Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '14

 
Kategori
Deneme
 

Cimriliğin sonu

Cimriliğin sonu
 

Cimrilik üzerine belki  şimdiye kadar yüzlerce yazı yazıldı. Ben de cimriliğin son derece kötü bir davranış şekli olduğunu açıkça ortaya koymaya çalışacağım.

Cimri insanları gözlemlediğimde sanki sahibi oldukları şeyleri öbür dünyaya götüreceklerini sanırsınız. En yakın arkadaşlarını bile bir öğün yemeğe davet etmekten kaçınan bu tür insanların dost bulmaları da gayet zor tabii.

Rahmetli bir teyzem vardı. Misafirlerine köfte yaparken köfteye üç kez malzeme kattığını bilirim. Üç kişiye azıcık köftelik bulgur ve malzeme koyar, tam köfte yenecekken yetmeyeceğini anlar biraz daha malzeme eklerdi ki hiç artıp kalmasın.Bakarsınız bir kişi daha gelir haydi biraz malzeme daha. Ya da dışardan dördüncü bir kişi geldiğinde ona köfte kalmaz o kişi aç kalırdı.

Ben hayatta savurganlığa karşı biriyim ama bu şekildeki cimrilik de çekilir dert değil doğrusu.

Anam rahmetli ise, kocaman nar bahçemizde bir yabancı görse, bizi görür de utanır diye adeta ondan saklanırdı ki, hırsızın bile bir onuru var düşüncesiyle.

Babam, dar gelirli bir esnaf olmasına rağmen, kasabaya gelen aç bir gariban görse akşam ezanı evimize getirir: "Hanım, tanrı misafirimiz var bu akşam."  der, yedirir, içirir, yatırırdı. Anacığım ise bir günden bir güne ağzını açıp : "Bu neyin nesi? " demezdi. 

Düşündüğünüzün aksine cimri kişiler, başkasının sofrasında, başkasına ait bir şeyi kullanırken, bir şeyi tüketirken hiç de cimri değiller. Bir arkadaşım var, aman hamama gitmesin, sanırsınız ki hamamdaki tüm suyu kullanacak. Aktarır da aktarır sıcak suları. Bir türlü ayrılmak bilmez ve "Biz buna para veriyoruz canım!" der.

Bence bu bir yaradılış meselesi ve istese de cimri kişi, ne cömertçe eşi dostuyla bir sofrada gülerek yemek yiyebilir  ne de  hayatta huzur bulabilir.

Cimri kişi istese de elindekini avucundakini, malının gelirini zevkle yiyip içemez, eş dost ve akrabalarına da yedirmez. Hayatı kendine zindan ettiği gibi adeta eşine dostuna da işkence çektirir.

Tanıdığım zengin bir karı koca çift çok cimriydi. Kasabamızdaki bu çiftin ne yazık ki çoluk cocuğu da yoktu. Onlar ölünce yüzlerce kilo yünlerini, tarlalarından kazanılmış ve depolanmış, kuru üzümlerini, fıstıklarını ve tüm servetlerini evlerine ayak bile basmayan akrabaları bölüşüp, canları gibi sevdikleri tarlalarına çifti çubuğu koştular.

Bakıyorum  bunlar mezara bir delikli kuruş bile götüremediler. Nedir öyleyse bu kadar sıkıp cimrilik yapmak ?

"Malın mülkün sahibi Allah canım !" derim ve sevdiklerimle bir sofrada olmayı her zaman yeğlerim. Bazan onlara derim ki: " Siz yeyin ben ağzınıza bakayım." Çünkü bizde derler : "Oğlan babadan öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir biçi biçmeyi." Demek ki atadan görmenin de misafir ağırlamada önemi var.

Eli açık yani cömert kişiye  ne kadar öğüt verirsen ver  yine o, huyunu terketmez verir. Bakıyorum, O verdikçe de Allah ona verir.

Yıllarca gözlemliyorum yeğenlerimden Hanifi oldukça cömert bir gençti. Defalarca batıp çıkmasına rağmen cömertliğinden zerre kaybetmedi ve şimdi yine zirvelerde. Sağlığı yerinde evi arabası da var, eh daha ne olsun canım !

Çünkü fırıncı olan bu yeğenim kendisi kazanırken çevresindekilerinin de kazanmasını sağlıyor. Paraya pula önem vermeyen bu yeğenim, hiç kimseye bir şey vermese bile, gece onikide eve giderken kalan lahmacunları, ekmekleri yoldan geçenlere, garibanlara dağıtır.

Hanifi şimdi 45 yaşlarında . İşe geç gelir, kasada para hesabı tutmaz, çalışanlar bir yevmiye de kasadan aldıkları avanslarla kazanır.  O bunun ne hesabını tutar ne de birine verdiği parayı  geri istemesini bilir. Ama aldırmaz. O böyle yaptıkça  da  kazancı  taştıkça taşar. O yüzden bakın ben Hanifi'den sözediyorum ama diğer yeğenlerimin adını bile anmıyorum. Sevmeye gelince hepsini severim ama Hanifinin yeri bir başka.

Ben Artık Hanifi'ye "Paranı tut." diye öğüt vermekten vazgeçtim. Ne yapayım. o eşe dosta  versin Allah da ona.

"Cennette bir köşk vardır." derler. Adı: Cömertler köşkü. Allah herkesi o cömertler köşküne oturtsun ve bizi cimrilikten, bencillikten korusun. 

 
Toplam blog
: 123
: 1874
Kayıt tarihi
: 02.07.12
 
 

68 kuşağındakileri iyi bilirim. Çalışmam ziraat üzerine. İnsanların ana dilleri ile konuşmalarını..