategorik bir ayrıma gitmeli. Şu an yaptıkları AKP papağanlığı. Sen ona papağanlık yapacaksan, sana ne gerek var kardeşim?

Yukarıdaki ifadelere baktığınızda, başına sonuna filan AKP karşıtı görünüyor. Ancak özünde AKP karşıtı değil AKP sempatizanıdır, AKP vizyonunu aşamamışlıktır.

Sen CHP olarak daha sol bir duruşu ve perspektifi bu sorunların çözümünde ortaya koyacak mısın?

Koymayacağım de, ama koyuyormuş gibi yapıp, gizli AKP yalakalığı yapıp, milleti kandırmayın.

Bu gidişle, CHP’nin yerinde yeller esecek. AKP istikrarını sürdürecek, AKP’den belli kaymalar, MHP’ye geçecek, MHP, belli bir yükselişe girecek, eğer MHP aklı başında ‘demookırasi’ demeyi aşmış bir parti başkanı bulursa, %20’lere rahat çıkacak bir oy potansiyeline gelecektir.

CHP’nin geçenlerde 34. genel kongresi yapıldı. Böylesi bir ortamda, böylesi bir parti başkanı olduğu halde, bir kişi bile başkanlığa aday olmadı. Bir kişi bile partinin politikalarını eleştirmedi.

Ne diyelim, yazıklar olsun! Basit düzeyde bir solculuk bile CHP ile Titanik gibi tarihin derinliklerine gömülmeye devam ediyor. 

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara