Çok aşırıya kaçıyorum !

Burada yazmaya başlayalı çok uzun olmadı. Ama bu dönem içinde yeni arkadaşlar edindim. Öyle ki, bu arkadaşlarım benim kısa ayrılığım sırasında bayramımı kutladılar, sessiz kaldım diye beni arayıp mesaj yazdılar. Hepsine içten teşekkür ederim. Cevaplayamadığım içinde ayrıca özür dilerim. Demek ki bu kısa zamanda bile belli arkadaşlıklar kurulabiliyormuş. Bayramdan sonra hemen hemen hiç zamanım olmadı. Maillerime gelen yazı haberlerinizi silmedim, yorumlayamadım ama en kısa zamanda sizin yazılarınızı paylaşacağım. En derin maviler, beyaz günler ve solmayan gülen yüzleriniz daim olsun.

Bu günlerde içimi kemiren bir kurt var. Bir ucu terörizm denilen illet, bir ucu ise Türk’den gayri herkes. Aslında terörün de iç yüzü Türk’den gayri herkes. Çanakkale dediler geçemediler, bölmeye çalıştılar, İngizliz’i, Fransız’ı, İtalyan’ı Yunan’ı, ama beceremediler. Tek dertleri, Türk’leri Anadolu’dan atıp, Asya’ya geri yollamalıktı. Her demeçlerinde, her konuşmalarında, için için, sinsice yılan gibi soktular. Savaş yaparak parçalayamadıkları Türk’leri, şimdi parayla satın alarak, köylüyü terörle sindirerek, dini alet ederek saldırıyorlar. Her yerdeler ve saldırılarının ardı arkası kesilmiyor. Buna el pençe divan duran devlet yetkilileri de sata sata bitiremediler.

Kimseler çıkıp da evet bu böyle, şu şöyle diyemiyor, tam tersine dansöz gibi kıvırıyorlar. Bu ülke çok şehit verdi ve vermeye devam ediyor. Ve hiçbir dönem de olmadığı kadar yabancı şu an ülkemizde yaşıyor ve yaşatılıyor. Haber kaynaklarımız ise sansürde olduğundan gerçekleri görene kadar Üsküdar’da sabah oluyor. Maymuna döndük ya da döndürülmeye çalışılıyoruz.

İnsanları sindirme politikaları güdülüyor ve maalesef parasal döngüleri yerinde olanlar seslerini çıkartmadan izliyorlar.

Hrant Dink öldürüldüğünde terörü lanetledik. O kişinin Türkiye için yaptıkları, hayatı, ailesi, her şeyi bu ülkede olmuş olabilir. Çok iyi bir insan olabilir. Her şey olabilir ama kusura bakmayın, ben Hrant Dink değilim. Elim de pankartlarla dolaşmadım hepimiz Hrant Dink diye. Belki size çok acımasız ve çok milliyetçi gelebilir yazacaklarım ama gerçekler değiştirilemez.

Hiçbir yabancıyı ülkemde istemiyorum. Ne İngiliz, ne Amerikalı, ne İtalyan, ne Alman, ne Yahudi, ne Ermeni, ne Yunanlı, hiç birini. Onlar, bizim armudu yerken hoş da, çöpünü atarken mi kaka? Biz şöyle yaptık, böyle yapıyoruz ama siz niye böyle davranıyorsunuz şeklinde politik kaçamaklar, yok insan hakları mahkemeleri, yoksa, yoksa, yoksa…..

Niye bana Ahmet, Mehmet, Ayşe Fatma onların yaptığını yapmıyor? Onlarda insan hakları mahkemesine gitsin ya da gitsin bir ermeniye şikayet etsin evinde usul usul ağıt yakacağına.

Ermeni katliamı mı? Evet biz yaptık, niye aksini ispat etmek için uğraş veriyoruz ki. Savaş zamanıydı oldu. Hatta o katliamı ben yaptım. Amerikalıların Kızılderililere, Hitlerin Yahudilere, Fransızların Cezayirlilere gibi bir sürü örnekler varken niye biz? Hesap soracak adamın yüzünü karışlayabilecek bir mert yok mu bu ülkede?

Hrant Dink için kimse kusura bakmasın. Terör kurbanıdır, nice Mehmetçikler gibi her ne kadar benim için eş tutmasa da. HSBC bankasına yapılan saldırıda ölen nice insanlarımızın arkasında pankartlar yoktu. O da terördü.

Ben bir tek yabancının dahi, hele arkamdan dolap çevirenler yok mu, bu ülkede bulunmasından rahatsızlık duyuyorum. Öyle ki, misyonerlikten, tuzaklara, kontrolden, sağlığımıza kadar onarlın eline geçmiş durumda. Telefondan sigortaya, tarımdan plastiğe kadar her şeyde onlar var. Yabancı elinin bulaşmadığı hiçbir şey yok ve yavaş yavaş, sinsice ülkemizi yok ediyorlar. Bizi basitçe Asya’nın ortasına sürme niyetindeler.

Bu gün, hangi ülkeye bakarsak bakalım bir tarihi var. Amerika mı? Biraz İspanyol, az İngiliz biraz İskoçlar hatta Fransızlar, işte size Amerikan tarihi. Rum mu, Yahudi mi, Ermeni mi, kim? Hangisinin tarihi bizimle mukayese edebilir ki? Asyalı mı? Evet Asya’dan geliyoruz ve dünyaya meydan okuyoruz.

Ben;
Orta Asya dan Türeyen, Anadolu da Büyüyen, Avrupa İçlerine Yürüyen TÜRK üm !
Ben;
Dağlarda Gemi Gezdiren, Taşlara Destanlar Kazdıran, Tarihi Baştan Yazdıran, TÜRK üm !
Ben;
Adalete, Ben Mertliğe Örnekler Veren, Ölüm - Kalım Savaşına Gülerek Giden, Yeryüzünde Her Murada Eren TÜRK üm !
Ben;

Sancaklara, Tuğlara Baş Eğdiren, Beylere, Paşalara Hilat Giydiren, Kılıcını Üç Kıtada Gezdiren TÜRK üm !
Ben;
Atilla yı, Yavuz u, Fatih i Var Eden, Kralları, İmparatorları Kendisine Yar Eden, Düşmanına Dünyasını Dar Eden TÜRK üm !
Ben;
Şahları, Sultanları Kul Edinen, Altınları, Elmasları Pul Edinen, İncili Kaftanları Çul Edinen TÜRK üm !
Ben;
Zafer Rüyasını Görenlere Saç Yolduran, Hezimete Uğratıp, Ümitleri Solduran, Müzelerde Baş köşeleri Dolduran TÜRK üm !
Ben;
Damarlarında Asil Kanın Aktığı Irkım, Benden Bahseder Destanım, Ağıtım, TÜRK üm, Ben TÜRK üm, Taa İliklerime Kadar
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ün evladıyım.

Kimin kanı benim kanım kadar asil olabilir ki?