Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '08

 
Kategori
Siyaset
 

Deniz Baykal şark kurnazlığı ile oy alacağını sanıyor

Deniz Baykal şark kurnazlığı ile oy alacağını sanıyor
 

Deniz Baykal, çelişkili politik atılımlarına bir yenisini daha ekledi.
Senelerin değişmez ve ebedi lideri, onca çelişkili tutum ve davranışı ile halktan oy alacağını sanıyor.
Ve sadece Deniz Baykal bu beklenti içerisinde değil.
Aynı zamanda, etrafına kümelenmiş parti-siyaset esnafı da aynı beklenti içerisinde.

Aslında merak edilecek bir konu değil ama yine de düşünmeden edemiyorum.
Acaba!
“CHP’de politikayı kimler üretiyor?”
“CHP’de politika nasıl üretiliyor?”
“CHP’de hangi veriler kaynak alınarak, güncel gelişmelere yönelik politik tavırlar geliştiriliyor?”.

Soruları çoğaltmak mümkün.

Deniz Baykal ve her kurultay sonrasında oluşturduğu yönetimlerin, politika geliştirme hususunda hiç de becerikli olmadıkları alenen ortada.
Esen rüzgâra göre politika belirlemek “şark kurnazlığı”nın dik alasıdır.

Her seçim sonrası CHP’liler kendi kendilerine sorarlar.
“Biz nerede hata yaptık?” diye.
Ve bir türlü bu sorunun yanıtını bulamazlar!
Yanıtı bilirler de bilmemezlikten gelirler.
Ne bileyim.
Gerçekten de sorunun yanıtını bilmiyorlardır.
Düşünün bir kere.
1992 yılında açılan CHP, açıldıktan sonra girmiş olduğu onca yerel ve genel seçim sonrasında tam bir yenilgi furyası yaşadı.
Kazandığı tek bir seçim yok.
Halkın güven duyabileceği tek bir siyasal ve politik tavrı yok.
Aksine, her geçen gün, halkın daha da fazla nefretini kazanıyor.

Deniz Baykal’ı biliyoruz.
Çelişkileri ile nam salmış bir şahsiyet.
Bir dönem kalktı “Yenilikçi Sol” diye bir akım başlattı! kendince.
Fiyasko ile sonuçlandı.
Olmadı, bu defa kalktı “Anadolu Solu” diye bir terane attı ortaya.
O da tutmadı.
Bir kurultaya Ricky Martin animasyonu ile giriş yaptı.
O da yemedi.
Bir başka kurultayın sonrasında, Şehnaz hanım ve Örsan beyi gençlik aşısı adına sağına ve soluna oturtup basının karşısına çıktı.
Bir süre sonra gençlik aşısı olsun dediği isimleri bir kenara fırlatıverdi.
Sonuç hep aynı oluyordu.
Yani animasyona bezenmiş içi boş davranış ve söylemlerin halkın itibarına mazhar olamaması.

Kimi zaman CHP’yi beş yıldızlı otele benzetirim.
Ve Deniz Baykal’ı da beş yıldızlı otel genel müdürüne benzetirim.

Beş yıldızlı otel genel müdürlerinin değişmez bir tarzı vardır.
“Her şeyi cilalamak”.
Otelde var olan bir sorunu, en hızlı ve en pratik yoldan çözmektir!.
Otelin çatısından su akar.
Suyun geldiği noktaya bir sac koyup, suyun akış yönünü müşterilerin dikkatini çekmeyeceği bir yere akıtırlar.
Bir başka noktada, başka bir sorun çıkar ortaya.
Sorunun çözümü için köklü tedbirler almaktan ziyade, o sorunu o an için çözdüğünü sanıp, sonrasında yüzünü bir daha o tarafa çevirmemek üzere o sorunu unuturlar.
Önemli olan müşterilerin var olan sorunları görmemesidir.
Oysa hep yanılırlar.
Çünkü müşteriler her şeyin farkındadır.
Her şeyi görürler.
Ve anlarlar.
Altan su kaçıran ayyakabının üstünün boyanıp, parlatıldığının farkındadır müşteri.
Ve otel genel müdürleri bu rutini tekrarlamaktan imtina etmezler.

Aynı şey Deniz Baykal ve CHP içinde geçerlidir.
Yağlayıp-yıkayarak ve cilalayıp-parlatarak vatandaşın teveccühüne mazhar olabileceğini sanır Sayın Deniz Baykal.
Sadece sanır.
Ve seçim gecesi evinden dışarı çıkamaz hale gelir.
Çünkü yıkamayla, yağlamayla, cilalayıp-parlatmakla halktan teveccüh görülemeyeceğini bir türlü anlamaz.
Anlamak istemez.

Şimdi de kalkmış, kara çarşaf giymiş hanımları partiye üye kaydı yapıyor.
Oysa düne kadar kara çarşafa atıp tutuyordu.
Birden hidayete mi erdi Sayın Baykal?
Kara çarşafa dolanmış hanımları partisine katıp, rozet takarak o malum çevrelerden oy alacağını mı sanmaktadır?
Evet.
Deniz Baykal’ın işi sadece sanmaktır.
O cahil diye düşünülen halkın, hiç de bu tip davranışlara prim vermeyeceğini, bu güne kadar prim vermediğini anlamamıştır ve algılayamamıştır Deniz Baykal.

Anlaması da zor
Algılaması da zor.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..