Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

10 Mart '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çığlık!

Çığlık!
 

Lisa Minelli


İçimde çığlıklar birikmiş yine.

Çocukluğumda çığlıklara aşererdim.

Onlu yaşlarımda seyrettiğim, Lisa Minelli’nin bir filmde (sanırım Cabaret'ti) tren yolunun alt geçidine sığınarak, tam tren geçerken çığlıklar atmasına öylesine özenmiştim ki, en sonunda bu duygumu anneme söyleyiverdim. Tesadüf evde yengemlerde vardı. İkiside yere çömelmiş dikiş dikiyorlardı ve beni başlarından savmak adına “at kızım” demişlerdi.

Yerde yatmış kuzenimle tavanı seyrediyorduk boş boş! Muhtemel sokağa salınmamış, evde göz önünde tutulmuştuk. Ellerimi halının dışına taşmış kısımları ile beton zeminden güç alarak yere yapıştırdım ve avazım çıktığı kadar çığlık attım. Hem kendimi deli gibi hissetmiş, hemde acaip tüy gibi rahatlamıştım.

Dikişten başlarını çevirmeleri ve benimle ilgilenmeleri imkansız olan büyüklerim şimdi bana bakıyorlardı. Ve bir daha hiç böyle ilgilenmeyeceklerdi bu çığlıklarımla.

Sonraki günlerde artık kuzenlerimde bana katılmıştı. Ve çığlık atabilir miyiz sorusundan hemen sonra birlikte çığırıyorduk. Ama annelerimiz dikişten başlarını çevirmiyordu artık! Sadece bağırmayı uzatırsak, ağızlarındaki iğneleri dişlerinin arasında kıstırarak “tamam dedik!” diyorlardı. Artık çığlıklarımız baş, kol bacak sallamaca safhasına gelmişti. Ve biz ancak böyle tatmin oluyorduk. O yıllarda anlamıştım. İnsanoğlu bir kez tatmin olduğu birşeyden, defalarca yaparsa tatmin olamayabiliyordu. Bizi annemlerim kovalaması veya kıçımıza iğne batırması safhalarından sonra bu çığlık işini terkettik.

Peki şimdi bunca yıldan sonra niye yeniden çığlık istiyor canın diyebilirsiniz. Öyle çok şey var ki; kendi hayatımız mesela, yolunda mı? Cık!

Maddi? Cık! Manevi Cık! O? Cık! Bu? Cık!
Ülkemizde herşey yolunda mı? Cık Cık Cık!

Bu sıralar meclisi taktım kafama..Hani şu üzerinde Tüekiye Cumhuriyeti Millet Meclisi yazan arena.

Çoğu beni temsil etmek için meclise giren ama benim göndermediğim kimseler!

Çoğu ülkemiz için değil, kendi ideali içinde değil, sadece cebini kollamak için orda bizim adımıza yemin etmişler ve bu cumhuriyete sahip çıkmak akıllarından bile geçmez.

İçeri girip; “kim seçti sizi ya! Benim seçimim değilsiniz. Sen bu partili bey, ne özelliğinle geldin buraya? Sen, şu partili hanım, feminist takılacam sanıyorsun dimi? Çok yaptırırlar sana o partide” demek geliyor.İçeri girip yemin etseydi bu ülkenin gerçekten demokrasiye hazır olacağını düşündüğüm kimseler vardı tabii. Ama onlara çeşitli suçlar yükleyip, yollarını tıkadılar.

Ülkemin insanlar bunu görmüyorlar mı? Ülkemizi faişst bir örümcek ağı hızla sarıyor.

Bal gibi de herkes görüyor. Ama bişeyler onları tutuyor.

Ey yurdumun insanı, bugün sustuğun için yarın attığın çığlığı kimse duymadığında üzülebilirsin. Şimdi bir kaç kişi çığlık atıyor. Ama toplum tıpkı annemle yengemin bize yaptığı gibi, o çığlıkları kanıksamış gibi görünüyor. Çok olalım, daha çok çığlık atalım. Belki toplum o zaman rahatsız olur ve bizi peşimizden kovalamaya başlar. Belki bikaçımız kıçımızdan iğneleniriz, olsun. Faşizme yenilmekten iyi değil mi?

Berrin Aksu 

 
Toplam blog
: 171
: 522
Kayıt tarihi
: 18.12.10
 
 

Üniversite mezunuyum. Dekoratörüm. Yazmayı çok seviyorum. 200 kadar şiirim var. Sinema ve tiyatro..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara