Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '07

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Çocuklar tatilde dinlendirilmeli

Çocuklar tatilde dinlendirilmeli
 

Hepimizin bildiği üzere okullar yarı yıl tatiline girdi. Çocuklar ne kadar da sevinçlilerdir. Hepimiz çocuk olduk, hepimiz öğrenci.. Biliriz öğrencilik psikolojisini. Hele çocuk yaşların psikolojisini anlamak zordur biraz ebeveynler için. Bir de ailenin eğitim düzeyi ortalamaların altında ise, çocuklarla aileleri arasında uçurumlar baş gösteriyor. Ailelerin iyi karnelere, dolayısı ile iyi notlara hep övgüleri vardır, ama kötü karnelerden dolayı çocukları daha ilk günlerde yıpratıyorlar, bu yarı yıl tatili boyunca da devam ediyor. Tatilde gerekli psikolojik desteği bulamayan çocuklar da okulların ikinci döneme başlamasıyla adapte olmakta, derslere kendini vermekte zorlanıyor ve yıl sonu yine hüzünlü sahneler ve katı eleştiriler. Bu bazı ailelerde şiddete ve darp’a kadar vardırılabiliyor. Bu daha kötüsü tabiki. Dersleri kötü olan çocuk, biraz psikolojik destek ve biraz da ders çalışma teşviki ile yıl sonunda zayıf olan derslerini iyileştirebilir. Ben öğretim yıllarımda hep bütünlemeye kaldım. Ama her seferinde tüm zayıf olan derslerimi bütünleme sınavlarında vererek bir üst sınıfa geçtim. Bu liseye kadar böyle devam etti. Tabiki bizimkisi fazla haylazlıktan ve ders çalışmamaktan kaynaklanıyordu. Lise 1. sınıfa kadar bu haylazlığım sürdü. Bu sefer bütünlemeler bile beni kurtarmamıştı. Dolayısı ile hayatımda ilk defa sınıfta kaldım ve halk arasında “ çift dikiş” diye tabir edilen bir şekilde Lise birinci sınıfı 2 kez okudum. O tarihe kadar sürekli 3’ten yukarı 5’ten aşağı zayıf getirmeyen ben, çift dikişli birinci sınıftan sonra kafasını masaya koyup düşündü. Yıl kaybetmenin haricinde ne kaybetmiştim acaba ? Çok şey ! Ama çok da şey kazandım, çok şey öğrendim. İlk öğrendiğim şey; bütünleme sınavlarına hazırlanırken daha iyi çalışıyordum. Zira sınavlarda aldığım notlar yıl ortasında aldığım notlardan daha yüksek oluyordu, ikincisi kaldığım dersler “ Matematik, İngilizce, Fizik, Kimya, Felsefe, Edebiyat “ gibi derslerin haricinde kalınmaması gereken derslerdi. Demek ki aptal değildim. Yalnızca tembeldim. Bundan sonra daha dikkatli olunacaktı. Öyle de oldu.

Öğrenciler için ara yıl tatilleri çok önemlidir. Kafalarını toplamaları, içinde bulundukları bazı negatif ortamlardan uzaklaşmaları için iyi bir fırsattır ve fırsatı iyi değerlendirtmek gerekir. Uzmanlar, ara tatile girerken “ders çalış, ödev yap” şeklindeki baskıların, çocuğun ikinci dönemde daha başarısız olmasına yol açabileceğini vurgulayarak çocukların bu tatilde dinlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Tüm psikologlar ve eğitimciler yarı yıl tatilinde çocukların zihnen dinlenmesi gerektiğini söylüyorlar. Ara tatillerin sayısı birden fazla olmalı. Özellikle, ülkemizde hem okula, hem de dershaneye giden öğrencilere acıyorum. At gibi koşturuyorlar ve yarı yıl tatillerinde de tatil yapmaksızın dershaneye gidecekler. Dinlenmek yok. Avrupa’da birçok gelişmiş ülke, 2 kez ara tatil yapıyor. Bu neden Türkiye’de olmasın ? Nasıl olsun ki, Türkiye’de eğitim sitemi zaten yap-boz tahtası. O kadar önemli şey varken, öğrencilerin tatilini mi düşünecekler.

Avrupa’da, hatta gelişmiş başka ülkelerde “ daha çok çocuklar ve gelecekleri düşünüldüğü için böyle bir uygulama olduğu” kanaatindeyim. Biz ara tatili bile tam anlamıyla düzenli yapamıyoruz. Bazen 21 gün, bazen de 15 gün yapıyoruz. Bir de buna yarı yıl tatiline girmeden çocuklara yapılan psikolojik baskılar olunca, “oyun oynama, dışarı çıkma ders çalış “ dayatmaları ile çocuklarımızı presliyoruz.

Karneler ne kadar iyi ya da kötü olursa olsun çocuğa fazla yüklenilmemesi gerekiyor. Çocuklar zaten 4 aylık yoğun bir mücadeleden çıkıyorlar. Onlara cenkten çıkmış bir savaşçı gibi davranmalı, “ büyük bir mücadeleden yorgun olarak çıktığı hissettirilmeli. Karnesi zayıf olsa da çocuğun böylesine uzun bir maratonu başarıyla bitirdiği” söylenmeli ki, çocuklar da enazından ailelerinin desteğini aldıklarını hissetsinler. Zaten eğer 4 ayda bir şey öğrenilmemişse on beş günlük tatil boyunca, çok fazla öğrenilmeyecek. Ya da benim gibi yaz tatili boyunca oturup ders çalışacaklar ve bir yılda ki bilgileri 2-3 ayda derleyip toplayacaklar. Geçmek için çalışacaklar ama belki de öğrenecekler.

Öğrenciler için yarı yıl tatilleri “ bir zihinsel ara “ niteliği kazanmalıdır. Bu nedenle çocukların zihnen dinlenmesi, ikinci döneme daha dinç ve heyecanla başlamaları açısından önemli. Ara tatil, yatıp uyuma ya da ders çalışma dönemi değildir. Çocukların kesinlikle 15 gün boyunca zihnen rahatlaması, iyice dinlenmesi gerekiyor. Burada ailelere büyük görev düşüyor. Anne ve babalar ara tatili çocuk merkezli düşünmelidir. Çocuklar ne istiyorsa, fazla aşırı olmadığı sürece yerine getirmeye çalışmalılar. Tanık olduğum bir olaydaki gibi daha okul kapanalı 24 sat olmuşken çocuklar hemen ders çalışmaya zorlanmamalı. Biraz rahat bırakılmalı ama ikinci dönem biraz daha sıkı çalışmaları sağlanmalı, yumuşak-sert bir tavırla, çocuklar ders çalışmaya ama illaki öğrenmeye şartlandırılmalı. Yoksa yatıp dinlenme zamanları olan yaz aylarında benim gibi ders çalışırlar. Çocuklar ders çalıştırılmayabilirler ama ders kitaplarının haricinde kitap okumaları sağlanabilir. Bu daha çok rahatlamalarını sağlayacaklardır.

Birkaç gün sonra okullar açılacak. Onların daha dinç ve sağlam eğitim almaları için destek olunmalı, köstek değil.

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..