Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '08

 
Kategori
İyi Manzaralar
 

Çiçeğe verilen para

Çiçeğe verilen paraya yazık mı?

Geçenlerde günlük bir gazetede bir haber okudum. Haberi yazan kişi, İstanbul Belediye Başkanlığı'nın İstanbul'u çiçeklendirmek için yaptığı harcamaya eleştiri getirmiş ve bunun için, bilmem kaç milyon YTL'nin harcanmasının doğru olmadığını demeye getirmiş.

Acaba diyorum, bu haberi yazan kişi, yazısını yazmadan önce İstanbul'u şöyle bir dolaşmış ve bu konuda yapılan çalışmaları görmüş müdür? Eğer görseydi, sanırım o eleştiri yazısını yazmazdı.

Geçen gün(27 Mayıs 2008), eşimle birlikte İstanbul'un en güzel gezi, dinlenme ve piknik yerlerinden bir olan Gülhane Parkı'na gittik.

Sultanahmet tarafındaki kapıdan hemen girişte, rengarenk bir çiçek kümesi ile karşılaştık. Burası, çiçekseverler için bulunmaz bir yerdi.

Biz oraya şöyle bir baktıktan sonra, koyu bir yeşilliğin serin gölgesinde yürümeye başladık. Yürüyüş yolumuzun sağı ve solu, akla gelmeyecek renklerdeki ve çeşitteki çiçeklerle bezenmişti. Ağaçlarda çıvıldaşan kuşların sesi ile, yeşil çimenler üzerinde koşup oynayan küçük öğrencilerin sesi bu güzelliğe sesli bir ahenk katıyordu.

Bu yol, parkın Sarayburnu kapısına kadar aynı şekilde devam ediyordu. Bir kilometreye yakın bu yürüyüşümüz sırasında, sağımızdaki ve solumuzdaki yeşilin çeşitli tonlarına sahip ağaçların doğal şemsiyesi altında, İstanbulu'un erken gelen yaz sıcağından, ilkbaharın geride kalan serinliğine geçmiştik.

Sarayburnu kapısına yaklaştıkça denizden gelen iyot kokusu, parkın çiçek kokusu ile karışmış, ciğerlerimizin hiç de alışık olmadığı bir nefeslenmeye geçmiştik. Hani derler ya, sigara tiryakileri, "bir nefes çektim, ciğerlerim bayram yaptı"... Bizim ciğerlerimiz de bayram yaptı ama onlarınki gibi değildi elbet. Sigara tiryakilerinin burada nefeslenmesini isterdim.

Yol boyunca, bir sağ yandaki, bir sol yandaki çiçeklere bakmaktan sanki boynumuz ağrımıştı.

Yürüyüşümüzü, parkın İstanbul Boğazı'na en hakim bir yerde bulunan bir çay bahçesinde sonuçlandırdık. Masmavi denizi, üzerinde uçuşan beyaz martıları, gelip geçen gemileri, yolcu vapurlarını, boğaz köprüsünü, Kızkulesini seyrederken hayallere daldık.

Haberi yazan kişinin, İstanbul'un park ve bahçelerini bir kez gezmesini ve İstanbul'un çiçeklenmesi için harcanan paraların, insanları nasıl mutlu ettiğini yakından görmesini isterdim. Belki, kendi kendini tekzip eder.

Bloğumu, konuyla ilgili bir şiirimle noktalamak istiyorum.

Adı da "Çiçek ve Sen" olsun

Her yerde seni görürüm, her baktığımda sen varsın
Lalesinde sümbülünde, doğanın her güzelinde

Yeşilinde sarısında, pembesinde morunda
Gönlümdeki bahçenin, çiçeğinde sen varsın

Esmesinde rüzgarın, sıcağında güneşin
Rüyamdaki hayalin, gerçeğinde sen varsın

Dalgasında denizin, beyazında martının
İçimdeki coşkunun, derininde sen varsın

Türkiye'de, balkonunda, penceresinde, salonunda çiçek olmayan bir ev var mıdır, acaba?

O çiçeklere sahip olmak için verdiğimiz paraya, onların bakımı için harcadığımız zamana "yazık olsun" der miyiz?

O zaman bırakın da, parklarımız, bahçelerimiz, sokaklarımız çiçeklerle bezensin.

cdenizkent

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..