Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Şubat '17

 
Kategori
Felsefe
 

Cumhuriyet'le Demokrasinin farkı ne?

Cumhuriyet'le Demokrasinin farkı ne?
 

nkfu.com


Kavramların iyice birbirine karıştığı durumlar ve zamanlar vardır. Sanıyorum öyle bir zamanda yaşıyoruz ve bir çoğumuzun kafası karışık.. Cumhuriyet ne? Demokrasi ne?
 
İlke olarak farkları yok; yalnız Demokrasinin artıları var. Bunları tanımaya çalışalım. Şimdi biraz Cumhuriyet çalışalım..!
 
“Cumhuriyet, ulusun, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimidir.” Diyor sözlükler. Peki, peki anladık. 
 
Bu devletin başında belirli bir süre için seçilen cumhurbaşkanı vardır. Cumhuriyet kelimesi sözlük  anlamıyla «halk yönetimi» demektir. Onu da anladık…
 
Yurttaşlarına özgürlük ve eşitlik tanıyan gerçek halk yönetimidir Cumhuriyet; böyle bir yönetim ancak Fransız İhtilali’nden sonra gerçekleşme yoluna girmiştir.
 
Çağımızın cumhuriyeti özgürlük ve eşitlik gibi iki ana kavramdan başka, devlet başkanlığı, yasama, yürütme ve yargı organları gibi temel kurumlara dayanır. Cumhurbaşkanı devletin başkanıdır. Doğrudan doğruya halk oyu ile yahut halkı temsil eden bir meclis tarafından belli bir süre için seçilir.
 
Aristo, cumhuriyeti; "Umumun çıkarını gözeten halk yönetimi" diye tanımlar. Montesquieu ise, cumhuriyet rejiminde üç ana kuvvet (yasama, yürütme, yargı) bulunduğunu; bunların birbirine karşı bağımsız ve denetleme esasına göre işleyen, başında seçimle gelmiş yöneticilerin olduğu siyasi rejim olarak ifade etmiştir.
 
Egemenlik Anlayışına Göre Devlet Sistemleri
 
1) Monarşi: Devlet başkanının soya bağlı olarak geçtiği devlet biçimidir. Mutlak ve meşruti (anayasalı) monarşi olarak ikiye ayrılmaktadır. Krallık, padişahlık monarşiye örnektir.
 
2) Oligarşi: Egemenliğin bir grup ya da zümre tarafından kullanıldığı devlet sistemidir.
Suriye oligarşidir.
 
3) Meşrutiyet: Kral ya da padişahın yanında halkın da devlet yönetimine katılmasıdır.
1876 -1878 yılları arasında ve 1908’den sonra Osmanlı da meşrutiyetle yönetilmiştir.
 
4) Demokrasi: Halkın kendi kendini yönettiği devlet şeklidir. Bir sonraki konuda demokrasi kavramı ayrıntılarıyla işlenecektir.
 
Cumhuriyet bir ülkenin milli meclisinin oluşma biçimidir, eğer ülkeyi yöneteni halk seçiyorsa cumhuriyet, babadan oğula geçiyorsa monarşi, bir kralın yanında parlamento da varsa meşruti monarşi adını alır
 
Devlet şekli cumhuriyet olan birçok devlet vardır, ancak bunlar yönetim şekli bakımından 
Parlamenter demokrasiden diktaya kadar değişen yönetimlere sahiptir. 
 
“Birkaç yılda bir, egemen sınıfın hangi temsilcisinin halkı parlamentoda temsil edeceğine ve ezeceğine karar vermek -sadece parlamenter-meşruti monarşilerde değil, aksine en demokratik cumhuriyetlerde de burjuva parlamentarizminin gerçek özü budur.” (Lenin, Devlet ve Devrim) dendiğini bilmek gerekiyor.
 
Demokrasi ise, eğer bir ülke sınırları içinde kararlar azınlıkların da hakları göz önüne alınarak çoğunluğun reyiyle alınıyorsa buna denir. Yok bu kararlar bir tek partinin ya da ülke bürokrasi ve yargısına hakim kadrolarca alınıyorsa buna da diktatörlük denir.
 
Cumhuriyet genel bir yönetim biçiminin adı iken demokrasi alt başlıktır.
 
Anlaşılması için tamamı olmasa da cumhuriyetleri maddeler halinde yazacak olsak:
 
1- Demokrat cumhuriyet
2-Aristokrat cumhuriyet
3- Jakoben cumhuriyet, diye sınıflandırabiliriz.
 
Cumhuriyette halkın görevi sandıkta biter, demokraside ise hiç bitmez. Jakoben bir yönetimde ise, halka karşın halk adına devrimci girişimlerde bulunan kimse, seçkin azınlık devrimcisi, devrimci demokrat, tepeden inmeci, dayatmacıdır.
 
Rusya ve Çin cumhuriyettir ama bir İngiltere veya Danimarka krallığı kadar demokratik değildir.
 
Cumhuriyet, biri dar diğeri geniş iki anlama gelir. Dar anlamda cumhuriyet, monarşinin tersi olarak, yani devlet başkanlığının babadan oğula veraset yoluyla intikal etmediği devlet şeklidir. Geniş anlamda cumhuriyet ise, demokrasinin eş anlamlısı olarak, yöneticilerin seçimle iş başına geldiği devlet şeklidir. 
 
Demokrasi ise, biri normatif, biri ampirik olmak üzere iki değişik anlama gelir. Normatif demokrasi bir ideali yansıtır. Bu anlamda demokrasi ''halkın, halk için, halk tarafından yönetimi'' olarak tanımlanır. Ampirik demokrasi ise ideal anlamda demokrasiyi değil, ''bu ideale kaba taslak yaklaşan... gerçek demokrasiler''i esas alır.
 
Cumhuriyet  bir yönetim şekli;  demokrasi ise bir yaşam biçimidir.
 
Demokrasi hayatımızın her alanına  eşitlik, özgürlük, siyasi partiler.. gibi bir çok uygulanış alanıyla yansır.
 
Cumhuriyette halkın seçtiği kişiler devleti yönetir; demokraside ise tüm herkesin düşüncesi alınarak kararlar alınır. Bunu uygulamak günümüzde mümkün olmadığı için Demokrasiyi de tamamen uygulamak çok zordur.
 
Çünkü asla her cumhuriyet bir demokrasi değildir.
 
Eğer yönetici aldığı kararlarında kamuoyunun hakkını dikkate alıyor, bugünkü deyimle, halkı adam yerine koyuyor, onların isteklerini dinliyorsa bu bir demokrasidir.
 
Tek parti diktatörlüğünün olduğu veya halkına her seçimde kendisini çeşitli oyunlarla   seçtiren sistemlerin olduğu yerlerde asla demokrasi olmaz ama bu yönetim biçiminin adı da cumhuriyet olabilir.
 
Bayrağı olan tüm bağımsız devletler kendilerine Cumhuriyet diyebilirler, ama sözgelimi İran, İslam(teokratik)Cumhuriyeti’dir.
 
Yani sözün özü, her zaman Cumhuriyet = Demokrasi, değildir.
 
Demokrasiye yapılan atıflarda görüleceği üzere, halkın kendi kendini yönetmesi temel dayanaktır. 
 
Demokraside, ayrıca şunları görürüz: 
Demokraside, çoğunluğun yönetimi vardır.
Yönetim azınlık haklarını güvenceye alır;
Yoksul kesimlerin  yönetimde temsili istenilir;
Yönetim, fırsat eşitliği sağlamaya çalışır.
Kamu hizmetinde bulunmak için halkın desteğine dayanır.
Muhalefet partilerine iktidarı ele geçirme olanağı sağlanır. (Örneğin seçim barajı düşük tutulur veya aynı cumhurbaşkanının üst üste seçilmesi yasaklanır.)
Tek parti yönetimi yoktur. Birden fazla parti kurulmasına izin verilir.
Temel insan hakları anayasa ile güvence altına alınmıştır.
Seçimler serbesttir; hiçbir seçmen oy kullanıp kullanmamak konusunda zorlanmaz.
Gerçek demokraside laiklik (sekülerizm) şarttır.
Yine gerçek demokraside güçler ayrılığı görülür. Ve bu gerçekten işleyen bir durumdur.
 
“Cumhuriyet bir rejim, demokrasi ise cumhuriyetin uygulanış şekillerinden biridir.” Diyerek bu Cumhuriyet-Demokrasi karşılaştırmasını bitirebilirdik. Bazıları tarafından Cumhuriyet’le demokrasi eşanlamlı olarak kullanılır ama değildir. İyi bilinmelidir ki, Cumhuriyette daima bir seçim sandığı vardır, bu her zaman gerçek bir Demokrasiyi işaret etmeyebilir.
 
Cumhuriyet  ideoloji uğruna çeşitli kalıplara sokulabilir… Örneğin, Sosyalist Cumhuriyet; Teokratik Cumhuriyet , Otokratik Cumhuriyet vs… her zaman görülmüştür ve bu Cumhuriyetin her zaman kötüye kullanılabileceğini işaret eder. Demokrasi ise bir Cumhuriyetin özüne uygun olarak çalışması ve herkesin yönetimden, yasalardan ve yürürlükten memnun olması olayıdır. 
 
Bir ülkenin adı şeklen Cumhuriyet olabilir, ama halka yönetimden, yasalardan, ve yürürlükten hoşlanmıyorsa; derin eksiklikler görüyorsa, o Cumhuriyeti Demokrasi saymak pek de doğru değildir.
 
Galiba, Cumhuriyet – Demokrasi tanımlarını yeniden önümüze getirip düşünüp taşınmanın tam zamanıdır. Pek de geç olmadan.
 
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..