Çikolata yoksa reçel de olur!

- Vışş! Napıyor bunlar yahu?

- Görmüyon mu, çikolata yiyor adam.

- Yiyor da o nasıl çikolata yeme öyle, kadının göbeğinden başka yer bulamamış mı çikolata yiyecek?

- Fantezi yavrum fantezi.

- Fantezi ne?

- Yani bizde eksik olan şey! Yani böyle değişik şeyler işte... Bak adamlar aşk hayatlarını renklendirmek için neler icat ediyor.

- Bende eksik bir şey yok Rıdvan, kendine bak.

- İşte sende eksik olan şey tam da bu Yasemin; hissiyat hissiyat! Odun gibi yatıyorsun orda. Ama dilin pek kıvrak maaşallah.

- Napiim peki, ben de mi çikolataya bulayayım kendimi?

- Bula tabii n’olacak? Bula derken şöyle göbeğin etrafına biraz sürsek yeter zaten. Renk gelsin biraz hayatımıza!

- Şimdi iş bir çikolataya mı kaldı yani? Ya git allasen. Şu pis pis kanalları açma bir daha. Onları izledikçe bi haller oluyor sana.

- İyi o zaman. Yatalım böyle kardeş kardeş!

- Olmaz Rıdvan, çikolatayı falan unut! Hiçbi yerime bişi sürmem ben. Zaten evde sarelle marelle falan da yok.

- Şart değil hayatım. Başka şey de olur.

- Ne gibi başka şey?

- Bi dakka geliyorum ben...

***

- İşte geldim, fantezide yeni boyut, "reçele bula beni!", hahaha!

- O ne Rıdvan, ne var o kavanozun içinde?

- Reçel buldum dolapta! Vişne reçeli galiba!

- Anladım da ne yapacan gece yarısı bu saatte reçeli? Akşam yemeği için geç, kahvaltı için çok erken?

- Bu da bir nevi çikolata sayılır hayatım, neticede o da tatlı bu da tatlı, anla işte!

- Ee?

- Ee’si, bunu sürecez göbeğine ben de yalayacam!

- Deli misin Rıdvan; niye reçel, niye benim göbeğim, niye sürüyoruz, reçeli niye yalıyorsun? Adam gibi ekmeğe sürüp yesene!

- Yavrum maksat reçel yemek değil, fantezi yapacaz işte! Renk diyorum, değişiklik diyorum, ne diyorum! Bak elin gâvuru nasıl şenlendiriyor cinsel hayatını!

- Elin gâvurundan bana ne? O pis kanalları izleye izleye onlara benzedin zaten sen de! Olmaz Rıdvan, kesinlikle olmaz.

- Hayatım inat etme be, bi deneyelim n’olacak?

- Bu iş reçelle meçelle olmaz Rıdvan, başka bi çaresine bak sen. İlacı falan varmış, hihihi!

- Neyin çaresine bakacam lan, ne demek istiyon? Tango iki kişiyle yapılır yavrum, sen yat gözünü tavana dik, biz çırpınalım habire. Ondan sonra da ilacı milacı varmış de! Geçen gün uykuya daldın ben vazife başındayken!

- Napiim uykusuzdum o gün biraz! Peki o reçeli benim göbeğimde yalarsan düzelecek mi her şey?

- Böyle böyle düzelir tabii. Bugün reçel, yarın başka bişey! En azından olayımıza heyecan gelir biraz.

- Valla hiç kafama yatmadı ama iyi, peki hadi bakalım, senin dediğin olsun.

- Ha şöyle. Bak çok güzel olacak valla.

- Sen gene de ilaca bak ilaca!

- Sus başlatma şimdi ilacından, daha viagra çağına gelmedim ben! Dur bi kaşık alıp geleyim, tut şu kavanozu hele…

***

- Geldim. Şimdi reçelimizden bir yemek kaşığı alıp partnerimizin göbeğine sürüyoruuuz!

- Iyyy! Huylandım. Buz gibiymiş reçel de… Ya Rıdvan bıktım senin bu tuhaf işlerinden.

- Dur yavrum, kıpırdama, akmasın! Ohh! Valla ten rengine çok güzel uydu bu reçelin rengi de ha? Beyaz üstüne koyu kırmızı!

- Iyyy! Yapış yapış. Çabuk ol yatağa dökme.

- Merak etme, bi damlasını ziyan etmem valla. Bu arada karnın da genişlemiş ne? Dikkat et biraz!

- Sus da yala!

- Yalaycam tabii, boşuna mı döktük? Mmmhh, mmmhh!

- İhihihi, gıdıklandım ayol!

- Gıdıklan diye yapıyoruz biz de! Mmmhh mmmhhh! İstemiyordun bak, senin de hoşuna gitti.

- Ne biliyim yav bi tuhaf oldu içim.

- Olsun olsun! İçin bi tuhaf olsun diye yapıyoruz biz de!

- Ama çikolata daha kullanışlı olur gibi geldi bana şimdi, onun akma tehlikesi olmaz.

- Hele bugün bunla idare edelim yarın alırım büyük boy bir kase.

- Hee, kahvaltıya da lazım nasılsa; ortalık kış, soğuk havada iyi gider.

- Tabii tabii! Nefiss! Valla reçel de güzel olmuş ha; ama biraz şekeri fazla mı kaçmış ne? Mmmıhh, şlap şlap!

- Yoo, iyi ayarladıydım ama…

- Gülüm aklında olsun, aşılı vişne alacan reçel için, alırken sor aşılı mı diye! Şlap şlap!

- Sorarım tabii, kocam reçeli yalayarak yemeyi sever de o yüzden soruyorum diyecem hatta!

- Sus lan, karıştırma bunu. Mımmhh! Puffttt!

- N’oldu?

- Elinin körü oldu! Çekirdeğini iyi ayıklamamışsın boğazıma kaçıyordu nerdeyse!

- Çekirdek mi çıktı? Vah vah vah! İhihihi! Dikkat et, nefes boruna kaçmasın!

- Valla son anda farkına vardım. Olum asıl sen dikkat et biraz, pilavdan taş çıkar, reçelden çekirdek çıkar. Aklın nerde senin yemek yaparken?

- Bilmem!

- Öyle manalı manalı cevap da verme bak! Şlap şlap!

- Bitti mi yemeğin!

- Bitti sayılır. Mımmhh. Mımmhh! Hayatım bu reçel midemi kazındırdı yav! Ekmek var mıydı evde?

- Var ama nerde yiycen ekmeği şimdi, göbeğime mi bandıracan?

- Göbeğine bandırma değil de, bi lokma çiğneyeyim, yakar şimdi bu beni!

- Oldu Rıdvan! İşte şimdi tam oldu! Fantezi dediğin de böyle olur zaten. Dolabın üstünde ekmek sepetinde var biraz.

- Hihihi! Dur yahu dur, daha yeni başlıyor filim! Hiç kıpırdama hemen geliyorum.

- Aman git, biraz gıdıklandım umutlandıydım ben de!.. Ama çabuk bitti umuda yolculuk!

- Geldim. Az bişey daha dökeyim şundan hele. Ohhh! Gnam gnam, şlaps. Ulan gece vakti ne güzel geldi bu reçel yav!

- Belli belli! Yalnız mide salgılarını mı harekete geçirmesi gerekiyordu bu işin başka salgıları mı anlamadım.

- Sus hele sus! Mımmhh!

***

- Beni de acıktırdın şimdi, bir parça da bana ver o ekmekten, reçeli de uzat bu tarafa.

- Al al. Valla güzel geldi haa!

- Kalkıyorum, yala bitir o göbeğimdekini.

- Tamam. Şöyle tabağı da sünnetleyelim güzelcee! Ohh tertemiz oldu valla, kalkabilirsin.

- Kalkarım, bi daha da zor yatarım artık!

- Yav laf vurup durma allasen Yasemin, acıktık işte! Döncem sana ben!

- Aman dönme, istemez. Bitirmişsin koca kavanozu!

- Valla neden bu kadar acıktım, anlamadım. Canım çay da çekti şimdi!

- Aman da aman, canı da neler çekermiş benim azgın boğamın!

- Yav laf vurma diyorum sana, sus da bi çay demle içelim şöyle yatakta.

- Benim canım da sucuklu yumurta çekti şimdi; canlısından hayır yok, tavasını yapalım bari!!!

- Ulan kinaye yapmıyon di mi? Ama hakkaten pişir bi sucuklu yumurta, çok iyi gider. Domates de dilimle şöyle yanına, salatalık falan.

- Oof off. Vuslat kaldı yine başka bahara!

***

- Valla süper oldu bu yatakta kahvaltı işi Yasemin, eline sağlık. Hele uzat şu peyniri de.

- Haa, unutmadan evde peynir bitmiş, sonu bu.

- Bitsin canım, biten peynir olsun. Tulum peyniri alayım mı bu sefer, hakiki Erzincan?

- Amaan al işte ne alıyorsan, kaşar da al biraz tost yaparız.

- Alırım alırım merak etme. Bak ne diyorum, gel bundan sonra akşam yemeği yerine her gün kahvaltı yapalım böyle yatakta.

- Güya biz bu yatakta başka bir şey yapacaktık ama!

- Onu da yaparız bir gün inşallah; Balkanların ve Ortadoğunun en azgın erkeği var senin karşında!!!
........

Resim: http://img.dailymail.co.uk/i/pix/2007/07_01/loversDM0507_468x562.jpg