- Kategori
- Deneme
Çıkmaz sokak
Hani akıp gitmeyen yaşlarım var ya, işte onlar en acımasızlarıydı yüreğimi kaplayanların. Ben kendimi kendimle mahvettikçe öyle büyüyüp aynı anda çoğalabiliyorlardı ki sanki ben ben değil başlı başına felakete bürünmüş bir deli oluyordum. Duvardan duvara çarpıp, dümdüz çizgilerden eğri yollar yapıp bilinçsizce dolaşıyordum. Hiç farkında değildim çoğu şeyin; tek hissettiğim gözümün altına dolup taşamayan damlaların acısıydı arttıkça artan. Ve ben ağlayamadıkça sebepsizliklerimin anlamları da çoğalıyor, bir de o nedenle kaçamıyorum bu çıkmaz sokaktan; herhangi birisi sorar da nedenini söyleyemeyip daha çok üzülürüm diye. Karmaşık koridorların görünmeyen pencerelerinden izlemeye çalışıyorum böylesi anlarda mutluluk denilen ulaşılmazı. Bir karaltı, var ya da yok misali belli belirsiz oracıklarda. Yok desem olmuyor, var desem hiç ama hiç inandırıcılığı yakalayamıyor...
F.ü. 20.01.2010 Çarşamba 20:15