Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

13 Haziran '18

 
Kategori
Deneme
 

Değişim

Değişim
 

Kabul etmeliyiz ki kabul etmekte zorlandığımız en dev konu değişemememiz. Değişmeyi kabullenmeyi bir kenara bırakın değişmek fikri bile bizi derinden sarsıyor. Haklılığımızın kibiri kaf dağını aşmış durumda ve aklımızda her geçen gün çoğalarak yeni dağlar yaratıyor. Sahi bu değişmek konusunda aklımızı nerede aramalıyız? Nerede gelip yetişmeli imdadımıza?

Yaşadığımız onca güzelliğin yanında hayatı eşitlememiz için yaşayacağımız zorlukları düşünelim mesela. Çözmeye çalıştığımız birçok sorunun içinde önemli bir yerimiz var, bu bütün heybetiyle gözümüzün önünde duran gerçek ama görmezden gelme dedikleri savunma mekanizması o anda kendini gösteriyor. Aslında en iyi bildiğimiz şeylerden kaçıyoruz. Ruhumuzdaki insan sevgisi sonsuzsa hep öteliyoruz eksiltmeyi. Halbuki bir şey kaybetmişliğimiz yoktu hayatın götürdüklerinden. Anladığımız en ağır düşünce, bir insana yüklediğimiz anlamların o insanı aştığında yaşattığı hayal kırıklığı. Her şeyden önce karşımızdaki bir insan diyerek başladığımız cümlelerin sonu yine yenilgilere varıyor. Elbette sevgisini varlığıyla ispatlamış iyi kilerimiz var ama işin özünde bizim mutluluğumuz varsa ne kadarını doğru kazandık? Sende de böyle değil mi bu durum? Ben insan seviyorum diyerek attığın her adımda yolunu kısaltmadılar mı? Hep yanındayım yalanını en çok söyleyen daha mürekkebi kurumadan yok olmadı mı hayatında? Sevmenin gücüne güvenmek de eklendiğinde zorlaşıyor işler. Bir bağlılık hikayesi başlıyor. Bin kere kırıldığınız yerden yine var olmuşçasına umutlanıyorsunuz. Güzel şarkılar, anlamlı şiirler, hayat dolu sözler ediniyorsunuz kendinize. E bu umudu artırıyor tabi. Sonra umutlarınız göğe ulaştığında birisi sizi aşağı itiyor, hem de en güvendiğiniz yerden. Düşerken anlamıyorsunuz da düştükten sonrası yeni bir başlangıç. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olma ihtimali kalmıyor. Yıkılan hayallerinizin arasında canlısına rastlama ihtimaliniz hep yaz mevsimini yaşamak kadar imkansız. İşte bu sizin miladınız oluyor. Zaman geçtikçe görmezden geldiğiniz ne varsa bir bir karşınıza çıkıyor. Biliyorsunuz ki artık savaşmak yok. Bu sizin yeni hayatınızın ilk kuralı. Kendinizle savaşı bırakıp hayattan topladıklarınızı değerlileştiriyorsunuz. Gidenler de hep böyle yapmadı mı zaten? Mutlu olmak için aşka, zengin olmak için paraya, anlamak için duygulara ihtiyacınız yok.

Miladınızdan bu yana aklınızı başınıza getiren en mükemmel var oluş nefesiniz. Bunun farkına varın. Bu sonsuz, mavi göğün altında dışarı çıkıp derin bir nefes alın. Dünyaya gelişinizdeki gibi anlamlı olduğunu göreceksiniz. Ve gülümseyin, bu sizin yeni hayatınızın ilk mesajı. O halde yine, yeniden kendimize hoş geldik…

 
Toplam blog
: 36
: 116
Kayıt tarihi
: 04.06.17
 
 

Mavinin içinde mavi, çocuklarla çocuk, üzülene omuz, sevinene gülümseme, bir kalemin varolmasına ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara