Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '11

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Çin 2041 yılında ABD'yi geçecek

Çin 2041 yılında ABD'yi geçecek
 

IMF’nin 2007’de yayınladığı "Spillovers and Cycles in the Global Economy” başlıklı raporunda ilk defa Decoupling Hipotezi’nden bahsedilmiştir. İngilizce’de “birliktelik” anlamına gelen “coupling” kelimesinin olumsuz önek almasıyla “ayrılma, ayrışma” teorisi anlamına gelen Decoupling Hipotezi’ne göre Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin (BRIC), gelişmiş ülkelere bağımlı olmaktan çıkmıştır. ABD kaynaklı bir kriz karşısında ayakta kalacak bu dört ülkenin ekonomisi, ABD’deki daralmayı engelleyerek krizin küreselleşmesini engelleyecektir. 2010 itibarıyla bunun ne kadar mümkün olabildiğine, 2050’de ne kadar mümkün olabileceğine bakalım.  

Teorinin son krizde çalışmadığını gösteren sonuçlar  

Morgan Stanley verilerine göre, gelişmiş ülkelerin ekonomilerinin ABD’ye bağımlılığında azalma değil artış var. 1980 yıllarında bu korelasyon yüzde 33 iken, 2000 başlarında yüzde 68’e çıkmıştır. Bütün dünyanın ABD’ye bağımlılığı ise 1980’de yüzde 88 iken, 2000 yılı itibarıyla bu oran yüzde 93’e çıkmıştır. Merkez ABD ise, ki öyle, merkeze bağlılık artmakta. Tüm finansal yatırımların yarıdan fazlasını temsil eden ABD ekonomisi, uluslararası ticaretin neredeyse beşte birini elinde tutmaktadır.  

Ekonomik verilerin kötüleşmesiyle 2008’in başında ABD’de hükümet ekonomiyi canlandırma paketini devreye sokar. Beklentileri karşılayamayan bu 145 milyar dolarlık girişim, Dow Jones Endeksi’ni yüzde 3.9 düşürünce 11.954 puan görülmüştür. Ardından Hindistan, Vietnam, Macaristan ve Arjantin gibi ülkelerin görünüm ve değerlendirme dereceleri Fitch ve Moody’s gibi mali derecelendirme kuruluşları tarafından düşürülür. Bank of China’nın da mortgage krizinden etkilendiği ve son çeyrek bilançosunda zarar yazacağı haberi Çin piyasasını düşürür. Ukrayna’da seçimler iptal edilir, Pakistan’da ekonominin çökme tehlikesine karşı acil borç bulmak için IMF’ye başvurulur.  

Türkiye’de ise küresel krizin etkisiyle yaşanan talep düşüşünün ardından enflasyon oranları inmiş, üretim kısıtlanmış, sanayi üretiminde ve kapasite kullanım oranlarında önemli düşüşler gerçekleşmiştir. Merkez Bankası faiz oranlarını düşürmüş, tüketime teşvik için ÖTV ve KDV indirimi yapılmıştır. 2007 Kasım ayında 58000’lerde olan IMKB-100 Endeksi, 2008 Aralık ayında 21000’e kadar gerilemiş ve yüzde 180’e varan bir düşüş yaşamıştır. İniş-çıkışlarıyla dünyaya yön veren Dow Jones ise Mayıs 2008’den Mart 2009’a kadar yüzde 120 civarında düşüş göstermiş, diğer dünya endekslerini de beraberinde sürüklemiştir.  

MSCI Emerging Market Index, 22 tane gelişmekte olan ülkenin borsalarını içerir. 2007’de yüzde 36, 5 oranında değer kazanan bu endeks, 2008’de yüzde 55, 7 değer kaybetmiştir. IMKB’de de aynı süreç gözlenmiş ve teknik açıdan bir ayrışmanın değil birleşmenin yaşandığı ortaya çıkmıştır. Lehman Brothers’ın iflasından sonra Rusya Borsası’nda kayıplar yüzde 56’yı geçmiş, onu Arjantin ve Macaristan izlemiştir. Türkiye ise, gelişmekte olan ülkeler içinde borsası en çok düşen 5. ülke, para birimi dolar karşısında en çok değer kaybeden 6. ülke olmuştur.  

Sonuç olarak, krizin globalliğinden emin olunduktan sonra economist.com’daki 2009 Ocak tarihli “Emerging Markets: Stumble or Fall” başlıklı makalede şu yorum yapılmıştır: “Artık hiç kimse ayrışmadan bahsetmiyor. Bunun yerine, gelişmekte olan ekonomiler, gelişmiş ekonomilerle beraber batıyor. Bazı gelişmekte olan ülkeler diğerlerinden çok daha uzun süre hareketsiz kalabilir.”  

Teori 2050’lerde neden çalışabilir?  

BRIC ülkelerinin arasında şöyle bir alışveriş var: Çin ve Hindistan, elektronik aletlerden mobilyaya, tekstil ürünlerinden demir-çelik ürünlerine kadar birçok sanayi malını üretmekte ve bunları ihraç etmekte. Brezilya soya ve demir cevheri, Rusya ise doğalgaz ve petrol ihraç ediyor. Sanayi malları üreticisi konumunda olan, ucuz işgücüne sahip Çin ve Hindistan sanayi üretimini gerçekleştirirken Rusya ve Brezilya’nın ihracatını kullanmak durumunda.  

Şimdi 2003 tarihli “Dreaming with BRICs” makalesinin önemli noktalarına göz atalım: Öncelikle, 2050 yılı itibarıyla, dünyanın en iyi ilk 10 ekonomisinin listesinde değişiklikler olacak. Şu an G6 olarak nitelendirdiğimiz ülkeler içinde sadece ABD ve Japonya ilk 6’daki yerini koruyabilecek. Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere listeden çıkacak. Raporda, 2050’deki ilk 10 şu şekilde tahmin edilmiş: Çin, ABD, Hindistan, Japonya, Brazilya, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya.  

IMF verilerine göre Çin, 1980-2015 döneminde, dünya ekonomisindeki payını yüzde 2, 19'dan yüzde 16, 96'ya, Hindistan 2, 45'den yüzde 6, 28'e çıkaracak. BRIC ülkelerinin 1992'de dünya ekonomisindeki payı yüzde 14, 53 iken, 2010’da 24, 48'e, 2015 yılında ise yüzde 29, 08'e yükselecek. Makale de bu verileri desteklercesine, 2040 sonunda BRIC ülkelerinin dünya ekonomisindeki payının şu anki G6 toplamını geçeceğini öngörüyor. 2041’de ise Çin, ABD’den bayrağı almış olacak.  

Bu dört ülkenin ikisi sanayi girdilerini ihraç ederken, diğer ikisi de bu girdileri satın alarak sanayi malları üretmeye ve ihraç etmeye devam edecek. Dünya krizle çalkalansa bile, bunlar sadece birbirleriyle alışveriş içinde bulunarak ayakta kalabilecek. Üretim ucuza yapıldığı için de, dünyadaki talep düşse de, ucuza satılan mallara hiçbir zaman talep düşmeyeceği inancı var. Hatta, ekonomik durum kötüleştikçe ucuz mallara olan talebin artacağı görüşü de yaygın. Decoupling Hipotezi de bu dört ülkenin birlikte hareket etmesiyle, diğer büyük güçlerden kaynaklanacak krizlerden ayrışmaları üzerine kurulmuştur. Goldman Sachs’a göre, Çin ve Hindistan sanayi ürün ve servislerinin küresel tedarikçisi, Brezilya ve Rusya ise en büyük ham madde sağlayıcısı olacaktır.  

2050’lerde dünya nüfusunun yarısına sahip olacak bu ülkelerin başka sorunlara yol açma ihtimali, düşük ücretlerin sonsuza kadar devam edemeyeceği ve ihracatın sıkıntıya gireceği gibi konular tartışıladursun, insan BRIC-T hayalini kurmadan edemiyor.  


Kaynakça:
Makale: Dreaming with BRICs – Dominic Wilson, Roopa Purushotaman – 1 Ekim 2003
Yüksek Lisans Tezi: Küresel Mali Krizin Global Piyasalardaki Etkisi ve Decoupling Hipotezi – Nergis Gündoğdu – İstanbul 2009
Makale: BRIC Ekonomileri – Mahfi Eğilmez – 20 Ocak 2008
http://www.newsweekturkiye.com/haberler/detay/24533/Roubini-nin-Turkiye-kehanetleri 

 
Toplam blog
: 53
: 1499
Kayıt tarihi
: 17.10.08
 
 

*Liberal muhafazakar, oldukça postmodernist ve meritokrat bir gezgin  *Kuleli - Galatasaray - Boğ..