- Kategori
- Anılar
Cumartesiyi Herkes Sever
24.10.2009 Cumartesi, Paris odamdayım. Gurbet şarkısı koydum. Bir bira açtım. Bilgisayarda Edip Akbayram söylüyor. Eiffel’e ve Montparnasse binasına karşı yazıyorum. Sanki yazmaktan ve ağlamaktan başka bir işim varmış gibi konuşuyorum. Gurbet insanın içini acıtıyor. Senin dışındaki tüm hayat devam ediyor. Umarsızca sevdiklerin, sevmediklerin, tanıdıkların veya tanımadıkların…
Herkes hayatına devam ediyor. Sen ise dört duvar arasına sıkışıp kalıyorsun. Bazen o kadar bunalıyorsun ki sokağa atıyorsun kendini. Sadece sıcacık bir gülümsemeyi geçtim, bakış için ne yapmazdım. Bugün cumartesi. Herkes cumartesileri sever. Gurbette hiçbir şeyin tadı yok. Cumartesinin bile. Bu kapalı, efkârlı ve tamamıyla yabancı gökyüzüne bakıyorum. Burada sadece ama sadece yalnızlık var. Herkes tek. “Bonjour”’un tek kolektif aktivite olduğu bir şehirde yaşıyorum. Zaman geçecek elbette biliyorum. Gelin de bunu bir de benim gözyaşlarıma anlatın o halde. Bugün cumartesi, bugün cumartesi, bugün cumartesi akşamı…
Şu an İstanbul’u anlamlı kılan veya yaşadığınız yeri anlamlı kılan sahip oldukları güzellikler değil, içinde yaşayan insanlardır. Bir bira içiyorum. Bostancı’da maçı bekliyorum. Kafam dumanlı. Efkâr dağıtıyorum.