Cüce ile Ejderha

Bugünkü filmde “ Şans vermezsen, şansın olmaz” diyordu.

Şans verilen bir ejderhaydı. Görüntüsü korkutucuydu. O güne kadar düşmanla, yani cadıyla birlikte birçok kötülük yapmıştı. Ona şans veren ise bir cüceydi. Önyargısız, kendine yapabileceklerinden korkmadan ejderhaya yaklaştı. Ejderha ona zarar verecekken “Ben senin düşmanın değilim” deme cesaretini gösterdi. Kimse o güne kadar korkusundan ejderhayı dinlememişti. Konuşmamıştı. Ona bir kimlik yüklememişti. O kötüydü. Yine yapabilme ihtimali vardı. Böylesinden ya kaçılırdı ya da onun yaptığı gibi kötülükle karşılık verilirdi. Ama iyiye yöneleceği, kazanılacağı kimsenin aklına gelmezdi.

Herkes değil ama bazıları kazanılmaya değerdir. Şans verilmeye değerdir.

Film ilerlerken ejderha ona karşı geldi diye cadı onu büyüleyip, dondurdu. Sadece sevginin gücü o buzu eritebilirdi. Cüce ejderhanın donmuş yüreğine dokundu. Uzun süre yanında duramayacaktı. Diğer altı cüceyle birlikte kaçması gerekti. Uzaklaştı. Cücenin eliyle dokunduğu yerin, kalbinin üstündeki buz eridi. Ejderhanın kalbi atmaya başladı. Cüce bunu görmedi. O sevdiği arkadaşını sonsuza dek kaybettiğini sanıyordu.

Filmin sonunda ejderhanın sayesinde düşmandan yani cadıdan kurtuldular.

Filmin önermesi birkaç defa içinde geçen cümlede gizli…

“ Şans vermezsen, şansın olmaz”

Bazen bir şey olur. Bizi biz yapan, olan ne ise ondan sonra aldığımız tavırda, attığımız adımda gizlidir. Beklemenin değil, yapmanın gerektiğini görürüz.

Şans verirken birine, o şansı kendimize verdiğimizi anlarız.

Belki o an değil ama sonra…

Oğlum birinci sınıfta okuyor. İlk sömestr tatilinin her anını elimizden geldiğince doyasıya geçirmeye çalışıyoruz. Sinema izlemeyi özellikle de oğlumla birlikte olursa daha çok severim. Yeni izlediğimiz “7 Cüceler” filmi bana yukarıdaki satırları düşündürdü. Henüz oğlumla konuşmasam da izlerken gülümsemesinden filmi beğendiğini ve mutlu olduğunu anladım. Ama hayal âlemine katkısını, filmden öğrendiklerini biraz zor olsa da, çünkü kendisi çok ketumdur, öğrenmek için çabalayacağım.