Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

22 Ekim '11

 
Kategori
Deneme
 

Çocuklarımızın insani yönlendirilebilmeleri

Toplumumuzun geleceğinin iyi olabilmesi için, çocuklarımızın  ve gençlerimizin doğru yönlendirilmesi çok önemlidir.

Her şeyden önce onlara doğru düşünebilmeyi öğretebilmeliyiz. Olaylar karşısında doğru davranabilmeyi, en insani bir şekilde ve  en az hatayla hareket edebilmeyi verebilmeliyiz.

Bunları başarabilmek, asla örneğin matematikte çok başarılı olmakla çok zeki olmakla  olmaz. Bu bir düşünme biçimidir. Unutmayın, Hitler de çok çok zeki bir insandı. Ama milyonlarca insanın ölümüne yol açan  bir cani olarak tarihe geçti. Hatta ben şunu vurgulamak istiyorum, daha az zeki olsun ama önce "insan " olsun.

Çocuk önce aile içinde sevgi, saygı,  şefkat, paylaşım, hoşgörü v.s. ortamında yetişmiş olmalı.

Eğer böyle bir ortamda yetişmeden, sadece, ders başarıları ile bir yerlere gelmişse, ondan insanlık bekleyemeyiz. Başka bir deyişle  olaylar karşısında doğru düşünce ve davranış  göstermesini  isteyemeyiz..

Bunu çok iyi anlatan bir öykümüz vardır. Hani babasının  " Sen adam olamazsın" dediği kişinin,  vali olduktan sonra babasını  polislerle ayağına getirmesi ile ilgili olan öykü. Ve babanın o meşhur sözü " Evet vali olmuşsun ama yine adam olamamışsın  ki "...

Bu örnek anlatmak istediğimi çok iyi anlatıyor.

Toplumda belli  yerlere gelen kişilerin  çoğunluğunun,  bu  vurguladığım  özellikte olmaları  işte o toplumun insan hakları konusunda iyi yerlere gelebilmesini sağlayacaktır.

Dinimizin ( müslümanlığın ) gerçeğinde   bu yönü tek kelimeyle mükemmeldir.  Ama burada da yine yukarıda belirttiğim gibi, " insani değerleri yüksek insan" faktörü, en önemli unsurdur.

Şunu demek istiyorum; Kitabları  Kur'an ve peygamberleri  Muhammed olmasına rağmen, o kadar farklı yorumlar  sahip insanlar ortaya çıkıyor ki, bunlar nasıl bu  Muhammed in müridi diyoruz.

Kur 'an'ı  tefsir edecek, yorumlayacak bir insanın herşeyden önce, tam bir " İNSAN " olması gerekir. Bu kişi tam bir alim olabilir, Arapça konusunda tam bir uzman olabilir  ya da böyle bir aileden geliyor olabilir. Bunlar asla öncelikli olmamalıdır,  bunlar tali özelliklerdir.

Çünkü beyninde birtakım kötülükler varsa bunlar mutlaka yorumlarına yansıyacaktır.

Anlatmak istediğim  durumu insanlık, hristiyan dünyasında, ortaçağda korkunç  bir dehşetle ve yüzbinlerce kişinin din adına  diri diri yakılması  ile yaşadı.

Özellikle Emevi ve Abbasi dönemlerinde de, İslamiyet böyle bir dönem yaşamış ve örneğin  bilindiği gibi, Peygamberimizin öz torunu, Allah ve Muhammed adına  feci şekilde gene adı müslüman olan birileri tarafından şehit edilmiştir.

Bu örnekleri çok arttırabiliriz.

Dönemimizde de böyle durumlar maalesef  yaşanabiliyor, Müslümanlık adına insanlık dışı yorumlarla ve uygulamalarla karşılaşabiliyoruz.

Örneğin Yaşar Nuri gibi, bu tür tefsir ve yorumu en iyi yapabilecek bilgiye  ve bahsettiğim özelliğe sahip  olan bir din alimi maalesef, ülkemizdeki büyük müslüman kesimleri tarafından dışlanmaktadır. Ben bunu asla anlayamıyorum. Bu insandan faydalanmak gerekirken onu dışlamaya çalışmak, müslümanlığa ülkemizde hakim olmak isteyen güçlerin kimliği  konusunda beni korkutuyor.

Çocuklarımızın insani değerler konusunda iyi yetiştirilmesi,  bunun hem aile içinde hem de toplumsal eğitim aşamalarında başarılı yapılabilmesi, birçok konuda olduğu gibi, terör konusunda da ülkemizin başarısını hem de hiç savaşmadan  arttıracaktır.

Güneydoğulu çocuklarımızın ve gençlerimizin bu konuda çok başarısız bir yönlendirilmeleri olmasa belki de bataklık bu hale gelemiyecek belki de kuruyacak  ve  bataklık kuruduğu zamanda, terör toplumsal desteğini yitirebilecektir.

Daha önceki bir bloğumda da yazdığım gibi, Güneydoğudaki " KUMALIK " sistemi ile mücadele ve bunun belli bir süreç içinde mutlaka  ortadan kaldırılması  bu çocukluktaki insani   yönlendirilmenin doğru yapılabilmesinin ilk ayağıdır. O bölgede din de kullanılarak oluşturulan erkek egemen toplumun, sadece erkeklerin  nefislerinin tatmini için sürdürülen bu sistemin 21 yy. hala varlığını sürdürmesi açıkça bir utançtır, ayıptır, rezalettir ve skandaldır.

Kumalıkta yetişen bir Güneydoğulu gencin, baştan beri  bahsettiğim bu insanlıktan uzak olması inanın o çocuğun veya gencin suçu değildir. Bu çocukların ileride de sağlıklı düşünmesini bekleyemeyiz .

Yeterli anne ve baba  sevgisi ve şefkati görmemeyi bir yana bırakın, kuma annenin doğal olarak topluma nefret içindeki dünyasında yetişen bu çocuğun lütfen insanlık değerleri yüksek bir yapıya sahip olmasını beklemeyin. Ayrıca olanaksızlıklar, ilgisizlikler  içinde de yetişmiş bu çocukların belli odaklar tarafından biraz yönlendirilmeyle terörist canilere dönüştürülmesi hiç de zor değildir.

Bu konu çok daha genişletilebilir ama şimdilik bu kadar da yetinelim.

 
Toplam blog
: 94
: 313
Kayıt tarihi
: 23.06.09
 
 

1958 Nisan İstanbul doğumluyum. Ama tatiller dışında İstanbul'da uzun süreli yaşamadım. 1975 yılı..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara