Çobanlar ve koyunlar

1966 idi. Kocaeli Derince’de bir sürü ve bir çoban gördüm. Çoban köpeği bana saldırmaya atak yaptı. Çoban, sürüyü dağıtmadan, köpeği geri çağırdı ve beni kurtardı. Hata bendeydi: Onları görmemiştim ve çoban köpeklerinin sürüye insan yaklaştırmadığını bilmiyordum. Köpek cüssece iki katımdı, beni bir lokmada ham yapardı.

Çoban Mustafa Kemal vardı. Sürüsü ona ihanet etti. O da, kahrından çok erken öldü.

Çoban Adnan vardı. Sürüsündeki odunlardan bile milletvekili yapmaya kalkınca, idam sehpasına gitti.

Çoban Sülü vardı. Sürüsünü kurda sattı.

Çoban Kenan vardı. Sürüsünü beslemeyip, asıyordu.

Çoban Turgut vardı. Sürüden daha az et çıkınca, hastalandı ve öldü.

Çoban Tayyip, başçoban olmak için, eski başçobana feyk attı.

Çoban Hirohito, 2 atom bombasından sonra, sürüsüne toplu harakiri emri verebilirdi, vermedi. Verse miydi, acaba?

Çoban Adolf, sarışın sürüsünün, siyah saçlı çobanıydı ve Cengiz Han kadar olamadı.

Çoban Ho, ülkesinin bağımsızlığı için, gerekseydi tüm sürüyü yok edecekti. 3 milyon koyun kaybında duruldu.

Çoban Ziya sürüsüne ot yedirip, ülkesine atom bombası yaptı. Sürüsü onu havaya uçurdu.

‘Her Yerden Çok Uzakta’ filminde çoban, sürü başının sürüyü uçurumdan aşağı sürmesiyle sürüsünü yitiriyordu.

‘İyi Çoban’ filminde çoban, aile ve ülke sürüsünü öyle bir güdüyordu ki nasılına film yazısında bile ‘spoiler’ vermedim. Virtüöziteydi. Aşırı zalimceydi. Aşırı zekiceydi. Ancak ne yazık ki işi epeyi şansa bırakmıştı, şansı yaver gitti, Murphy yasası işleseydi, feci çuvallardı.

Çoban Reha, aile, partner, allah, baba, devlet, insanlık sürüsünü değilliyor. Trans-, post-, meta-hümanizm getiriyor ve orada da durmuyor.

Çoban Reha, kendi sanal çokkişilikçililik sürüsünü, gevşek federasyon biçiminde, parçalara oldukça özerklik tanıyarak, 48 yılda dağıtmamayı becerdi. Kanıtı, ölmemesi.

Demokrasim.net çobanı çobanlıktan vazgeçti. Sürü dağıldı. Zaten yaşamda bir daha asla biraraya gelmeyecek, yazar kişilerden oluşuyordu.

İzmir Alsancak Ortaokulu’nda (adını bile bilmediğim) ‘yaşlı yardımcı bir çoban’, sürüden yalnızca tek bir koyunu mezbahadan kurtardı, o da benim. (Sonradan ikinci de çıkmış, diye duydum.) Adını o zamana dek hiç duymadığım, AFL sınavına soktu.

AFL sürüsünde yaşlı çobanlar, genç koyunların canına okuyor.

BÜ sürüsünde yaşlı çobanlar, ‘aşırı uslu genç koyunlar’ı aşırı gözetiyor, bir nevi masonluk yani, gerisine bakmıyorlar bile.

Türk Museviler’inde zengin yaşlı çobanlar, fakir sürünün yüzüne bile bakmıyor.

Koyun Reha, insanlık sürüsünü terk etti, aslında içine hiç girmedi. Çoban Reha 2005’te emekliye ayrıldı.

Çobanlar koyunlarını seçtiği kadar, koyunlar da çobanlarını seçer, sürü oldukları için. Bazıları da özgürlüğü seçer.