- Kategori
- Güncel
CHP ve ölçü aleti!

Geçen hafta, çarşaflı kadınların CHP’ye katılımları nedeniyle kamuoyunda başlayan tartışmalara, Baykal da katılarak, sert tepki verdi.
Yaptığı açıklamalarda, kimi çevrelerin meydana gelen gelişmelerden korktuğunu, bu nedenle olanları eleştirdiklerini ifade etti.
Asıl tepkisini de, "'Ben Atatürk'ü sevmiyorum Humeyni'yi seviyorum' diyen insan başı açık da olsa CHP'de yeri yoktur, " ifadeleriyle dile getirdi.
Akabinde, bir TV programında, kendisine şu soru yönetildi. "Rozet taktığınız hanım, türbanlı kızım üniversiteye gidemiyor, ilgilenmenizi istiyorum' derse ne yaparsınız?"
Baykal; ‘Varsayımlarla konuşmanın anlamı yok. Katılanın örtüsü siyasi simge değilse ve o aile geliyorsa, ona 'hayır sen gelme, partime oy verme' diyebilir miyiz!’ diyerek karşılık verdi.
Devamla, 'Atatürk'ü seviyorum. Ailemin ve çevremin yaşam tarzı bu, bir mahsuru var mı?' dediğinde 'ne münasebet kardeşim başımla gözümle' demek ahlaki görevimdir.’ dedi.
Haklılığını vurgulamak için, ‘Bu konu, Türkiye'nin kendisini sorgulamasına ve gerçek anlamda laik, demokratik bir anlayışın ortaya çıkmasına yardımcı olacaktır.’ dedi..
Destekleyici ifadelerinde, ‘Sonuçta CHP çok doğal bir iş yapmış. Maskeli balo vermiyor ki! Eğer o kıyafet siyasi simge değilse onu saygıyla karşılarsın.’ yorumunu yaptı.
Hindistan'a giderken, uçakta açıklamalarda bulunan Erdoğan’a, bu konuyla ilgili şu soru yönetildi.
‘CHP'de kara çarşaf tartışması başladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’
Erdoğan, soruya, "Bu konular yıllar yılı istismar edilmiştir. Bu iş konuşulmaz, yapılır.’ diyerek cevapladı.
Baykal, 'bizim çarşaf masumane' diyor, hatırlatması üzerine ise; "Zararsız olduğu neye göre ölçülüyor? Ellerinde böyle bir ölçüm aleti mi var?’
‘O ölçüm aletini bizlere de versinler, biz de bunları ona göre bir araştıralım’ diyerek soruyu yanıtladı.
Baykal’ın, haklı olduğunu kanıtlamak adına, yukarıda ileri sürdüğü görüş ve düşüncelere katılmak, mümkün değil.
Yani ‘Siyasi simge değilse... Atatürk’ü seviyorsa... Ve yaşama tarzı bu ise...’
Bunları ölçüt olarak alırsak, o zaman bu işin çözümü nasıl olacak? Buna da bir çözüm bulmak gerekmez mi?
Sanırım, Başbakan’ın son sözleri, bu işin çözümünde büyük bir kolaylık sağlayacaktır.
‘O ölçüm aleti...’