- Kategori
- Anılar
Çocuk yanım..... Yürek sızım....

Küçükken; büyük olmak çok hoşuna gidiyor insanın.
Çünkü “biri” oluyorsun birdenbire;
“Adam” yerine konuyorsun….
Ama büyük bedeninin içinde, küçücük kalıyor yüreğin.
Ve çocukluğun; o küçücük yüreğinde incecik bir sızı …
Tıpkı yaşlı ninelerin siyatik sızıları gibi ....
Hani ne zaman havalar kötü gitse, sızlar ya ince ince
Öyle bir sızı işte...
**
Ne zaman ki sokakta oynar çocuklar
ve sesleri gelir kulaklarıma
Ortaya çıkıverir bendeki o sızı …
Önce bir misket gelir, boğazıma oturur.
Sesim soluğum çıkmaz…
Sonra; içine binerim nakliyeci Ahmet amcanın tekerinin.
Ve dönderir beni arkadaşlarım….
Dönerim, dönerim, dönerim...
Taa ki; o küçükken büyümeye başladığım tarihe kadar.
Sonra dururum...
Saklambaç oynuyor olurum çocukluğumla,
Bile bile ebe olurum…
Ve sırf saklansın, ebelenmesin diye çocukluğum
Uzuun uzun sayarım......
1, 2, ….100, .....
...
Bir rüzgar esti ta eskilerden
Yıkılmış evler ve depremlerden
Oyuncak yaptığım kendi kendime
Üst üste dizilmiş tezeklerden...
(Tanju Okan'dan dinlemiştim seneler önce...)
haticeatalay