- Kategori
- Şiir
Çok üşüyorum

Bir İstanbul ikindisi,
Ayaza çekmiş soğuk...
Üşüyor ellerim …
Saat’in dördü, susmuş bütün sesler,
Ne bir arayan ne bir soran
Kapının ziline dokunacak bir el özlemi içimde,
Üşüyor bedenim…
Çiçekleri açmadan sulayan,
Açanları dalında sevenlerle , biz olamadım,
Kafese hapsetmedim muhabbetleri,
Özgürdü can veren, can verdikleri de dedim,
Kelebeğin ömrü kadardı mutluluklarım
Üşüyorum…
Hapishane duvarları gibi küf kokuyor odam,
Pas tutmuş karyolamın demirleri,
Yatağım lime lime kahırlardan,
Perdelerden sızacak ışık geceye teslim,
Nefesim buzdan ilmek atıyor parmaklarıma,
Üşüyorum.
Midemde yumruk yemiş gibi bir sancı,
Boğazımda düğüm düğüm geçen yıllar,
Beynimde örümcek ağı gibi binbir soru,
Yüreğimde kırgınlıkların tarifsiz acısı,
Çok üşüyorum…
Dostlarımı çıkarıyorum albüm sayfalarından,
Sevdiklerimi diziyorum konsolun üzerine,
Sevdiğini söyleyenleri de oturtuyorum baş köşeye,
Ellerimi uzatıyorum.
Boşluğun soğuk karanlığında buz tutuyor umutlarım,
Çok üşüyorum.
Nurcan Çelik Yalun
8.Aralık.2010