Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

16 Haziran '09

 
Kategori
Güncel
 

Çin malı ayakkabılar tehlike saçıyor!

Çin malı ayakkabılar tehlike saçıyor!
 

resim internetten.


Ayakkabının 7 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu biliniyor…

Belki, eski zamanlarda çok şık ayakkabılar yapılamıyordu ama, sağlık açısından o devirlerde yapılan ayakkabıların, bu günlerde “ithal” edilen “Çin” mallarından daha sağlıklı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz...

Çünkü, bizim dedelerimiz, zamanında “eşek” lerin, ” keçi” lerin ya da “inek” lerin derilerinden ayakkabılar, sandaletler, çarıklar yapmış ve giymişlerdir. Belki şık değillerdi ama, sentetik malzemeden yapılmadıkları, hakiki deriden yaplıdıkları için, kesinlikle çok daha sağlıklıydılar!..

Günümüzde korkunç bir karmaşa yaşanmaktadır. Çin malı kalitesiz ve hatta “kanserojen” oldukları dahi ileri sürülen ayakkabılar çarşıda, pazarda satılmakta olup, yerli üreticilerimiz de bu “Çin” malı istilasından korunabilmek için, imal ettikleri ayakkabıların kalitesini düşürmek zorunda kalmakta ve vatandaş “kısır” bir döngünün içerisinde bırakılmaktadır…

Bu konu ile ilgili basında çıkan haberlere göz attığımız da, olayın ne kadar ciddi boyutlara vardığını görebiliriz:

Bursa’da Ortopedi ve Travmotoloji Uzmanı Op.Dr. Murat Saylık, uygun ayakkabı seçmenin sağlık açısından önemine dikkat çekerek, "kalitesiz ayakkabıların mantar ve koku yaptığını, ayaklarda terlemeye yol açtığını" ifade etti.

Op. Dr. Saylık, ayağa uygun olmayan ayakkabıların yorgunluğa sebep olacağını belirterek, "Özellikle çocuklar için ayakkabıların tabanının uygun olması lazım. Yanlış ayakkabı tercihi çocukların gelişim çağında ayak ağrılarına ve ayağın yanlış gelişimine sebep oluyor. Erişkinlerde de uygun ayakkabı yoksa yorgunluk ve dengesizlik sonucu düşme vakaları görülüyor. Romatizma hastalarına biz özel ayakkabı yaptırıyoruz. Vatandaşlarımız ayakkabı alırken ayak ağrısı çekmemek için, kireçlenme ve mantara maruz kalmamak için uygun ve kaliteli ayakkabı seçmeli" diye konuştu.

İzmir Ayakkabıcılar Odası, Çin, Tayvan ve Endonezya'dan gelen ayakkabıları, tahlil için Ege Üniversitesi'ne gönderdi. Üniversitenin açıklaması, vatandaşın nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu gözler önüne serdi.
Üniversite raporunda "ayakkabıların sentetikten üretildiği " belirtildi.

Çin malı ayakkabılar kanser yapıyor...
İzmir Ayakkabıcılar Odası, Çin'den gelen ürünlerin analizini yaptırdı. Çıkan sonuç korkunçtu: "Bu ayakkabıları giyenler kanser riski taşıyor"
Sektör temsilcileri ise ithalat kontrolu istiyor. Çin, Hindistan, Endonezya, Vietnam ve Tayland gibi ulkelerde ucuza mal edilen ve Türkiye'ye satılan ayakkabılarda ki kimyasal maddelerin tümör oluşumuna ve kansere neden olduğu ortaya çıktı. Yapılan çalışma sonucu hazırlanan rapora göre; "ayakkabıların tüm parçalarının sentetik materyalden üretilmesi insanları ciddi sağlık riskleriyle karşı karşıya bırakıyor."

Raporda, kısaca şu görüşlere yer verildi:
"Bölümümüze getirilen ayakkabıların tüm parçalarinin sentetik materyalden üretilmesi ve birinin içeriğinde PVC'ye rastlanması, ciddi sağlık risklerini kişiye yüklediği anlamını taşımaktadir. Bu kimyasalların çoğunun nihai sonucu akciğer, karaciğer ve böbrek gibi hayati organlarda tümör oluşumu ve kanserdir."

Çin başta olmak üzere Uzak Doğu ülkelerinden ithal edilen ve "Çin malı" olarak anılan ucuz ve kalitesiz ayakkabıların sektörü olumsuz etkilemesi üzerine ayakkabı üreticileri tepkilerini, mağazalarının vitrinlerine astıkları "Çin malı almayın, babalar işsiz kalmasın" cümleleriyle dile getirdiler...

Türkiye`de kişi başına yıllık ayakkabı tüketiminin 1, 2 çift olduğunu, ülke genelinde bir yılda yaklaşık 90 milyon çift ayakkabı satıldığını bildiren Bursa Ayakkabıcılar ve Benzerleri Odası Başkanı Başkanı İbrahim Aytekin, "kalitesiz ve ucuz olan Uzak Doğu ürünü ayakkabıların, üreticileri zor durumda bıraktığını" söyledi. Aytekin, "Türkiye`ye Uzak Doğu ülkelerinden geçen yıl yasal yollardan 30 milyon, kaçak yollarla da yaklaşık 10 milyon çift kalitesiz ayakkabı girdi. Bu rakam, Türkiye`de satılan ayakkabıların neredeyse yarısına yakınının ithal, ucuz ve kalitesiz olduğunun en önemli göstergesidir" dedi.

Görüldüğü gibi, vatandaşımız ucuz ama, sağlıksız olduğu çok açık olan bir ithal ayakkabı tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.
Devletin, ”sağlıksız” olduğu laboratuvar incelemeleriyle teyid edilmiş ve hatta “kanserojen” tehlikesi taşıdığı dahi ciddi bir olasılık dahilinde olduğu bildirilen bir durumda, vatandaşını koruması gerekirken; meseleye duyarsız kalması, son derece endişe verici bir durumdur!..

Oysa, birçok ülkede devlet bu konuya seyirci kalmamakta ve vatandaşının sağlığı korumak için, her türlü önleme başvurmaktadır!

Mantara karşı kimyasal içeren sandalye ve ayakkabılar, Fransa'da son aylarda artan alerjik isilik ve inatçı cilt enfeksiyonları şikayetlerinin sorumlusu olarak görülüyor.

Bu kimyasal madde ile ilgili benzer vakaların İngiltere, İsveç ve Finlandiya'da da görüldüğü belirtiliyor.
Fransa hükümetinin tüketici haklarıyla ilgili bakanlığının dün yaptığı açıklamada, "dimetil fumarate" içeren ürünlerin ithalatının yasaklandığı kaydedildi.
Mantara karşı kimyasal içeren sandalye ve ayakkabılar, Fransa'da son aylarda artan alerjik isilik ve inatçı cilt enfeksiyonları şikayetlerinin sorumlusu olarak görülüyor.

Açıklamada, bakanlığın bu yasağın AB üyesi ülkelerin tamamına genişletilmesi başvurusunda bulunduğu da bildirildi.

Ne yazık ki, Çernobil Reaktörü kazasında olduğu gibi, yine AB ülkelerinin çok gerisinde kaldığımızı görüyoruz, o zamanlar “sınıfta” kalan devletimiz, olaya şimdi de “bırakınız getirsinler, bırakınız satsınlar” anlayışıyla bakmakta ve vatandaşı kaderi ile başbaşa bırakmaktadır…

Bilmeyenler için belirtmekte yarar var; o dönemde Avrupa’dan “tolerans seviyesinin üstünde” radyasyon taşıyor diye iade edilen bir çok ürünü - çay, fındık v.s.- devlet yetkililerimiz, hiçbir sakıncası yok diye vatandaşlarımıza içirmiş ya da yedirmişlerdi!..

Resmi kurumların vatandaştan alıp, ihraç edemediği fındık ve çaylar, ücretsiz olarak okullara ve vatani görevlerini yapan askerlerimize dağıtılmıştı…

Ne yazık ki, bu sorumsuzluğu gösteren o dönemin devlet yetkilileri, bu gıdaları masum halkımıza yedirerek anayasanın “vatandaşının beden ve ruh ve sağlığını koruyacak, geliştirecek tedbirleri alacağı" maddesini alenen ihlal etmişlerse de; hiçbir cezai şarta tabi tutulmamışlar, ama ülkemizde kanser olayları da "çığ" gibi artmıştır!..

Sonuç olarak, yaşadığımız koşullarda bireyler olarak, ne kadar bilgili olursak, ailelerimizi, yakınlarımızı ve çevremizi koruyabilmek açısından, etkimiz o kadar fazla olacaktır…
Elbette ki, bazen sadece bilinç yeterli olamıyor; ayni zamanda ekonomik koşulların da uygun olması gerekiyor, ancak yine de bilgili olmamız sayesinde, birçok tehlikeyi önleme şansına sahip olabiliriz diye düşünüyorum...

Kaynaklar :

http://www.gidacilar.net/cin-mali-ayakkabilar
http://www.cnnturk.com/2008/dunya/12/06/cin.mali.sandalye.ve.ayakkabilara.yasak/503806.0/index.html
http://www.tumgazeteler.com/?a=5136317
http://www.medyaplus.com/saglik/genel_saglik

 
Toplam blog
: 52
: 1892
Kayıt tarihi
: 05.03.09
 
 

Okumayı seviyorum ve okumanın, insanın içindeki havuza taze suların katılmasını sağladığına inanı..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara