Dansöz...

Yaşadığımız coğrafyanın kültüründen midir nedir, biz oynamayı seven bir milletiz. Özellikle kadınlarımız bu işi iyi beceriyor doğrusu. Düğünlerde hep şahit oluruz. Mahallede ciddi, ağırbaşlı tanınan hanımlar, havalarını buldular mı maşaallah değme dansöze taş çıkartırlar. Kalçalar bir sağa, bir sola, bir öne, bir arkaya öyle ahenkli gider gelirki, seyredenlerin beğeni ve hayretten ağzı açık kalır. Bu ilgi ve beğeniyi hisseden hanımlar da coştukça coşar. Aslında erkeklerde aynı şekilde kıvırtıp oynamak ister. İçlerinde en az kadınlar kadar o istek vardır. Gel gör ki odun gibi beller izin vermez öyle ahenkli oynamaya.
Biz böyle bir milletiz büyük çoğunluğumuz itibari ile. Oynayanı görünce oooh oh diye tempo tutar, durum müsaitse beğenimizi belirtmek için parayı takıveririz bir yerlerine.

Bir çoğumuz bu oynama işini düğünden, eylenceden alıp gündelik hayatımıza taşırız. İstediğimiz bir şeyi elde edebilmek adına birbirimize karşı takındığımız tavırları tarafsız gözle bir incelersek, bu tespitlerin hiçde gerçek dışı omadığını görürüz. Abartılmadığı sürece bu oyun işi renksiz yaşamlara katılan bir renk, bir tatdır. Abartıldığında maalesef tadı kaçıyor ve itici bir hale geliyor.

Günümüzde bu konudaki abartıyı ifrada kaçıranların başında bazı politikacılar geliyor. Oynanan bu oyunlar tatsız tuzsuz, hatta sıkıcı olmaya başladı.

Popüler konu olan Davostan başlayalım.

"Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz" "plajda çocukları nasıl öldürdüğünüzü biliyoruz" Bu sözler doğrudan doğruya İsrail devletini hedef alan ithamlardır ki, tüm dünyanın gözleri önünde olmuştur. Doğrudur. On dakika sonra:

"Benim tepkim israile değil moderatöre idi" Birkaç saat sonra daha önceden hazırlandığı izlenimini veren oyuncular sahnede.

Ortadoğunun en deneyimli politikacısı Perez, parmağını başbakanımıza sallıyarak "İstanbula yüzlerce füze atılsa siz ne yapardınız" diye açıkca ülkemizi suçluyor.

İkinci gün sabah:

"Özür dilerim öyle konuşmamalıydım" diyor.

Yeni yılın ilk günlerinde sayın Başbakanımız eline her mikrofon aldığında çok haklı olarak İsrail'i kınıyor.

Mecliste İsrail'i kınayalım teklifi "bu aşamada İsrail le ilişkilerimizi bozmayalım" diye AKP liler tarafından reddediliyor.

Okuyanların fazla vaktini almamak için çok güncel olan iki örnekle yetiniyorum. Değilse hukuktan ekonomiye, belediyelerden demokrasiye kadar bir çok konuda her kesimden çeşitli politikacıların, binbir oyununu herkes görüyor. Bunlara artık şaşırmıyoruz. Hatta üç-beş kuruş bahşiş geleceğini hisseden büyük yığınların sahneye fırlayıp hünerlerini sergilemesi de doğal geliyor.

Yakında yerel seçimler var. Orada bu oyunlardan ne kadar kişinin sıkıldığı belli olacak.

Esen kalın.

01/02/2009

Diğer yazılarım:http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=946713