Çoban haklı mıydı? (Beşiktaş - Bursaspor)

Sivasspor’un puan kaybından sonra uzun zamandır hasret çekilen liderliğe ulaşma maçıydı Beşiktaş için... Biletler karaborsaya düşmüştü, 35 TL’lik yeni açık bileti Türklere 70, turistlere 100 TL’den satılıyordu maç öncesinde. Stad derbi maçları gibi tıklım tıklım dolu, coşkuyla söylenen tezahüratların konusu şampiyonluktu... Kısacası taraftar üzerine düşeni yapmıştı. Maç öncesinde, zamanında çok haksızlık ettiği adam gibi adam, Ertuğrul Sağlam’ı da bağrına bastı.

Ama futbolcular taraftarın bu coşkusuna yanıt veremediler... İlk yarı üstün olan takım Bursaspor’du, topun 2 kere direkten döndüğü pozisyon onlar adına büyük şanssızlıktı. Bursasporlu futbolcular, büyük takımlara – özellikle de Beşiktaş’a – karşı oynadıkları sert ve mücadeleci oyunu en iyi şekilde sergilediler. Taraftarlarının İstanbul’a gelmesine izin verilmemesi de belli ki onları ateşlemişti.

Beşiktaş’ta son haftaların takımı sırtlayan ismi olan Yusuf Şimşek’in ilk 11de yer almaması büyük hataydı. Mustafa Hoca’nın çok güvendiği Delgado takıma hiçbir olumlu katkı yapmazken, Bobo, Holosko, Tello ve Ekrem de kayıplardaydı. Ama yine de Beşiktaş arkasındaki muhteşem seyirci desteğiyle maçı kazanabilirdi, tabi maç normal koşullarda oynansaydı...

Deniz Çoban, kararlarıyla maça damgasını vuran isim oldu. Geçen hafta Beşiktaş’ın penaltısının haksız olduğunu yazmıştım, bu hafta çark tersine döndü. İbrahim Toraman’ın kırmızı kartı son derece haksızdı. Toraman sarı kartı varken rakip ceza sahasında topa elle vuracak, üstelik gol atmak için değil bir kaleci gibi havaya doğru yumruklayarak! Pozisyonda rakip oyuncu Toraman yükselmişken dengesini bozunca top Toraman’ın eline çarptı. Ama hakem çok da yakın olduğu pozisyona art niyetli yaklaşınca Beşiktaş bu sene 3. kez bir kritik maçı 10 kişi tamamlamak zorunda kaldı.

Kimse kusura bakmasın ama Deniz Çoban maça %100 etki etti. Üstelik yalnızca bu pozisyonda değil hemen her pozisyonda adaletsiz davranarak seyirciyi ve Beşiktaşlı futbolcuları tahrik etti. Beşiktaş’ın ceza sınırında olması ve ligdeki bir sonraki iç saha maçının Fenerbahçe derbisi olması nedeniyle taraftar, bu ağır tahriğe kapılmayarak olası bir felaketi kendi oto kontrolüyle engelledi. Çoban’ın dün geceki amacı maçı en iyi şekilde yönetmek değil herhalde büyük takımların etkisinde kalmayan bir hakem olduğunu ispat etmekti! Böyle olunca da İbrahim Toraman’ın kırmızı kartına karşın 4 kez elle oynayan Bursasporlulara tek kart çıkarmadı. Yine Bobo’ya kendini aldattığı gerekçesiyle sarı kart gösterirken, kendini ceza sahası içerisinde iki kere atan Shin’e gülücükler gönderdi. Böyle bir hakemi, böylesine kritik bir maça atayanların elbette bir bildiği vardır!

Beşiktaş ikinci yarı 10 kişiyle ilk yarıya göre çok daha iyi mücadele etti. Son dakikada Ekrem’in kaçırdığı golle galibiyeti de bulabilirdi ama olmadı. Gökhan Zan, Toraman’ın yokluğunda adeta devleşti ve belki de Beşiktaş’taki en iyi performansını sergileyerek maçın adamı oldu.

Ligin boyu iyice kısaldı, Beşiktaş’ta son haftalardaki düşüş son bulur, Mustafa Hoca değişik maceralara girmez ve hakemler de biraz adaletli maç yönetirse Beşiktaş yıllardır özlemini çektiği şampiyonluğa ulaşabilir... Hepsi birden olur mu, işte onu kestirmek biraz güç...