- Kategori
- Felsefe
DECCAL

www.felsefenotlari.blogspot.com
Hıristiyanlık üstüne yaklaşık bir asır önce yazılmış olan Deccal, belki de felsefe tarihinde Hıristiyanlığa bu kadar kapsamlı saldırının yapıldığı tek kitaptır.
Deccal bir uyarıyla başlar: “Bu kitap en azlarındır. Belki de hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar, benim Zerdüşt’ümü anlayanlar olacaklar.” Nietzsche, kişinin yaşamında kendine zararlı olanı tercih ettiği andan itibaren, bir decadence’ın başladığını ileri sürer. Ona göre insana zararlı olan Hıristiyanlıktır. Başka bir deyişle, Hıristiyanlık decadence’ın bir ifade şeklidir ve yaşamı istemeyi bozan bir şeydir.
Nietzsche’ye göre acıma bir çeşit nihilizmdir, aynı zamanda acı çekme sanki bulaşıcı bir hastalıktır. Nietzsche’nin acımaya karşı bu saldırısını tetikleyen, onun Wagner’in Parsifal adlı operasına olan kızgınlığından kaynaklanır. Daha önceleri din temasından uzak olan Wagner, bu eseriyle tekrar Hıristiyanlık konusunu işlemiş, bu da Nietzsche’yi çok kızdırmıştır. Nietzsche eserinde Schopenhauer’ı da eleştirir. Ona göre Schopenhauer’ın felsefesi karamsar bir felsefedir. Aynı Hıristiyanlık gibidir. Nietzsche’ye göre Hıristiyanlık da karamsardır. Yani decadent’ır. Schopenhauer istemenin olmadığını söylemiştir. Bu yüzden kişinin istedikleri için savaşmasının da bir anlamı yoktur. Nietzsche buna karşı çıkar.
Nietzsche Hıristiyanlığın etrafımızdaki dünyayı sadece bir görünüm olduğunu söylediği için eleştirir. Ona göre bu görüş felsefede Platon ve Kant’ta temelini bulmuştur. Dünya sadece bir görünüm olduğu için saf ruhun uydurulmuş dünyasıdır. Ama saf ruh tam bir yalandır. İlahiyatçı, böylece, kişiyi dinin içinde tutar.
Nietzsche Hıristiyanlıkta ne moralin ne de dinin gerçekle hiçbir ilişkisi olmadığını söyleyerek Hıristiyanlığa karşı olan suçlamalarına devam eder. Ona göre din hayali nedenlerden (Tanrı, ruh gibi) ve hayali kavramlardan (günah gibi) oluşmuştur. Böylece kendi hayali doğa bilimi, insan psikolojisi ve amaçları vardır dinin. Nietzsche için din yalanlar üstüne kurulmuştur. Dinleri karşılaştırdığında Nietzsche, Budizm’i Hıristiyanlığa göre daha gerçekçi ve akılcı bulur. Budizm’de bir dinginlik, neşe vardır. Hıristiyanlık gibi karamsar değildir. Bu dünyaya ait bir dindir.
Nietzsche ayrıca Hıristiyanlığın kökenlerinin Yahudilikten geldiğini söyler. Ama şunu sormaktan da kendini alamaz: “Siz Yahudilikten böylesine nefret edenler, neden onların dinini kabul ettiniz?”
Nietzsche Hıristiyanlığı hemen her açıdan şiddetle eleştirirken, nedense İsa’ya bir çeşit hayranlık duyar. Çünkü İsa ölümü büyük bir metanetle kabul etmiş, kendisini yakalayıp işkence edenlere karşı hiçbir kızgınlık ya da düşmanlık belirtisi göstermemiştir.
Nietzsche, eserinde Hıristiyanlığı bilimin düşmanı olduğunu söyler. Bütün bilimler Hıristiyan dogmasına bir tehdittir. Hıristiyanlık bilgiye de düşmandır. Ona göre Hıristiyanlığı kabul eden bir kişi hastadır. Nietzsche Hıristiyanlığın bizi Roma kültüründen yoksun bıraktığı gibi İspanya’daki zengin mağribi kültüründen de yoksun bırakmıştır. Nietzsche’ye göre Hıristiyanlık bu kültürden bir çok şey öğrenebilirdi. Nietzsche’ye göre Hıristiyanlık insanlığın başına gelen en utanç verici şeydir.