Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '13

 
Kategori
Deneme
 

Deniz ve yaşam

Deniz ve yaşam
 

Lodos, denizi coşturmuştu


Birkaç gün önce lodos olanca şiddeti ile eserken, denizin kabardığına şahit oldum. Dalgalarını esen rüzgara uyumlamış, kıyıdan kıyıya fırlatıyordu kendini. Köpük köpük atıyordu deniz her bir damlasını. Coşkuyla koşuyordu toprağın, kumun içine.

Bugün, lodosun getirdiklerini görmek üzere sahili dolaştım. Bolca yosun birikmiş. Dalgalar normal koşullarda hiç ulaşmadığı noktalara kadar sürüklemiş yosunları. Deniz kabukları sarmış her bir yanı.  Sonra çeşit çeşit deniz taşları getirmiş hediye olarak. Renk renk, biçim biçim. İrili ufaklı. Denizin suyu ve güneşin ışınları ile pırıl pırıl parlıyorlar. Eflatun taş gördüm, kiremit kırmızısı, tarçın rengi, gri, siyah, beyaz, yeşilin birkaç tonu taş. Çizgilisi vardı, beneklisi.

Dalgalar hafiflemiş, getirdiği taşları bir ileri, bir geri alıp, veriyor aheste. Dans eder gibi. Nasıl bir uyumdur, nasıl bir karşı koyulmazlık, teslimiyet o taşlarda.

Düşününce, yaşam gibi geldi denizin o hali. Bazen biz de derinlere sürükleniyoruz, karanlıklarda kayboluyoruz sonra da kıyıya çıkartılıyoruz bir şekilde, tekrar güneşe kavuşturuluyoruz.  Ah, vah, niye öyle niye böyle demek yerine olduğu gibi kabul edersek yaşamın getirdiklerini, bu deniz taşları gibi huzurla dans edebiliriz sanırım.

Maalesef ki, sadece bu kadarla kalmamış lodosun getirdikleri. Sahil çöp yığınına dönmüş. Plastik şişeler, teneke kutular, postal, ayran kutuları,çorap,plastik çatal, bıçak, saklama kabı. Ne ararsan vardı. Demek ki dedim kendi kedime ‘ lodos, denizin içini temizlemek için esiyor.’ Nasıl ki arada bir midemize, bedenimize zarar veren yiyeceklerin ağzımızdan atılması gerekiyorsa, deniz de kendinden olmayanı, zararlı malzemeleri lodosla dışarı atıyor.

Resmen kendi kendini temizleme operasyonu yani. Baktım, hala tam olarak temizlememiş kendini. Hala su bulanık, kıyısı yosunlu. Normal tabii ki, biz de içimizdekileri böyle bir operasyonla dışarı attığımızda, hemen kendimize gelemiyoruz. Biraz zaman alıyor, ağzımızda pas tadı, bedenimiz yorgun. İyileşmeyi bekliyoruz.

Bedenimizin hastalanmaması için temiz ve sağlıklı yiyecek ve içeceklerle beslenmemiz gerekiyorsa, bize nice cevherler veren denizi de ellerimizle  kirletmememiz gerekiyor. Sadece içinde barındırdığı canlılar hatırına değil, denizin de canlı olduğunu hatırlayarak, verdiklerine şükrederek yaşamalıyız bence. Aslında verdikleriyle yetinmez, kıymet bilmezsek, denizin isterse ne kadar alıcı olduğunu da hatırlamamız lazım.

İşte bunları düşündürdü bana lodos, deniz, insan ve insanın özensizliği. Kısaca, deniz bize yaşamı anlatıyordu bugün, ben de görebildiğimce yaşamı anlatmak istedim.

Çimen Erengezgin 

 
Toplam blog
: 164
: 608
Kayıt tarihi
: 08.09.11
 
 

Yazar ve Yoga Eğitmeni ..