Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

13 Eylül '14

 
Kategori
Şiir
 

Çürüyorum içten içe

Çürüyorum içten içe
 

Çürüyorum içten içe


Bir düştü içimde çırpınan

Dile dökülse savrulacak

Ömrüme uzansa için için körelecek

Sen diye sızlayan bu gönül

Yar diye senli küllere dönecek

Sensizliğe kürek sallarken

Bilemedim hangi cümleye sığındığını

Çözemedim aşkın son hecesini

Her an seni sayıklayıp besteledim dilimde

Adını ne sen koydum ne de ben koydum

Zaman bizden evvel yazmış alnımıza adını

Sensiz bakışların ahengi titrerken gönlüme

Öylesine müptelayım ki sözlerine

Öylesine tutkunum ki nefesine

Ne can kaldı içimde ne de nefes

Zaman seni benden aldığında bu yana

Çürüyorum içten içe

Gelsen de bir gelmesen de

Ben yanmışım amansız kaderime

Keder hüznün çilesinden düştü ömrüme

Düş kırıklığı…

Ömür yalnızlığı…

Kalp sızı…

Seni benden uzaklaştırır mı desem

Her geçen gün anısına

Derdim dermandır benim derim

Derdimle pişer derdimle avunurum

Zaman savursa da seni benden

Gözyaşlarım sana tutsak iken

Kan akarken olur oluk bedenimden

Bilsem ki öleceğim evvelden

Yine sen yol alırsın ömrüme bir bilsen

Ruhum sana aç sana susuz iken

Şükrüm kederimdir sonsuzluğumun bestesidir

Aşkın ebediyete uzandığı son demidir

Çürüse senli zamanım içten içe

Aşkınla demlenmişim seninle içerim

Varlığın yeter ben ezelden geçerim.

04.08.2014

08.08.2014

‘Kahv£lam’

ANILARIMIN RUHUNA

EL-FATİHA! 

 
Toplam blog
: 360
: 1251
Kayıt tarihi
: 12.06.09
 
 

İnsanlar için en güzel hediye, hiçbir masrafa ihtiyaç göstermeyen tatlı bir  gülümseyiştir. Hz. S..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara