Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '13

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Dağa kaçtım ~~ Özbekistan notları - 2b

Dağa kaçtım ~~ Özbekistan notları - 2b
 

Hiva


 

Toprakkale'nin içinden surlara bakış

Bunlardan Toprakkale, Harezm Ülkesi’nin amiral gemisi gibi bir yermiş zamanında; belki de başkent demek daha doğru olabilir. Ancak şu andaki görünümü itibariyle; ToprakkaleAyaskale’ye göre daha kötü durumda denilebilir. İçinde bir saray yapısını da barındıran Toprakkale, çevreye hâkim yüksekçe bir tepenin üzerinde yer alıyor. Etrafı kerpiç surlarla çevrili kaleyi, Rus arkeolog Tolstov, bir köstebek gibi kazmış ve değerli olarak ne bulduysa, onları Rusya’ya götürmüş. Ne yazık ki, tonozlu bazı geçişler, onlarca odaya benzer hücre duvarları, sarnıçlar, duvarlarda Rusya’ya götürülen fresklerin söküldükten sonraki kalan izleri ve doğanın devam eden tahribatı sonucunda gün yüzüne çıkmış kalenin giderek artan yıpranmışlığı… Görebildiğimiz kadarıyla Toprakkale’den bugüne kalanlar bunlardı. Bu fresklerin benzerlerini Taşkent’teki Tarih Müzesi’ni gezerken görmüştük. Örneğin Harezm Sarayı’nda hükümdar tarafından karşılanan yabancı elçilerin kendilerini hükümdara takdim edişleri, kervanların yürüyüşü ve hükümdarın av sahneleri gibi…

 


 

Toprakkale; saksavul ve geçit

Ayaskale ise çölün ortasında oluşturulmuş bir gölün yakınlarında ve adını veren sert rüzgârlara açık; yine yüksek bir tepenin üstünde kurulmuş. Bu kale kentlerin bir özelliği; iç kale, dış kale ve tepeden aşağıdaki düzlükte yer alan ve genellikle halkın yaşadığı alanları koruyan bir üçüncü kaleden oluşmaları. İç kalede genellikle hükümdar ve ailesi, kent yönetiminin ileri gelenleri ile askeri ve sivil bürokrasi; dış kalede ise kaleyi savunan askeri birlikler yer alıyor. En aşağıda ise; sivil halkın yaşadığı, ekip biçtikleri tarımsal alanların ve sivil konutların bulunduğu düzlükler uzanıyor. Bu lojistik alanların savunulması ise düzlükte yer alan bir üçüncü ve en dış kalenin misyonu olsa gerek. Bu kurguyu Ayaskale’de aynen görmek mümkün. Tepede yer alan iç ve dış kale ile düzlükte yer alan üçüncü bir kale…

 

 Bir diğer kumdan kale; Ayaskale

 

Ayaskale yakınlarında göçebe hayatın temsil edildiği göçer çadırları

Kaleye tırmandığımız çöl toprağının ayaklarımızın altından kayıp gidişi ve bu nedenle hızlı bir şekilde hareket edemeyişimiz çölde çekilmiş Yeşilçam filmlerini hatırlatıyor. Sabırla saksavullara tutuna tutuna patikadan yukarı, kaleye doğru tırmanıyoruz. Arkamızda, çöldeki göçebelerin yaşamını yansıtan ve aynı zamanda konaklanabilecek göçer çadırları yer alıyor. Çadırların birine biz de giriyoruz. İçerde çay içip çöl kavunu tadıyoruz; kavunun kendine has aromatik bir lezzeti var, üstelik de çok tatlı. Özbekistan’da daha çok yeşil çay tüketiliyor. Ama kara çay da mevcut. Çayın sunumu önemli; genellikle porselen çaydanlık ve fincanlarda servis ediliyor. Yani Doğu’nun geneline has; çay sunumundaki törensellik aşağı yukarı burada da mevcut… 

 

 Önde Bekir Hoca; arkasında ekip, Ayaskale'ye tırmanırken...

 

Ayaskale surları; kumdan bir kale daha

Ayaskale’nin dış kalesinin kerpiç surları günümüze oldukça iyi bir şekilde ulaşabilmiş. Sur duvarlarında dizi dizi mazgal delikleri rahatlıkla izlenebiliyor. Ayrıca kalenin çeperlerinde yer alan tonozlu geçişler, iç ve dış kalenin mekânsal ilişkileri, muhtemelen askerlerin eğitim yaptıkları geniş avlular ve iki katı seçilebilen bazı yapısal oluşumlar kalede bugüne ulaşabilmiş önemli unsurlar olarak dikkat çekiyor. Kalede bir üst düzlemde yer alan büyük avluda ziyaretçilerin yere taşlarla yazdıkları isimleri; kendilerinden geriye bıraktıkları bir iz olarak gelenekselleşmiş.

 

 Ayaskale; iç kalenin zeminine taşlarla atılan ziyaretçi imzaları

 

Ayaskale; kemerli bir geçitin önündeyiz

Kalenin en dik yamacından aşağıdaki kaleyi seyrediyoruz. Ovada sivil yaşamın izleri diyebileceğimiz temel kalıntıları seçilebiliyor. Anlaşıldığı kadarıyla son yıllarda Özbekistan yönetimi de bu bölgeye dikkatini çevirmiş durumda ve “kumdan kaleler” ile ilgili araştırma ve kazılar sürüyor.

 

 Ayaskale'nin dışında aşağıdaki düzlükte yer alan üçüncü kale ve bizi kaleye ulaştıran karayolu

 

 Ayaskale surlarında yer alan mazgallar

DEVAM EDECEK

 

Yazı ve fotoğrafların tümü için: http://dagakactim.blogspot.com/2013/12/ozbekistan-notlari-2.html

Yazan ve fotoğraflayan: İbrahim Fidanoğlu

Düzenleyen: M.YC

 
Toplam blog
: 140
: 882
Kayıt tarihi
: 02.09.12
 
 

  Ben ve iki eski dostum; bilgi dağarcığımızı doldurabilmek ve şehrin keşmekeşinden uzaklaşab..