- Kategori
- Siyaset
Çok katlı pazarlama ve siyaset
Geçen hafta sonu Çiftlikköy CHP İlçe Örgütü’nün düzenlediği yemek organizasyonuna katıldım. Çiftlikköy CHP ile olan ilk ve son temasım 22 Temmuz seçim sonuçlarını partinin sahil mahallesindeki merkezinde izlemekten ibaretti.
O gün Başkan Cüneyt Çalışkan parti il merkezi ile yoğun telefon trafiği içindeydi. Çiftlikköy’ün açılan sandık sonuçlarını bildirip diğer ilçelerin sonuçlarını öğreniyordu. Yalova sonuçları büyük ölçüde belli olduğunda kendisi “Türkiye geneli de aşağı yukarı aynı sonuçları verir” dedi. Bendeniz mektepte istatistik ve saha araştırmaları konusunda biraz mürekkep yalamış, dahası pratikte de saha araştırmalarına bizzat katılmış biri olarak bu öngörüyü biraz tuhaf karşıladığımı itiraf etmeliyim. Bir il nasıl olur da tüm ülke genelini temsil edebilirdi? Ama sonradan öğrendim ki Yalova seçim sonuçları yıllarca hep böyle çıkmış. Hatta Yaşar Okuyan araştırma şirketlerine Türkiye genelinde çalışma yapacaklarına Yalova’da geniş bir örneklemle çalışmalarını önermiş bir zamanlar. Ben bir taze Yalovalı, nereden bileyim bunu? Meğer tecrübe konuşmuş da haberim yokmuş. Yemek öncesi Cüneyt Bey’e kendisiyle ilgili bu anekdotumu anlattım. Ancak “Son seçimde CHP’nin oranı ülke genelinden çok daha yüksekti” diyerek hemen itiraz etti . Ben de detayı fazla bilmediğimden “doğrudur” demekle yetindim.
Yemek için seçilen mekan gelen herkesi almadı. Hava serince olmasına karşın bazı davetliler yemeğe bahçede kurulan masalardan iştirak etmek zorunda kaldılar. Protokole ayrı masa tahsis edilmesi, yemek servisine önce o masadan başlanması, eşi olmadan gelenlerin selamlığa oturtulması bence CHP’ye ve sahip olduğu zihniyete yakışmayan hususlardı.
Yemek CHP İlçe ve İl örgüt başkanlarının konuşmalarıyla başladı, Muharrem İnce’nin konuşmasıyla devam etti. Konuşmalarda medyadan da yakından bildiğimiz iktidar icraatlarına dair gerçekler dile getirildi. Bunların vurgulanması elbette önemli ve gerekliydi, peki ama yeterli miydi?
Türkiye’nin vizyona ihtiyacı var. Dünyanın ve ülkemizin gerçeklerinin çok iyi analiz edilmesi, gidişatın anlaşılması sonucu oluşturulacak bir vizyona… Türkiye’nin onurlu bir uluslararası duruşa, ekonomi, kültür, çevre, eğitim vb. pek çok alanda da bilimsel ve sağduyulu stratejilere , bu stratejilerin de kararlılıkla uygulanmaya ihtiyacı var. Kayırmayla değil, bilgi ve kültürüyle, dürüstlük ve yurtseverlik ilkelerine liyakatıyla işbaşına gelmiş azimli ve çalışkan müsteşarlara, kurmay kadrolara ihtiyacı var.
Gelecekteki büyük resmi hepimiz gözümüzde canlandırmalıyız ki bu ülkede yaşayanlar o meşhur birlik ve beraberliği gerçekleştirelim. Sonuçta doğacak sinerji tüm dünyanın saygısını kazansın, aynı zamanda çekincesini oluştursun!
Gizil asıl niyetlerden muaf, ayakları yere basan ve inandırıcı bir siyaset izlenmesine muhtacız. Sağlam stratejik temellere dayalı, yaratıcı sosyo-ekonomik projeler bekliyoruz artık siyasetten, ama en çok da CHP’den. İktidarın eksilerine yoğunlaşmaktan ziyade projelere odaklanarak siyaset yapmasını bekliyoruz. Bu kadar değerli beyinin bir arada çok şey üretmesi lazım.
Örgütlülük, örgüt yönetiminin belirlediği vizyon ve genel ilkeler doğrultusunda tüm alt kademelerin aynı biçimde hareket etmesidir. Çok katlı pazarlama (network marketing) denen pazarlama yönteminde ‘kopyalama’ adı verilen bir sistem vardır. Siz sisteme dahil edilirken üst sponsorunuz size nasıl yaklaştıysa siz de aynı şekilde yeni üyelere yaklaşırsınız ki başarı modellemesi yürüyebilsin. Bir partinin başarısı da demokratik yöntemlerle kararlar alınmasına ve bir kez karar alındı mı da tüm örgütün çatlak ses çıkarmadan kararlara riayetiyle mümkündür. Kararların uygulamaya konmasında da kopyalama yöntemi esas olacaktır.
CHP ilçe yemeğinde gördüğüme göre CHP kopyalama yöntemini başarıyla uygulayabiliyor. İlçe ve il başkanları konuşurken Deniz Baykal konuşuyor sandım. Demek ki parti üst yönetimi tüm örgütün enerjisini ve entelektüel kapasitesini doğru kanalize edebilse, uygulamada sorun çıkmayacak.
Plan – proje üretmeyle ilgili görüşlerimi masamıza geldiğinde İl Başkanı Özcan Özel’e ilettim. Kendisi de çalışmaların sürdüğünü ve kasım ayı sonunda açıklamalara başlayacaklarını ifade etti. Sabırsızlıkla beklediğimi söyledim. Başkanın verdiği bu sözü sizlerle de paylaşmak istedim ki, hep beraber bekleyelim.