- Kategori
- Felsefe
Cinayet, Adalet ve Bilinçdışı
Savaş; insanın bastırılmış cinayet işleme şehvetinin kutsanarak doyurulduğu lanetli sofranın adıdır.
Dolayısıyla insanlık tarihi hiç de öyle söylendiği gibi şanlı değil, kanlı bir tarihtir.
Neredeyse tamamına yakını savaşlarda kan dökerek geçmiş; bu da yetmezmiş gibi sözde barış dönemlerinde bile etraf kirlenmesin diye kan dökmeden insan öldüren silahların icadına mesai harcamıştır.
Efsaneler; kıskançlık ve hasete bağlı cinayetleri anlatır. Bunların içinden en fazla prim yapan efsaneler, ebeveynlerle evlatların birbirlerini öldürdüğü tragedyalardır. Dante konuyu, "cehennem bile adalet kadar aşkın eseridir" diyerek geçiştirmeye çalıçmıştır. Dante'ye göre aşk açısından cinayet dahi bir tür adalettir. Başka bir deyişle aşkın gözünde Kabil, Habil'den daha yücedir.
İşte bu yüzden doğa; kendi yarattığı açığı kapatabilmek için biz insanlara bilinçdışını ve yasalarını monte etmiştir.
A. Güreşçioğlu