- Kategori
- Psikoloji
Davranış kalıplarının insan ilişkilerindeki önemi

www.global-m-c.de/images/nlp.jpg
Bazı insanlarla çok iyi anlaşırken, bazı kişilerle hiç anlaşamayız. Astrologlar bunun burçlarla ilgisinin olduğunu söylerler. Ancak biz astrolojiyi onun uzmanlarına bırakıp, konuyu başka bir açıdan inceleyelim.
İnsanlar alışkanlıklarına bağlıdır. Bu alışkanlıklar davranış kalıplarına yol açar ve bütün sözlerimiz ve davranışlarımız bu kalıpları yansıtır. Eğer bizim davranış kalıplarımız, karşımızdaki kişi veya kişilerin davranış kalıplarıyla uyumlu ise onlar bizim iyi arkadaşlarımız olurlar. Aksi halde o kişilere karşı mesafeli davranırız. Tabii bu uyumun en önemli olduğu yer ise evlilik müessesesidir. Şimdi bu davranış kalıplarını inceleyelim:
1. Değişkenlik kalıbı:
Bazı insanlar bir işe girerler ve emekli olana kadar aynı işte çalışırlar ve bu durumdan hiç şikayetçi olmazlar. (Şimdi içinde bulunduğumuz ekonomik kriz ve işini kaybetme korkusunu istisna olarak düşünüyorum.) Başka bir gurup ise bu monotonluktan sıkılır ve sürekli iş değiştirmeyi yeğlerler. Başka bir örnek vereyim, birkaç gün üst üste aynı kıyafeti giyen bir kişiyle, her gün başka bir kıyafet giyen kişi arasında mutlaka bir fark vardır. Biri değişiklikten hoşlanmıyor, diğeri ise hoşlanıyordur.
Türkiye’deki işleri çok iyi olan bir çift tanıyorum.Her ikisi de iyi para kazanıyor, yüklü miktarda da tasarruf yapma olanağı buluyorlardı. Ama ikisinin de maceracı yönleri ağır basıyor, devamlı aynı işte çalışmaktan sıkılıyorlardı. Bir anda karar verdiler ve Avustralya’ya gidip oraya yerleştiler ve orada çalışmaya başladılar. Son konuştuklarımda orada da özgür bir şekilde çalıştıklarını ve mutlu olduklarını söylüyorlardı. Eğer bu karı kocadan biri değişiklikten hoşlanmıyor olsaydı ya Avustralya’ya gitmeyeceklerdi ki bu durumda gitmek isteyen kişi huzursuz olacaktı veya gitseler bile bu defa gitmek istemeyen kişi rahatsız olacaktı. Bu nedenle eşler arasında bu değişkenlik kalıbı çok önemlidir.
2. İlgi kalıbı:
Bazen yeni tanıştığımız biriyle sanki yıllardır tanışıyormuş hissine kapılırız. Sohbetler su gibi akar.Laf lafı açar. Bunun nedeni ortak ilgi noktalarımızın olmasıdır. Etrafımıza baktığımızda samimi arkadaşlarımız hep aynı ilgiyi paylaştığımız kişilerdir. Futbol maçına futbolu sevmeyen veya futboldan anlamayan biriyle hiçbir zaman gitmemişizdir. Eşler arasında ise belki futbol bir istisnadır ama ortak değerleri paylaşmak, ortak değerlere ilgi duymak evliliklerin sağlıklı yürümesi açısından önemlidir. Örneğin birlikte tiyatroya gitmek, kırlarda dolaşmak. Eşlerin her ikisi de bundan zevk alıyorsa sorun yok demektir. Ancak ilk cazibeden sonra bu ilişkiler paylaşılamıyorsa, hele eskiyen evliliklerde, eşler ancak yemek sofrasında görüşebilirler. Biri bir odada, diğeri başka bir odada yaşayan bir çok çift tanıyorum.
3. Bilgi algılama kaynağı:
Bazı insanlar bilgileri beş duyuları aracılığıyla toplarlar ki bunlara somut bilgi insanları denir. Bazıları ise sezgileriyle hareket ederler. Somut bilgi insanları, dokunabildikleri, görebildikleri, duyabildikleri işlere odaklanırlar. Soyut bilgi insanları ise altıncı hissine ve sezgilerine güvenir. Aslında bu insanlar duyuları inkar etmezler ama, bir şeylerin başka araçlarla da bilinebileceğine inanırlar. Karar alma aşamasında bu iki gurup birbirlerini anlamakta güçlük çekerler. Tipik iş adamları somut guruptadır. Soyut insanlar devamlı yeni görüşler ortaya atarlar ancak sonuca ulaşmakta zorluk çekerler.
4. Değerlendirme kalıbı:
Bazı insanlar kararlarını içsel kriterlere, bazıları da dışsal kriterlere göre dayandırır. Örneğin bir giysi alıyorsunuz. Kimseye sormadan beğendiğiniz giysiyi alır giyerseniz bu seçiminiz içsel kritere göre olmuştur. Ama yanınızda birin götürüp, onun değerlerine önem vererek o giysiyi alıyorsanız, o zaman dışsal kriterler sizin için önemlidir. Aldığınız giysinin başkaları tarafından beğenilmesi sizi daha mutlu kılıyordur. Bloglarla ilgili bir yazımda da bu örneği vermiştim. Başkaları beğensin diye yazı yazıyorsanız dışsal kriterler sizin için daha önemlidir.
5. Motivasyon kalıbı:
Bir insanın herhangi bir şey yapması için temelde iki neden vardır. Belirli bir hedefe varmak veya bir şey elde etmek istediği için motive olan bir insan tipi vardır. Bu tipe ilerlemeci insan tipi denir ve ödüle tepki verir. İkinci tip ise belirli bir şeyden veya durumdan kaçınmak için motive olur. Buna da kaçınmacı tip denilir. Bu tipi cezalar motive eder. Çocuğunuza sınıfını geçerse bir bisiklet alacağınızı söylerseniz bu onu birinci guruba sokar. Ancak sınıfta kaldığı takdirde cezalandıracağınızı söylerseniz bu da aynı şekilde motive eder ama onu ikinci guruba sokar. Biri zevk alacağa bir şeye ulaşırken, diğeri acı bir durumdan kurtulmak olur. Her ikisi de motivasyon kalıbıdır. Böyle bir durum ilerde çalışma hayatında çocuğun davranış kalıbını belirler.
6. Dürtü kalıbı:
Bu kalıba Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisini örnek gösterebiliriz. İnsanların ihtiyaçları a. Hayatta kalma, b. Emniyet ve güvence, c.Sevgi ve ait olma, d. Ego, kendine saygı, e. Kendini gerçekleştirme şeklinde sıralanır. Burada bulunduğumuz yerin yukarısındaki düzeyleri anlayamaz, aşağıdaki düzeyleri de unuturuz. Bizim için bulunduğumuz yer önemlidir.
Bizler burada blog yazarken kendini gerçekleştirme grubunda olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü biz profesyonel yazarlar değiliz. Aramızda yeme, içme sorunu gibi hayatta kalma problemiyle karşı karşıya olan ve hayat güvencesi olmayan kişilerin amatörce de olsa bu işlerle uğraşacağını sanmıyorum.
7. Etkinlik kalıbı:
Rutine bağlı kalmayı sever misiniz? Bir asansöre girdiğinizde ineceğiniz katın düğmesine basılmış olduğunu gördüğünüz halde yine de otomatik olarak basma ihtiyacı duyduğunuz oldu mu? Eğer öyleyse siz kuralcı bir insansınız. Talimat veya kurallara uymanız istendiği zaman canınız sıkılıyorsa o zaman seçenek insanısınız. Kuralcı insanlar etkinlik ve öğrenmeyi, yani her görevi sıralı eylemler dizisi olarak görürler. Seçenekçiler ise çeşitli alternatiflere sahip olmak isterler. Örneğin bazı evlerde akşam yemeği hep aynı saatte yenir. Sofraya herkes aynı anda oturur ve aynı anda kalkar. Bazı evlerde ise acıkan yemek yer, acıkmayan daha sonra yer. Eğer seçenekçi biriyseniz, birinci durum sizi rahatsız eder.
8. Organizasyon kalıbı:
Bir tatile gideceksiniz. Tatil broşürlerini ve acentelerini inceler, aylar önceden plan yapıp yerinizi ayırtırsanız siz planlamacı bir kişisiniz. Eğer hiçbir plan yapmadan otomobilinize atlayıp, beğendiğiniz bir veya birkaç yerde tatil yapmak istiyorsanız o zaman siz özgür ruhlar kapsamına giriyorsunuz. Planlamacı insan düzenliliği sever, özgür ruh ise düzenlilikten nefret eder. Şimdi değişik kategorilere sahip iki kişinin tatile çıktığını düşünün. Bir de bu kişiler evli iseler…Dünyada pek çok ilişkinin yürümemesine şaşırmamak gerekir, çünkü bu iki farklı kalıp birbirlerini hoş görmekte büyük zorluk çekerler.
Sonuç olarak: Birey olarak bizler kendi davranış kalıplarımıza uygun kişilerle arkadaşlık ederiz. Bunların en önemli olduğu müessese evliliktir. Evlenecek olan kimseler, önceden müstakbel eşlerinin kendi davranış kalıplarıyla uyum içersinde olup olmamaları konusuna dikkat etmeleri gerekir.
Esinlendiğim kaynak: Davranış kalıplarının gücü Marilyne Woodsmall, Wyatt Woodsmall.