Deprem unutmaz..

Biz unuttuk ne yazık ki.. Unutsak da, zaman geçtikçe olası yıkım yaklaştı.. Artık dünden daha yakın.. Yarın daha da yakın olacak.. Ya yıkıntının altında kalacağız ya da altında kalanların üzüntüsü ile yıkılacağız.. Yıkılacağız yine.. Unuttukça daha çok yıkılacağız..

.....

16 Ağustos 2007, Prof. Dr. Naci Görür; “Türkiye’yi yönetenlerin deprem konusunda herhangi bir şey yapmaya niyetlerinin olmadığına artık kesinlikle inandım ve bu defteri kapattım. İnanılmaz boyutlarda tehlikenin olduğu bir ülkede depreme karşı bu kadar vurdumduymaz davranan, bu kadar uzak duran bir yönetimi, yönetimleri ben tahayyül edemiyorum..”

…..

“O geceyi daha sonra hiç hatırlamadım ben.. Zaten 3 yaşındaydım.. Annem, babam, dedem bir de kardeşim ölmüş.. Şimdi anneannemle birlikteyim.. Arada bir yüzüme uzun uzun dalıp, sonra göz yaşlarını bana göstermemeye çalışarak, kenarı oyalı yemenisinin ucuyla siliyor gözlerini.. Bazen de kızıp, kendi kendine “unuttu bu devlet bizi” diye söyleniyor.. Unutulmak çok kötü bir şey olmalı..”

..…

Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 43.953 yaralı..
Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000 e yakın yaralı..
Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 evsiz insan..
Depremden değişik düzeylerde etkilenmiş yaklaşık 16.000.000 insan..*

…..

“Bizim ev kooperatif dairesiydi.. Emekli olunca, hanım "aman bey, şöyle denize yakın bir evimiz olsun, yaşlılığımızda rahat ederiz" dediydi.. Çok araştırıp sormadık; dayanıklı mı değil mi diye.. Eş dost tavsiyesi işte.. Ben tuvalete kalktıydım.. Başım dönüyor sandım ilk.. Elimi duvara uzattım tutanıyım diye, duvar üzerime geldi.. Çok büyük bir gürültü koptu.. İnce uzun koridorda duvar diğerine dayanınca aradaki boşlukta kaldım.. Ben emekleye emekleye çıktım işte.. Yatak odasının duvarı hanımın üstüne yıkılmış, üç gün enkazın altında kaldı garibim.. Kooperatifin müteahhitini mahkemeye verdik.. Eksik demir kullanmış, raporları var.. Her mahkemeye gidiyorum.. Davayı yakından takip ediyorum.. Gidenler geri gelmez ama bu uğraş hanımımın acısını azaltıyor bir nebze.. Bazen mahkemede, hakime hanım söz verirse, kalkıp konuşuyorum bile.. Birinde, yine böyle ben heyecanla konuşurken, sicim gibi döküldü yaşlar gözümden.. Engel olamadım.. Hakime hanım, "amca sen de acılarını unutmaya çalış biraz" dedi.. "Unutulur mu kızım, ben unutmam, sakın siz de unutmayın" dedim..”

…..

Düzce Ersoy Apartmanı: 36 kişi öldü, dava zaman aşımına uğradı.
Düzce Ömür Hastanesi: 11 kişi öldü, dava zaman aşımına uğradı.
Yalova Ceylankent Sitesi: 98 kişi öldü, 2 sanığa verilen hapis cezaları ertelendi.
Kocaeli Ubay Apartmanı: 58 kişi öldü, müteahhit hakkında verilen ceza ertelendi.
Yüksel Sitesi: 316 kişi öldü, 5 sanığa verilen çeşitli cezalar ertelendi.
Kocaeli: 600 dava açıldı, 12 kişi 10'ar ay hapis cezası aldı. 6'sının cezası infaz edildi, 6'sı için süre istendi.
Yalova: 173 dava açıldı, hemen hemen tamamı sonuçlandı. Ceza aldığı bilinen tek isim Veli Göçer 18 yıl 9 ay hapse mahkum edildi.
Can Göçer ve Zafer Çoşkun: Veli Göçer'in oğluyla ortağı yakalanamadığı için haklarındaki dava zaman aşımına girdi.*

…..

16 Ağustos 2007, Prof. Dr. Naci Görür; "Bu yükü Marmara kaldırmaz. Bu hesap da yapıldı, ne kadar dayanır, dayansa dayansa, en sonuna kadar da dayansa 2029’a kadar bu iş biter.”

.....

Biz unuttuk ne yazık ki.. Unuttukça daha çok yıkılacağız..

*Depremzede anıları şeklindeki paragraflar kurgudur.. Yine de yaşananlarla benzeşim gösterme olasılığı yüksektir..

*17 Ağustos depremi ile ilgili sayısal bilgiler aşağıdaki bağlantıdan aktarılmıştır..

http://tr.wikipedia.org/wiki/17_A%C4%9Fustos_1999_depremi