Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çiço'ya öğütler

Çiço'ya öğütler
 

Van Gogh. "Yıldızlı geceler" (Starry Night)


Hayat; cümbüşlü bir oyundur be, Çiço!

Kım yazmıştır bu oyunun senaryosunu... Ve ne zaman iner o mahut perde, bilinmez!

Bu garip oyunun yıldızı olacaksan eğer, milyarlardan biri olma! Şavkın şimal'den yansısın mesela. Yol göster Okyanus gecelerinde denizcilere... Kuzey Yıldızı ol!

Ya da ne bileyim; bin yılda bir görünen "Kuyruklu Yıldız" ol!

Sen süzüldükçe o sonsuzlukta; parlak tozların da gelsin peşinden!

Kuş olacaksan, kartal ol!

Uç erişilmez yükseklikerden!

Lale olma, sümbül olma, çabucak soluveren gül olma!

Olacaksan "kardelen" ol; baharı ilk sen müjdele!

Toprağa minnet etmeyen Nilüfer ol!

Kaktüs ol ulan Çiço; kaktüs ol, uçsuz bucaksız çöllerde!

***

Hayat; bitmek tükenmek bilmeyen bir kavgadır be, Çiço!

Kim yazmıştır bu kavganın senaryosunu... Ve ne zaman iner o rezil perde, bilinmez!

Bu kavgada ilk yumruğu yiyen sen ol!

Ama akrep olma, çıyan olma, sinsi engerek olma!

Pıstığın yerden fırsatını kollama! "Dur bir tane de ben ekleştireyim" deyip kimseleri de sokma!

Şairin dediği gibi: "Koy postanı, gör bütün restleri"... İsteyen getirsin üstünü!

Düşersen ağlama, halinden de hiç yakınma! Varsa bir haksızlık, ilk itiraz eden sen ol!

Ön saflarda isyan...

İsyanlarda bayrak ol!

İnsan ol ulan Çiço, insan ol!

***

Hayat; seyirlik bir panayır değildir elbet! Miskin mandıra köpekleri seyreder hayatı! Onlar ki kuyruklarına basılmadıkça tepki vermezler!

Köpek olma, Çiço, köpek olma!

Ve şunu da sakın unutma:

Şu orostopol dünyada en sinsi çelmeler ve en zalim darbeler, hayatı seyredenlerden gelir! Yaşama layık olma çabalarının; toprağa minnet etmeyen bir Nilüfer olmanın ve erişilmez ufuklarda kartallar gibi süzülmenin ödenmesi gereken bir bedeli vardır!

Bu bedel; "yalnızlığa ışınlanmakla" ödenir!

Öyle bir yalnızlık ki; arenadaki gladyatörün yalnızlığı gibi... Kimsecikleri bulamazsın yanında "ben yalnızım" diyebilmek için...

Oysa; "yanında kimse olmadığı için değildir" yalnızlığın...

Yazgındır artık Çiço, yazgın!

Işıklı caddelerde tek başına yürür, tek başına seyredersin vitrinleri...

Sağından solundan hayaletler geçer.

Sigarandan yakarsın sigaranı...

Aynaların şerefine kaldırırsın kadehini zıkkımlanırken!

Yaşayan kadavralardan oluşan koro kafanı ütüler!

Yapacak pek fazla bir şey de yoktur zaten.

Oturur; Rothschld Bağlarının en ucuz şarabı eşliğinde yıldızlara bakarsın!

***

Ama; aldırmamak gerekir, Çiço! Seçenekler fazla değil!

Ya seyredeceksin kıyı kenar bir yerden bu orostopol hayatı...

Ya da...

Milyonlarca ışık yılı uzaklığındaki yıldızları yakalayacağım diye zıplayıp duracaksın!

Böyledir hayat...

Çiço!

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..