Corona ve İzole

 

 

 

 

 

 

                                                       Corona ve İzole 

Sevgili okurum, dünyanın dört bir tarafında yaşayanlar insanlar olarak bir bedenden yapılı temel gayesi her çağda mutluluk huzur, rahat yaşam olan hep bir adım ötesi için bir araya gelen ihtiyaçları için merak eden, yapan, bozan sosyal hayatı dizayn eden toplumsal varlıklarız. Yaradılışımız gereği böyle kodlanmışızdır. Yine insan gerek yapısı gereği gerek dünya şartları ve içinde biçimlendiği topluma uygun olarak sevinç, üzüntü, kaygı, kızgınlık, korku, heyecan,  güzellik ve benzeri hisleri, duyguları yaşar ve bireysel ve toplumsal hayatında buna göre kişisel davranışlar geliştirir. Başka türlü var olup, yaşamazdık. Dolayısıyla yazımım konusu Coronavirüs olunca tarihi bir bilgi olarak, insanlık tarihinde veba, kolera, Rus Gribi ve İspanyol Gribi gibi “pandemi salgınlar' milyonlarca insanın ölümüne neden oldu. Bunlardan en ağırı 1918’de ortaya çıkan İspanyol Gribi, dünya da milyonlarca insana bulaştı ve yaklaşık 50 milyon insanın ölümüne neden oldu. Bugün de eşine az rastlanır boyutlarda tüm insanlığın sağlığını tehdit eden bendeniz buna ‘DÜNYA CORONA GÜNLERİ' ismini taktım ki son derece hayati önemde ülkemizi ve insanlığı derinden sarsan bir çeşit ölüm kalım mücadelesini iç güdüsel olarak ve iliklerimize kadar hissettirerek, bizleri neredeyse günlük yaşamın dışında ciddi anlamda ‘İZOLE’ bir yaşama zorlayan, kimilerimizi ağır hasta yapan ölümcül Coronavirüs dünyanın nerdeyse tamamına yakın bir bölümüne yayılarak, insan bünyelerinin varlığını henüz çaresi bilinmeyen ve bir sürü soru işaretleri ve belirsizliklerle dolu ve virüse bağlı hastalık tanılarının yoğunlukla olduğu bir dönemi çok ağır olarak yaşatıyor insanlığa. O zaman içerisinden geçtiğimiz böylesi çetin Coronavirüs Salgın Dönemi’nde, yukarıdaki satırlarda bahsini yaptığım üzere virüsten korunma yolları yanında insani duygularımızı doğru yolda kullanmayı bilmemizi de zorunlu hale geliyor. Nitekim zengininden fakirine orta halimize kadar  önce sağlık ve yaşamak duygusu ile hareket etmemiz gelecek hayatlarımızın mutluluğunu da önemli ölçü de etkileyecek ve var edecektir şüphesiz olarak.

 

Mutlu olmak için: Günümüz karmaşık toplum yapılarında ve zorunlu-sorunlu iş piyasalarında insan hayatının değerini, kendine ve başkalarına zaman ayırmanın mutluluğunu pek bilmiyorduk. Ancak şimdi bu güzel değerleri canlandırmak ve düşünmek için Coronavirüs salgın dönemi bütün karamsarlığı ve olumsuzluklarına rağmen bir fırsata dönüşebilir. Bunu yine imkanlar dahilinde virüsle ilgili kurallara uyarak, yorulan bedenlerimizi dinlendirerek, belki kendimiz ve çocuklarımız için kitap okuyarak, kırlarda dolaşarak, evde sinema izleyerek, internette keyfimize göre güldüren eğlenceli videoları izleyerek.. vs... Coronavirüs salgın hastalığının tedavisinin  bulunacağı güne kadar akılcı bir tutumla faydalı bir dönem olarak geçirebiliriz. Nihayet bu birazda bizlerin elinde olan bir durum. Şöyle ki, ‘insanın üstesinden gelemeyeceği hiç bir zorluk yoktur’ düsturuna bağlanmanın tamda zamanıdır. Nerede olursak olalım, Coronavirüs salgın sürecinde de  rahatlığı ve mutluluğu imkanlar ölçüsünde her şeyde aramalı ve bulmaya çalışmalıyız. 

 

İyi niyet temenni  notu: Herkese sağlık ve neşeyle dolu dolu huzur, sabır, güzellik ve mutlu günler diliyorum efendim.