Demokrasi dediğin budur işte

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Almanya'nın başkenti Berlin'de Konrad Adenauer Vakfı'nda bir konuşma yaptı. 

DEMOKRASİ DEDİĞİMİZ BUDUR İŞTE!

Bülent Arınç Almanya’da bir panelde konuşuyor. Arka sıralarındaki bazı Türkler pankart açarak Arınç’a protesto gösterisi yapıyor. Bütün salon başını çevirmiş protestocuları izliyor. Protestocular hiçbir şiddet eylemine başvurmadan sadece seslerini yükselterek konuşuyor. Ne üzerlerine güvenlik görevlileri atlıyor ne de salondan yaka paça çıkarılıyorlar. Protestocular sözlerini bitiriyor ve sessizce dışarı çıkıyor.

Gördünüz mü öylece bakakaldınız değil mi Bülent bey ?

Eeeee... orası Türkiye değil, ağzınıza ne gelirse söyleyesiniz.HANİ Türkiye'nin bağırsaklarını temizliyorlar demiştiniz ya!!!

Evet gelelim olaya:

Arınç konuşmasında, Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinde özellikle demokratikleşme alanında önemli ilerlemeler kaydettiğini iddia ederken, TGB'lilerin Ergenekon tertibini gündeme getirmesi üzerine büyük şaşkınlık yaşadı. TGB'liler Ergenekon tertibi sonucu tutsak alınan Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Engin Alan, İlker Başbuğ, Doğu Perinçek, Fatih Hilmioğlu, Sevgi Erenerol, Çetin Doğan ve Hikmet Çiçek gibi 15 yurtsever aydının fotoğraflarının bulunduğu posterleri açtılar.
TGB Almanya Genel Başkanı Beyhan Yıldırım, Arınç'a 'Hangi demokrasiden bahsediyorsunuz? Onlarca gazeteci, yazar, milletvekili, öğrenci, bilim insanı ve subayın hesabını kim verecek? Dünyada benzeri görülmeyen milyonlarca sayfa İddianame uydurdunuz. Demokrasiyi ayaklar altına aldınız. Hal bu iken, hangi demokratikleşmeden bahsediyorsunuz?' tepkisine Arınç yanıt veremedi. Bunun üzerine Yıldırım, sesini daha da yükselterek Arınç'a baktı ve ısrarla "Cevabı var mı, var mı" diye sordu. Toplantıyı yöneten Ali Aslan'ın Yıldırım'ın sözünü kesmek istemesi üzerine TGB Almanya Başkanı, Almanca 'Burada AKP faşizmini mi uygulamak istiyorsunuz' diye tepki gösterdi.
 
Aynı olay Türkiye’de olsa polis göstericileri anında sürüklemeye başlar  sonra da yaka paça karakola götürürler .Sürüklenirken  ağzı burnu kırılabilir ,yetmez haklarında dava açılır.

Kaç vatandaş öldü biber gazından? İnsanlara yapılan zulüm ortada; soğuk kış gününde tazzikli su sıkmalar, barikatlarda dayaklar ne ararsan var derde devâdan gayrı….

8 Martta gösteri yapan kadınlara bile şiddet uyguladılar,ondan sonra efendim ileri demokrasiymiş,kadınlara gereken önem verilmeliymiş mavalları…

Ondan sonra da  yığınla korumayla gezen Recep bey diyor ki; kimseden korkmam Allah’tan başka, ancak o alır canımı ama vatandaşın canı hiç önemli değil. Astımlı hastalar biber gazından gittiler, ileri demokrasi uyguluyorlar ya!….

Yahu bizi Avrupa Birliğine alıp başlarına dert mi alsınlar!

Zaten almayacaklar da işte konuşup duruyorlar boş boş öyle…

Hâdiye Kaptan