- Kategori
- Eğitim
Cumhuriyet ve eğitim

Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulduğunda, kuranlar ve yönetenler Osmanlı devletinde yetişmiş ve eğitim almış kişilerdi. Osmanlının yükseliş ve çöküş devirlerini biliyorlardı. Osmalıyı yıkan cehalet vebilgisizlıkti. Yeni kurulan Türkiye cumhuriyeti ilelebet yaşamalıydı. Önce cehaletten kurtulmalıydı halk. Bu görev öğretmenlere verildi. Atatürk şöyle dedi ''eğitimdir ki, bir ulusu ya özgür, bağımsız şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatır, ya da bir ulusu köleliğe, yoksulluğa düşürür. Evet cumhuriyeti, demokrasiyi yaşamamış eğitimimize bağlı. Bilmeden yaşayamayız, bilmek eğitim ile mümkündür.
Çağımız bilgi çağı, okumak, öğrenmek, bildiklerimizle fikir üretip uygulamayak koymak zorundayız. Atatürk C umhuriyeti gençliğe emanet etti, korumak, onu yuceltmek, çağın önünde var edebilmek Türk gençliğinin görevidir. Artık herkes kendine düşen görevi yerine getirmeli.
Gençliği, hedefe ulaştıracak bilgi ve donanımla yetişmeleri için ''yeni gençleri, cumhuriyetin fedakar öğretmenleri, sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır'' cümlesini Atatürk öğretmenlere söylemiş eğitimin gidişatını ülkenin gidişatı olarak ortaya koymuştur.
Bu yıl cumhuriyeti farklı kutlayalım;başarılarımız, kitap okuma oranındaki artış, buluşlarımız, okuryazar oranımızdaki artış ... vs. Bunları ortaya koyalım.
Cumhuriyeti değil cumhuriyetin getirdiklerini kutlayalım. Özgürlüğümüzü, eğitimi istediğimiz biçimde yapabilmemizi;
Halkın istediğini seçebilmesini, istediğiyere gitmesini kutlayalım.
Eğitim alırsak gerçekleri görebilecek ve söyleyebilecek imkanları kutlayalım.
Cumhuriyeti daha iyi kutlamak için okumak, okumak, okumak...