- Kategori
- Gündelik Yaşam
Demokratik yaşam ve mutabakat...

Avrupa Birliğ Yolundaki Ülkemizin Önündeki Labirentvari Engeller...
Açık toplumlarda huzur ve refah vardır. Bunu sağlayan; demokratik sistemdeki katılım, saydamlık, yerinde yönetim gibi ilkelerdir.
Hukukun üstünlüğü, ahlak kuralları ve temsil; bu ilkelere işlerlik kazandıran unsurlardır.
Halkın kendi hür iradesi ile temsilcilerini seçmesi ve bir süreliğine yetki devrini yapması; demokrasilerin olmazsa, olmazıdır.
Örneğin; ülkemizde her dört yılda bir seçimlerin tekrarlanması, parlamenterlerin ve yerel yöneticilerin seçilmesi...
Bu kuralın işlerliği sayesinde vatandaşlar, temsilcileri vasıtasıyla yönetimde karar alma süreçlerine katılırlar.
Halkın istemediği politikaları hayata geçirmeye çalışan yönetimler ise bir sonraki seçimde elenerek, devre dışı kalırlar.
Bunu bilen seçilmişler ve bağlı atanmışlar, hukuk ve ahlak kuraları çerçevesinde görevlerini icra etmeye gayret gösterirler.
Bu mekanizmalar olmadan, bir toplumdaki demokrasiden, demokratik yapılanmadan, haklardan ve özgürlüklerden bahsetmek anlamsızdır.
İşleyişi, demokrasimize indirgediğimizde, mevcut haliyle eksikliklerimiz çok rahat göze çarpıyor.
Bilindiği üzere, bizde uygulamada demokratik kurallar fazla işlemez. Buna demokratik açılımlar da dâhil!
Son örneği “Kürt Açılımı” projesinde yaşandı.
Projede asıl amaç, huzuru sağlama adına PKK’nın silah bırakıp, dağdan inerek, tasfiye olması idi.
Ancak toplumsal mutabakat ve yasal alt yapı eksikliği ve yanlış müdahaleler neticesinde projeden arzulanan başarı sağlanamadı.
Kardeşliğin, hoşgörünün ve barışın öne çıkması beklenirken, daha beter toplumda Kürt, Türk ayrımcılığını alevlendi.
Şehit aileleri de içinde olmak kaydıyla, yurt çapında milliyetçiliği ve muhafazakârlığı özendiren mitingler düzenlendi.
Maçlarda gerginlikler yaşandı. Karşılıklı restleşmeler sokaklara taştı. Neredeyse, toplum bölünmenin eşiğine geldi.
Ne yazık ki bunlar, zayıf demokrasimizin hayatımıza yansıyan kötü yüzüdür. Yani tahammül zafiyetidir!
Söz konusu zafiyet, ancak toplumun konular üzerindeki mutabakatı sayesinde giderilebilir.
Öbür türlü, girişimler başarısızlığa uğramaya mahkûmdur. Israr, demokrasiyi güçlendirmek yerine onu yaralayarak, zayıflatır.
Özetlendiğinde, kaş yapılmaya çalışılırken, göz çıkarılır.