Demokrasi kalıbı

Demokrasi'yi biz bir kalıp olarak düşünüyoruz.

Koy ortaya demokrasi kalıbını, doldur içini.

Ne koyuyoruz biz bu kalıba?

Söyleyeyim.

- Birbirinden ayrı yasama, yürütme ve yargı erki

-  Anayasa Kanunu

-  Anayasa mahkemesi

- Sivil toplum kuruluşları

- Partiler

- Seçimler

İşte sana Demokrasi.

Bunun, aslında kalıba dökülmüş bir Demokrasi olduğu anlaşılmıştır.

Demokrasinin olabilmesi için tüm mekanizmaların özerk bir şekilde, Anayasa'da belirtilen hükümler çerçevesinde aksamadan çalışması gerekir.

Oysa uygulamada görülmektedir ki, en güçlü mekanizma Hükümet olmaktadır.

Ordu, Savunma Bakanlığına ; Yargı, Adalet Bakanlığına; Güvenlik Güçleri, İç İşleri Bakanlığına bağlıdır.

Ordu ve Güvenlik Güçlerinin bağımsızlığından Demokratik yapı tarif edilirken hiç bahsedilmez. Böyle bir nosyon hiç oluşmamıştır.

Ben Anayasal anlizlerde ve Demokrasi ile ilgili kitaplarda Ordu'nun ve Güvenlik güçlerinin özerkliklerinden bahsedildiğine şahit olmadım.

Tabii ki özerklik yanında bu kurumları frenliyecek mekanizmalardan da hiç bahsedilmemiştir.

Zaten demokratik sistemde, FREN MEKANİZMASI, olmazsa olmaz bir şarttır.

1960 Anayasasında,ilk defa  ANAYASA MAHKEMESİ Demokrasiyi  ihlal etme durumunu frenlemek üzere getirilmiş, bir fren mekanizmasıdır.

Bu mahkeme Anayasa'ya aykırı Kanunları İPTAL ederek Demokrasiyi koruyacaktır DİYE DÜŞÜNÜLMÜŞTÜR.

Ama uygulamada bu husus, bu teminat delinebilmektedir.

Mecliste çoğunluğu olan hükümet, isterse Anayasayı değiştirmekte ve Demokrasiyi ihlal edebilen kanunları çıkarabilmektedir.

Yani, Anayasa istenirse ANTİDEMOKRATİK hale getirilebilmektedir.

Bunu önleyecek hiçbir kuvvet yoktur.

Netice olarak KALIP DEMOKRASİ esasında demokrasi değildir.

Klasik demokrasi tanımlamaları iflas etmiş durumdadır.

Demokrasi, HALKIN HALK TARAFINDAN İDARESİ  tarifi hükmünü yitirmiş,  fantazi bir tarif olarak tarihte kalmıştır.

Bugün İngiltere'den partileri kaldırsanız ne olur.

Bence hiçbir şey olmaz.

Yine İngiltere Demokratik bir şekilde idare edilir.

İngiltere'nin herhangi bir kasabasında, o kasaba lehinde bir karar için İngiltere'deki her iki partinin milletvekilleri, teklif hangi partiden gelsin,aldırmayarak, birleşmekte ve ortak karar almaktadırlar.

İşte Demokrasi budur.

Partiler Millet için vardır.

Partiler ne zaman ki Millet için olduklarının farkında olmazlar ki, bu durum geri kalmış ülkelerde mevcuttur, işte ozaman demokrasi zedelenir, hatta yok olur.

Peki bu zedelenmeyi, DEMOKRASİNİN yok olmasını önlemek nasıl mümkün olur?

Dünya, Eski Yunan dünyası değildir.

Teknoloji en yüksek seviyeye ulaştığı halde, bakıyorsunuz kısa zamanda intifa kaybetmektedir. Her gün yeni bir teknolojik ürünle karşılaşıyoruz.

Teknoloji bu denli hızla gelişirken, siyasi yönetim sistemi nasıl değişmez?

Demokrasi nasıl daha ileriye götürülmez?

Bugün dünyanın hemen hemen her ülkesinde sokak protestoları var. İşçiler, öğrenciler, kadınlar her ülkede yollara dökülmüş durumda. Neden?

Hani demokrasi halkın idaresiydi?Yani idare edecekleri halk seçer deniliyordu.

Halk idare ediyorsa halk niye yollara dökülmüş durumda?

Demek ki Demokratik sistem iyi çalışmıyor. Çağa ayak uydurmuyor. Bu sistemin revize edilmesi lazım.

En gelişmiş ülkelerde bile protestolar  görüyoruz.

İngiltere'de de, Fransa'da da, Almanya'da da  zaman zaman da olsa, halkın her kesiminden hükümetlere karşı protestolar oluyor.

Bu evrensel sorun nasıl çözülür?

Bence yapılacak ilk şey Demokratik sistemi denetleyecek çok kuvvetli mekanizmaların kurulmasıdır.

İkinci husus HALKIN Demokratik sistem içindeki yerinin arttırılmasıdır. Sadece seçimlerle kan kaybeden demokrasi sağlığına kavuşturulmuyor.

Bu iki husus yeterli midir?

Sizlerin yorumları ne olabilir?

Takdir sizlerin,

26 Mart 2014