Çocuğunuza özgüven kazandırmanın 10 Yolu

Koşulsuz Sevgi-“ Seni seviyorum. Kim olduğun ya da ne yaptığının önemi yok.” Mesajını vermek gerekiyor. Öpmek, sarılmak ve dokunmak bu mesajı desteklemek ve güçlendirmek için gerekli. Onu ne kadar sevdiğiniz söylemeyi unutmayın. Çocuğunuzu eleştirirken onu değil, davranışını eleştirdiğnizden emin olun. “Seni gidi yaramaz, neden iyi bir çocuk olamıyorsun yerine “ Bu davranışın hoş değil “ i deneyin.

Dikkatinizi ona verin- Belirli bir zamanınızı tamamen ona verin. Bu onun kendisini önemli ve değerli hissetirecektir. Sadece onunla konuşurken bir yandan maillerinize bakmayın ya da televizyonu kapatmayı deneyin. Göz kontağı kurun, bu onu gerçekten dinlediğinizi anlamasını sağlayacaktır.Bu zamanın ona ait olduğunu ve ihtiyaçlarını karşılayacağınızı hissettirin. “Bana yaptığın resmi anlat, sen bitirdiğinde, yemeğimizi hazırlarız.”gibi.

Limitleri öğretin - Kararlı ve tutarlu olun. Bir gün kirli çamaşırları kirli sepetine koymasını istediyseniz, ertesi gün yerelere atmasına izin vermeyin. Limitler , onun büyüme yapı taşında kendini daha güvenli hissetmesini sağlayacaktır.Sadece açık, net ve istikrarlı olun ve ona güvendiğinizi hissetirin.

Güvenli riskleri almasını destekleyin.- Farklı bir yiyecek, yeni bir arkadaş ya da bisiklete binmek. Unutmayın” her zaman düşme riski vardır ama hiç risksiz çok az başarı fırsatı vardır.”

Hata yapmasına izin verin- Seçimler ve ya riskler bazen hatalı olabilir. Ancak bunlar en değerli derslerdir. Tabağını masanın kenarına koyduğunda, onu bir daha ne yaparsa daha iyi olur diye düşünmesi için yüreklendirin. Bu kendine olan güvenini sarsmayacak aksine bazen hata yapmanın gayet normal olduğunu anlamasını sağlayacaktır. Aptalca bir hata yaptığınızda, bunu çocuğunuza bir mesaj vermek için kullanın. Bu onun kendi noksanlarını kendi içinde kabul edebilmesini sağlayacaktır.

Pozitif yönünü takdir açıkça takdir edin- Sadece “aferin” ya da “iyi bir iş çıkardın” yerine “ Sırada sabırla beklediğin için teşekkür ederim” demek onun neyi doğru yaptığını daha net anlamasına yardımcı olacaktır.

Dinleyin- Eğer çocuğunuzun sizin onu dinlemesine ihtiyacı varsa, durun ve dinleyin. Kendini güvende hissetmesine duygularını tanımlamasına yardım edin. Duygularını, arzularını ve görüşlerini. “ Üzüldüğünü anlıyorum çünkü arkadaşlarına veda etmek seni üzüyor” demeyi deneyin. Onun hislerini yargılamadan kabul edin. Bu hislerini anlayıp, değer verdiğinizi gösterir. Siz de hislerini paylaşın. “ Hayvanat bahçesine gideceğimiz için heyecanlıyım” demeniz onu da kendi duygularını anlatmak için yüreklendirecektir.

Karşılaştırma yapmayın- “ Neden kardeşin gibi olamıyorsun” gibi cümleler onun sürekli utanmasına, kıskanma ve rekabet içine girmesine neden olacaktır. Positif olsa bile kıyaslamalar “ Sen en iyi oyuncusun” gibi , onu her zaman iyi olma baskısı içine sokarak özgüvenine zarar verecektir. Onu kişisel özellikleri konusunda yüreklendirmeniz, kendini daha değerli hissetmesini sağlayacaktır.

Empati önerin- Çocuğunuz kendini neden başkaları kadar iyi olmadığı için yargılıyorsa “ Neden Sophia kadar iyi top yakalayamıyorum” gibi, sizde ona empati kurmayı öğretip, güçlü yanlarını hatırlatın. “Haklısın. Sophia top tutmakda iyi. Sende çok iyi resim yapıyorsun”diyerek güçlü ve zayıf yanlarını öğrenmesine yardım edin. Böylece kendini iyi hissetmek için mükemmel olmak zorunda olmadığını öğrenecektir.

Yüreklendirin- Her çocuk hatta her insan sevdiği insanlardan “ Sana inanıyorum, çabanı görüyorum, devam et!” diye desteklenmeyi bekler.” Öyle değil, dur ben yapayım “ yerine “ Evet olmak üzere, neredeyse yaptın” diye yüreklendirin. Övgü ve yüreklendirmekde bir fark var. Biri eylemi, diğeri kişiyi takdir eder.

Övgü çocuğa bir şeyi sadece mükemmel yaptığında iyi hisstemesi gerektiği fikrini verirken, yüreklendirmek çabasını da takdir eder.” Bana resminden bahset, görüyorum ki moru seviyorsun” demek “ bu hayatımda gördüğüm en güzel resim demekten“ daha yüreklendirici. Çok fazla övgü performans konusunda baskıya neden olabilir ve onaylanmayı ihtiyaç haline getirebilir. Bu nedenle övgüyü daha düşünerek , yüreklendirmeyi daha cömertçe sunmalıyız çocuklarımıza.